Dünyadaki en büyük iş gücü kayıplarının sebebi baş ağrılarıdır.
Duygusal stres, uzun süreli ve yoğun çalışma hayatı, uykusuzluk ve düzensiz beslenme gibi yaşam alışkanlıklarından kaynaklı her gün baş ağrısı neden olur merak edilen bir konudur. Bu ağrılar herhangi bir hastalıktan dolayı oluşmaz, vücudun maruz kaldığı ağır sinyallere karşı gösterdiği tepkiden ya da beynin ağrıyı bastıran sinyallerinin görevini yeterince iyi yapamamasından dolayı oluşur.
Baş ağrısı çeşitleri, altında yatan nedenlere göre birincil (primer) ve ikincil baş ağrıları başlıklarıyla tanımlanır. Primer baş ağrıları; herhangi bir hastalıktan kaynaklanmayan, migren vb. ağrılardır. En sık rastlanan ağrı tipidir. İkincil baş ağrıları ise; beynimizde ya da vücudumuzda var olan ciddi bir hastalığın sebebiyet verdiği ağrılardır.
Gerilim kaynaklı baş ağrıları kısa süre içerisinde geçer ve günlük hayatı pek etkilemez. Ağrı çoğunlukla başın arka tarafından başlayarak öne doğru geçer. Boyun, omuz, çene kasları ve kafa derisinin gerilmesi bu tipteki ağrıya yol açar.
Anksiyete, stres ya da kafanın zedelenmesi, depresyon gibi etkenler kasların gerilmesine ve dolayısıyla bu tip ağrıya yol açabilir. Uzun saatler boyu başın sabit bir şekilde tutulması gibi durumlar da gerilim tipi ağrının nedeni olabilir. Ayrıca bu türdeki ağrıları; kötü uyku pozisyonu, aşırı efor, diş gıcırdatma, uyku bozukluğu gibi etkenler de tetikleyebilir.
Migren ağrıları çok karakteristiktir. Çoğunlukla zonklama ve yarım ağrı şeklindedir. Ancak çok başka formlarda da görülebilir. Ağrı son derece ızdırap vericidir ve günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkiler. Ağrı kesicilere çok kolay cevap vermez. Özel takip ve tedavi gerektirir. Ayrıca migren, sadece baş ile sınırlı olmayan ve vücudun başka alanlarını da etkileyen bir rahatsızlıktır.
Migrenin nedeni henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak genetik ve çevresel faktörlerin etkili bir biçimde rol oynadığı düşünülür. Migren tıpta; çeşitli tetikleyiciler sebebiyle beyin damarlarının genişlemesi ve tekrar daralması ile meydana gelen baş ağrıları olarak tanımlanır. Kan dolaşımı sorunlarını ve ağrı sinyallerini iletmede çok önemli olan 5. beyin sinirindeki değişikliklerin ve kan dolaşımı problemlerinin de migrene yol açabileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır. Bazı kadınlarda hormon değişiklikleri, açlık, uykusuzluk, stres gibi etkenlerin yanı sıra şarap, peynir, çikolata gibi besinlerin de migreni tetiklediği bilinir.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma 12-18 yaş arası gençlerin ergenlik dönemlerinde tipik baş ağrıları çektiğini ortaya çıkarmıştır. Bu ağrıların oluşma nedeni hormonal değişimlere bağlı olabileceği gibi psikolojik ve çevresel etmenler de bu tip ağrıların nedenleri arasında yer alır. Ergenlik, gençler için oldukça stresli bir dönemdir. Yoğun ders programları, sınav stresi gibi sebepler de bu ağrıları tetikleyebilir.
Bu tür ağrılar birden bire başlar ve kişiyi gece uykusundan bile uyandıracak şiddette olabilir. Ağrılar, gün içerisinde birden fazla kez kendini gösterebilir ve bu durum aylarca devam edebilir. Sonrasında ağrı yine birdenbire kaybolabilir ve aylarca görülmez. Bu tip ağrıların da sebebi henüz bulunamamıştır. Ancak bazı bilim adamlarına göre bu durumun, histamin ve ya serotoninin ani salgılanmasıyla bir ilişkisi olduğu düşünülür. Ayrıca; yüksek irtifa, parlak ışıklar, fiziksel yorgunluk, sıcaklık gibi etkenlerin bu tip ağrıları tetikleyebileceği bilinir. Bu ağrılara, diğer tiplere oranla daha nadir rastlanır.
