İSTANBUL (AA) - Bütün kanserler içinde yüzde 5-8 oranında izlenen baş boyun kanserleri, uzmanların ve hastaların katıldığı "Baş Boyun Kanserleri Haftası Konferansı"nda ele alındı.
İstanbul Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Prof. Dr. Işıl Barlan Konferans Salonu'nda "Baş Boyun Kanserleri Haftası" kapsamında 11-15 Şubat tarihleri arasında paneller, toplantılar, hasta okulu ve hasta destek atölyesi etkinlikleri yapıldı.
Kulak burun boğaz, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi, patoloji, radyasyon onkolojisi, tıbbi onkoloji, radyoloji ve nükleer tıp branşlarından oluşan tümör konseyinin düzenlediği haftaya, sağlık profesyonellerinin yanı sıra hastalar ve hasta yakınları katıldı.
Etkinlikte, haftanın ana teması olarak, hastalık ve uygulanan tedavilerin hastada bırakabildiği işlevsel kayıplar nedeniyle toplumdaki bilinçlenmenin ve farkındalığın artmasının gerekliliği ele alındı.
Etkinlik kapsamında yapılan "Baş Boyun Kanserleri Haftası Konferansı"nda, bütün kanserler içinde yüzde 5-8 oranında izlenen baş boyun kanserlerinin ağız içi, dil, dudak, bademcik, geniz, sinüs, boğaz, yutak, ses telleri, boyun, tükürük bezleri ve tiroid bezinin içinde olduğu geniş bir alanda yer alan tümörler grubu olduğuna dikkat çekilerek, bu tümörlerin geçmişinde sigara, kötü bir ağız bakımı, insan papilloma virüsü (HPV) ve aşırı alkol kullanımı gibi faktörlerin rol aldığı anlatıldı.
Alınan önlemlere rağmen sigara içme yaşının giderek düştüğü ve sigara içme konusunda caydırıcılığın sağlanmasında en etkili yolun eğitim olduğu vurgulanan konferansta, bunun dışında HPV'ye bağlı bademcik tümörlerinin sıklığında ilerleyen dönemde Türkiye'de de dünyadakine benzer bir artış beklendiği vurgulandı.
Konferansta, tedavi tekniklerindeki gelişmeler, tedavi seçeneklerindeki artış ve hastaların sağlık kurumlarına daha kolay ulaşabilir olmasına rağmen başvuruların hala hastalık ilerlediğinde yapıldığına dikkati çekildi. Bu nedenle, boyunda şişlik, uzun süren ses kısıklığı, yutma güçlüğü, inatçı öksürük olduğunda, ayrıca ağız içinde yeni oluşan ve protez diş, sigara ya da rahatsız edici madde maruziyeti gibi etkenler ortadan kalktığı halde üç haftadan uzun iyileşmeyen yaraların varlığında mutlaka hekime başvurulması gerektiği belirtildi.
Baş boyun tümörlerinin davranışları gereği daha çok yerel (organda) ve bölgesel (boyunda) hastalık yapma eğiliminde olduklarına, tedavide cerrahinin ve radyoterapinin önemine dikkat çekilen konferansta, tüm tedaviler sonrası ilerlemiş ya da metastaz yapmış hastalar için kemoterapi adına yeni tedavi seçenekleri konuşuldu.
Kansere bağlı beslenme bozukluğu ve kilo kayıplarının en sık baş boyun kanseri hastalarında görüldüğü vurgulayan konferansta, baş boyun kanserli hastalarda doğru ve iyi beslenmesinin hastalığın kontrol edilmesindeki yerinin giderek daha çok anlaşıldığı kaydedildi.
- Hasta destek atölyesi
Hafta kapsamında yapılan hasta destek atölye çalışması ise psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, beslenme ve diyetetik, konuşma terapisi, diş hekimliği, aile hekimliği, hemşirelik gibi birden fazla branş uzmanlarının desteği ve hastaların katılımıyla yapıldı.
Farklı tedavilerin ardı ardına eklenmesiyle hastalıkta iyileşmenin sağlanabildiği ancak bu kez hastaya yüklenen yan etkilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebildiği anlatılan atölye çalışmasında, baş boyun kanseri hastalarında fiziksel kayıplara yönelik gündelik egzersiz önerileri anlatıldı, ağız ve diş bakımında yapılabilecekler hastalarla paylaşıldı.
Baş boyun kanseri hastalarının evde bakım ve desteklerinin sağlanması için Aile Hekimliğine bağlı Evde Bakım Birimi'ne yönlendirilebilecekleri konusunda bilgilendirme yapıldı.