EĞİTİM

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Baş kes, yaş kesme ne demek? Baş kes, yaş kesme TDK sözlük anlamı nedir?

Deyimler, cümle veya söz öbeği olarak bulunabilirler. Deyimler, tıpkı atasözleri ve birleşik fiiller gibi kalıplaşmış ifadelerdir. Eski zamanlardan günümüze kadar gelmişlerdir ve söyleyeni belli değildir. Atasözlerinin ve birleşik fiillerin de oluşma zamanı bilinmez. TDK; deyimler, atasözleri ve birleşik fiilleri sözlükler yardımıyla listeler. Böylelikle bilinmeyen sözleri bulmak kolaylaşır. Baş kes, yaş kesme ifadesi de yaygın olarak kullanılan ve anlamı araştırılan sözlerden biridir. TDK sözlüğe göre Baş kes, yaş kesme ne anlama gelir?

Baş kes, yaş kesme ne demek? Baş kes, yaş kesme TDK sözlük anlamı nedir? Baş kes, yaş kesme ne demek?

Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller, günlük hayatta çok sık kullandığımız kalıplaşmış sözlerdir. Ancak hepsinin anlamını bilmek zordur. Bu nedenle bilinmeyen ifadeler için sözlüklere başvurulur. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiillerin anlamları TDK tarafından belirlenip çeşitli kaynaklarda paylaşılmaktadır. TDK’ye göre Baş kes, yaş kesme ifadesinin anlamı nedir? Baş kes, yaş kesme ne demektir?

Baş kes, yaş kesme Ne Demek? Baş kes, yaş kesme TDK sözlük anlamı nedir?

  • Baş kes, yaş kesme TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Baş kes, yaş kesme TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. ağaç kesmek, insan öldürmek kadar büyük bir suçtur anlamında kullanılan bir söz

Baş kes, yaş kesme ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

baş ağır gerek, kulak sağır baş ağrıtmak baş (veya başını) alamamak
baş bağlamak baş bulmak baş (veya başı) çekmek
baş çevirtmek baş dille tartılır baş döndürmek
baş edebilmek baş edememek baş eğmek
baş eldeyken baş etmek baş gelmek
baş göstermek baş göz etmek baş göz olmak
baş kesmek baş kırılır (veya yarılır) fes (veya börk) içinde, kol kırılır yen (veya kürk) içinde baş koşmak
baş koymak baş olan boş olmaz baş ol da istersen soğan başı ol
baş olmak baş sağlığı, dünya varlığı baş sallamak
baş tutamamak baş tutmak baş üstünde tutmak
baş üstünde yeri var baş vermek baş yakmak
baş yapmak baş yastığı baş derdini bilmez baş yemek
başa çıkmak başa çıkmak başa gelen (dert) çekilir
başa gelmek başa gelmeyince bilinmez başa güreşmek
başa vermek başı ağrımak başı bağlanmak
başı belada olmak başı belaya girmek (veya uğramak) başı çatlamak
başı dara düşmek başı daralmak başı darda kalmak
başı derde girmek başı dönmek başı göğe ermek (veya değmek)
başı hoş olmamak başı için başı kazan gibi olmak
başı nâra yanmak başı sağ olsuna gitmek başı sıkılmak (veya sıkışmak)
başı sıkıya gelmek başı taşa değmek başı tutmak
başı üstünde yeri olmak başı yastığa düşmek başı yastık yüzü görmemek
başı yerine gelmek başı zapt olunmamak başım gözüm üstüne
başımla beraber başın başı, başın da başı var başına balta kesilmek (veya olmak)
başına bela açmak başına bela almak başına bela olmak (veya kesilmek)
başına bir hâl gelmek başına dünyanın belasını sarmak başına çalmak
başına çalsın! başına çıkarmak başına çıkmak
başına çorap örmek başına dert açmak başına dert olmak (veya kesilmek)
başına devlet (veya talih) kuşu konmak başına dikilmek başına dikmek
başına dolamak başına ekşimek başına gaile açmak
başına geçirmek başına geçmek başına geçmek
başına gelen başmakçıdır başına gelmek başına gelmek
başına (...) gelmek başına güneş geçmek başına iş açmak
başına iş çıkarmak başına iş çıkmak başına kâhya kesilmek
başına kakmak (veya kakınç etmek) başına kalmak başına kan çıkmak
başına karalar bağlamak başına oturmak başına sarmak
başına taç etmek başına taş düşmek (veya yağmak) başına yıkmak
başına vur, ağzından lokmasını al başına vurmak başında beklemek (veya durmak)
başında değirmen çevirmek ...-nın başında gelmek (veya yer almak) başında kavak yeli (veya yelleri) esmek
başında olmak başında paralansın başında torbası eksik
başından almak başından aşağı kaynar sular dökülmek başından atmak
başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) başından geçmek başından kalkmak
başından korkmak başından savmak başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez
başını ağrıtmak başını alıp gitmek başını ateşlere yakmak
başını bağlamak başını beklemek başını belaya sokmak
başını bir yere sokmak başını bir yere bağlamak başını boş bırakmak
başını çatmak başını çıkarmak başını derde sokmak
başını dik tutmak başını dinlemek başını döndürmek
başını duman almak başını ezmek başını gözünü yarmak
başını istemek başını kaldırmamak (veya kaldıramamak) başını kaşımaya (veya kaşıyacak) vakti olmamak
başını koltuğunun altına almak başını kurtarmak başını nâra yakmak
başını ortaya koymak başını taştan taşa vurmak başını toplamak
başını uçurmak başını vermek başını yakmak
başını yemek başının altında başının altından çıkmak
başının çaresine bakmak başının derdine düşmek başının etini yemek
başının gözünün sadakası başta (veya başında) bulunmak (veya olmak) başta taşımak
baştan aşmak baştan çıkarmak baştan çıkmak
baştan kara etmek baştan kara gitmek

En Çok Aranan Haberler