Baş dönmesi, vücudu sarsan anlık bir etkiden çok bir hastalık olarak değerlendirilmelidir.
Toplumun yüzde 20'sinden fazlasında görülen baş dönmesi hastalığı polikliniklerde baş ağrısından sonra ikinci sırada başvuru nedenlerinden biri.
BAŞ DÖNMESİNDE İLAÇSIZ TEDAVİ DÖNEMİ
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. İrfan Aksoy, baş dönmesi hastalığının 30-50 yaş arası daha çok kadınlarda görülmekle beraber çocukluk çağında da nadir olsa da görülebildiğini belirtiyor.
Aksoy, 65 yaş sonrası baş dönmesi sorunlarında da ayrıca artış gözlendiğine dikkat çekiyor.
Op. Dr. İrfan Aksoy, baş dönmesine sebep olan hastalıkların iki ana başlık altında incelendiğini belirtiyor: "Birincisi iç kulak denge organının hastalıkları ikincisi merkezi sinir sistemi beyinle ilgili rahatsızlıklardır. Baş dönmesi sorunu %70 oranında iç kulaktaki hastalıklar sebebiyle olmaktadır.Bunlar arasında en sık görülenleri benign pozisyonel vertigo denen daha çok vücudun belli pozisyonlarında sağa veya sola yatarken saniyeler süren baş dönmesi olur.İç kulak denge sinirinin iltihabında, meniere dediğimiz hastalıkta ani başlayan şiddetli baş dönmesi atakları olur.Ayrıca bulantı kusma çarpıntı terleme eşilik eder.Meniere iç kulak hastalığında ayrıca kulakta çınlama basınç ve işitme kaybı da görülür. İç kulağın kanlanmasını bozan damar tıkanıklıkları, travmalar ,bazı ilaçlar da baş dönmesi sebebi olabilirler. İkinci olarak beyni etkileyen hastalıklarda tümörler,inme, parkinson hastalığı,multipl skleroz(MS), migren baş dönmesi sebebi olarak ortaya çıkabilir.Tabi bu grup hastalarda ayrıca bir takım nörolojik bozukluklar,elde ve ayakta güç kaybı uyuşma çift görme konuşmada bozulma gibi ek bulgular vardır.Bu tip durumlar acildir ve kişi ilgili uzman hekimle temasa geçmelidir."
Op. Dr. İrfan Aksoy, stres, yorgunluk çay, kahve, alkol ve sigaranın baş dönmesini tetiklediğine de dikkat çekiyor.
Akut atak esnasında kullanılan bazı ilaçlarla baş dönme hissinin ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Op. Dr. İrfan Aksoy, ancak bu tip ilaçların uzun süreli kullanımının beyindeki denge merkezini onarma sürecini olumsuz etkilediğini ve hastayı ilaca bağımlı hale getirdiğini vurguluyor.
Op. DR. İrfan Aksoy, hastalara ilk atağı geçirdikten sonra bir an önce ayağa kalkıp önerilen bazı egzersizlerle bu iyileşme sürecini hızlandırmaya çalıştıklarını belirtiyor.
Baş dönmesinde ilaçsız tedaviyi tercih ettiklerini belirten Op. Dr. Aksoy, son bir yıldır dünyada kullanıma sunulan yeni bir cihazın özellikle baş dönmesisi sorununu çözüme kavuşturduğunu ifade ediyor.
Op. Dr. İrfan Aksoy, hastanın evde rahatlıkla kullanabileceği bu cihazın düşük akımlı bir elektriksel uyarıyı dile göndererek uyarının ağız içi aparayındaki eğim sensörü sayesinde başın hareket yönüne göre dilin sağ, sol, ön ve arka yönüne hareket ettiğini anlatıyor.
"Hastadan istenen bu uyarıyı dilinin ortasında odaklamasını sağlamaktır.Eğer uyarı merkezden herhangi bir yöne saparsa başının pozisyonunu değiştirerek uyarıyı merkeze almasını istiyoruz.Dolayısıyla dilimizdeki dokunma duyusuyla başlayan uyarı sinir uyaranları sayesinde beynimize ulaşmakta ve bozulan fonksiyonların yeniden oluşturulması düzenlenmesi sağlanmaktadır.Sanki bilgisayarda silinen bir proğramın yeniden yüklenmesi gibi algılayabilirsiniz.Bu dönemde gerekli uyaranlar verilerek bu sağlanamazsa beynimizdeki ilgili merkezler adeta uykuya geçiyor ve zaman geçtikçe yeniden öğrenme orantılı olarak azalıyor."
YALANCI BAŞ DÖNMESİ NEDİR?
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. İrfan Aksoy, "yalancı baş dönmesi" olarak adlandırılan durumun anemi(kansızlık), psikojenik sebepler(panik atak, anksiyete bozuklukları), kalp hastalıkları, tansiyon düşüklüğü veya çıkması, görme bozuklukları, epilepsi(sara), boyun omurgasına bağlı problemler, hormonal bozukluklar(doğum sonrası baş dönmeleri), şeker hastalığı gibi nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Baş dönmesinin kaynağı bulunduktan sonra sebebe yönelik tedavilerle başarılı olmanın mümkün olduğunu belirten Op. Dr. İrfan Aksoy, uzayıp giden sorunun hastalarda daha sonra psikolojik bozukluklara sebep olduğunun altını çiziyor.