Bu ağrılara neden olabilecek hastalıklar özellikle beyin ya da kafa ve boyun yaralanmaları ile ilgili olabilir. Eğer daha önce hiç hissetmediğiniz kadar şiddetli baş ağrısı ve mide bulantısı yaşıyorsanız ya da kendini tekrar eden, enseden başlayarak aniden gelişen, hapşırırken, bir efor ile ortaya çıkan, bir kafa travması sonrası başlayan, hep aynı bölgede oluşan ağrılar hissediyorsanız yukarıda bahsedilen hastalıklardan birine sahip olabilirsiniz.
Özellikle şiddetli ağrı ve birlikte gelen mide bulantısı şikayetleriniz varsa hiç vakit kaybetmeden bir doktora görünmeniz gerekir. Çünkü beyin ile ilgili oluşabilecek ciddi rahatsızlıkların temelinde bu şiddetli ağrılar ve mide bulantısı yatar. Aynı zamanda; görme, zihin bulanıklığı, kol-bacak uyuşmaları gibi şikayetleriniz de en az diğer belirtiler kadar önemlidir. Bu ağrıların altında yatan rahatsızlıklar yaşamsal risk taşıdığı için erken teşhis çok önemlidir.
Öncelikle ağrının hangi tip bir ağrı olduğunu tespit ederek tedavisine başlamak gerekir. Baş ağrısı için hangi doktora gidilir sorusuna ise verilecek cevap nöroloji uzmanıdır. Nöroloji muayenesi sonrası ağrıların sebebinin çoğunlukla migren, gerilim kaynaklı gibi birincil tip ağrılar olduğu tespit edilir. Bazı durumlarda da sinüzit, renit iltihabı, hipertansiyon, metabolizma ile ilişkili sorunlardan kaynaklanan baş ağrıları olabilir. Bu ağrılar için de hasta ilgili uzman doktorlara sevk edilir.
Kronik ve birincil olarak tanımlanan ağrıların geçmesi için doktorunuz ağrı kesici ilaçlar verebilir. Ancak bu ağrılar bir anlamda vücudunuzun uyarıları olduğu için biraz sükunetle, olabildiğince kaliteli bir yaşam sürdürülmelidir ve aşağıdaki maddeler uygulanmalıdır:
Eğer yapabiliyorsanız çalışma saatlerinizin ihtiyacınıza göre düzenlenlenmesi çok faydalı olacaktır. Aşırı çalışma saatleri ağrılarınızı tetikler. Bu sebeple iş yoğunluğunuzu dengelemek çok önemlidir.
Olabildiğince stresten uzak durmak çok önemlidir. Kendinize daha çok zaman ayırın. İş ortamındaysanız yavaşlamaya çalışın.
Düzenli uykunun önemi büyüktür. Uyku düzeninizi kendinize göre ayarlayarak günde en az 8 saat uyumaya özen gösterin. Bu hem baş ağrılarınıza iyi gelecektir hem de vücudunuzu daha dinç tutacaktır.
Ağrıları tetiklememesi için uzun süre aç kalmamak gerekir. Sık sık yemek yiyin. Eğer ortamınız müsait değilse leblebi, nohut vb. destek gıdalar tüketebilirsiniz.
Sağlıklı beslenmek genelde insan sağlığı için çok önem taşır. Bol mineralli ve lifli gıdalar tüketin. Ağrıya sebep verebilecek yiyeceklerden uzak durun.
Bazen ağrı kan şekerindeki düzensizlikten de kaynaklanabilir. Düzenli olarak tahlillerinizi yaptırın. Kanınızdaki şeker oranını arada ölçtürün.
Ağrılar üzerinde egzersiz oldukça etkilidir. Baş ağrıları için mutlaka egzersizleri denemelisiniz. Bunun yanında günlük gevşeme hareketleri de yapabilirsiniz.
İkincil tip diye tanımlanan ağrıların teşhisi ve tedavisi, ciddi bir hastalıktan kaynaklandığı için hayati önem taşır. Bu sebeple, bu hastalıkların semptomlarını yaşayan kişilerin hiç vakit kaybetmeden uzman bir doktora görünmesi ve tanı koyulması için ilgili testleri yaptırması gereklidir. Tanının koyulmasının ardından hasta için ilgili tedavi süreci başlar.