YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Ahmet Davutoğlu:

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bize geçmişte demokrasi dersi vermeye kalkanlar Ortadoğu’da demokrasiyi ve demokratik güçleri terk...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bize geçmişte demokrasi dersi vermeye kalkanlar Ortadoğu’da demokrasiyi ve demokratik güçleri terk ettiler ama biz terk etmeyeceğiz" dedi.Başbakan Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında düzenlenen İstanbul programında katılımcılara hitaben yaptığı konuşmasında, "Türkiye gerçek depremlerin fay hatları üzerinde, İstanbul depremini hepimiz acıyla anarız, ekonomi politik ve jeopolitik depremlerin de fay hattı üzerinde. Hem Avrupa’daki ekonomik depremden etkilendik hem de 2011’de tam bu depremi bölgesel kalkınma projeleriyle aşarken Arap Baharı ile yüzleşmek durumunda kaldık. Aslında Arap Baharı’na verdiğimiz ilk tepki, açık söyleyeyim, bir insan olarak, bir akademisyen olarak, özgürlüklere insan onurunun temel değerleri olarak bakan birisi olarak da büyük bir ümit tepkisiydi. Çünkü soğuk savaş Doğu Avrupa’da bitmişti ama Ortadoğu’da hala devam ediyordu. Rejimlerin otoriter karakteri devam ediyordu. Halkına hesap vermeyen, hiçbir şekilde halkıyla hesap ilişkisi içerisine girmemiş rejimler, sadece Filistin-İsrail meselesi üzerinden kendilerini meşru kılmaya çalışıyorlardı” dedi.Arap Baharı’nı demokrasi adına bir kazanım olarak gördüklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Dünya küresel ekonomi politikle uğraşırken ve büyük bir yeni canlanma, bireyler öne çıkarken Arap Baharı hepimiz için ilk tepki olarak soğuk savaşın sona ereceği, özgürlüklerin yayılacağı, demokrasinin nihayet bu bölgede de gelişeceği bir ortam olarak gördük ve sahiplendik. Hala da sahipleniyoruz. Bize geçmişte demokrasi dersi vermeye kalkanlar Ortadoğu’da demokrasiyi ve demokratik güçleri terk ettiler ama biz terk etmeyeceğiz" diye konuştu.“BİR ÜLKEDE ESKİ VE CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN VARSA, O ÜLKEDE DEMOKRASİ VARDIR”Suriye’de yaşanılan süreçten örnek vererek sözlerini sürdüren Başbakan Davutoğlu, ’’Çok ilginç bir diyaloğu burada yansıtmak istiyorum. Beşar Esad’ı 2011 yılı Ağustos ayında halkına karşı zulmetmemesi yönünde yoğun çaba sarf ettiğimiz dönemde, 7 saatlik bir görüşmem olmuştur. Görüşmenin bir aşamasında ’peki biz ne olacağız?’ sorusuna muhatap olmuştum. Yani siyasi liderler, uzun yıllar ülkeyi idare edenler, şöyle bir şey söyledim ve buna da inanıyorum. Demokrasi için bir tek kriter konulsa, ben bu kriterin pratik karşılığı şudur demiştim kendisine ’Bir ülkede eğer eski cumhurbaşkanı ve başbakan barış içinde yaşıyorsa, eski ve cumhurbaşkanı ve başbakan varsa, o ülkede demokrasi vardır. Başka bir şey aramayın. Ama bir ülkede eski cumhurbaşkanı ve başbakanlar ya hapiste, ya mezarda, ya sürgünde ise demokrasi yoktur. Sizin Arap dünyasında eski liderlerin bir kısmı sürgünde demiştim, Bin Ali. Bir kısmı mezarda, Kaddafi. Bir kısmı da hapiste, Mübarek. Demokrasi ile seçime gidin, kazanırsanız cumhurbaşkanlığınız devam eder. Kaybederseniz kendi ülkesinde huzurla yaşayan bir eski cumhurbaşkanı olmuşsunuz ve yeni bir seçime hazırlanırsınız. Demokrasinin olmadığı yerde, liderler kendilerini güvende hissetmez ve iktidarı varoluş makamı olarak görürler. Düştüklerinde öleceklerini düşünürler. Sovyetler döneminde de soğuk savaş döneminde de Doğu Avrupa’da da Çavuşesku için de böyleydi, Kaddafi ya da Mübarek için de böyleydi, Esad için de böyle’’ şeklinde konuştu.“BİZ TÜRKİYE’DE DEMOKRATİKLEŞMEYİ TEMİN EDEBİLDİK”“Biz Türkiye’de demokratikleşmeyi temin edebildik” diyen Davutoğlu, “Yani bir ülkede bir demokratik değişim süreci varsa o bir tek şeyle garanti altına alınabilir. Ekonomik kalkınma ile finanse edilmeyen, desteklenmeyen bir demokratik değişim süreci ayakta duramaz. Biz Türkiye’de demokratikleşmeyi temin edebildik. Çünkü kendi ekonomimiz 12 yılda 4 misli büyüdü. Türk ekonomisi küçülseydi bizim demokrasiyi yaşatmamız çok zor olurdu. Bugün Balkanlar’da demokrasi var, Polonya’da, Romanya’da. Çünkü AB fonları ile o demokrasi finanse edildi. Ortadoğu’da demokrasiyi finanse edecek hiç kimse çıkmadı. Bizim, demokrasi döneminde seçilmiş çoğu başkanlara, Mısır’a verdiğimiz 2 milyar dolarlık yardım, Tunus’a yaptığımız 500 milyon dolarlık yardımların dışında ciddi bir demokrasi finansmanıyla ilgili birşey sağlanmadı. Açık söyleyeyim, burada oryantalist bir tavır hemen kendini ortaya koydu. Gerek Irak’ta, gerek bölgede bir müddet sonra şöyle düşünmeye başladı insanlar. Bu Müslümanlar ancak sopalı bir lider ya da otoriter bir lider tarafından idare edilebilirler. Bütün dünya ekonomik forumuna katılan küresel entelektüellere hitaben diyorum. Bu gizli bir ırkçılıktır’’ diye konuştu.Konuşmasını terör örgütü IŞİD’i örnek göstererek sürdüren Davutoğlu, dünyada her milletin, her dinden insanın nasıl demokrasi ile idare edilebilme kapasitesine sahipse, çok köklü siyasal bir kültüre sahip olan İslam toplumlarının da demokrasiyi yaşatıp geliştirebileceğini dile getirdi. Davutoğlu, "İslam dünyası, IŞİD ile anılamaz, İslam da IŞİD veya benzer yapılarla anılamaz" dedi.2011 yılını Arap dünyasında hissi devrim olarak nitelendiren Davutoğlu, “Dört yılın kısa kısa muhasebesini zikredeyim. Çünkü bir depremin içindeyiz. Şimdi bu deprem Avrupa ülkelerini, ABD ve dünyayı vurmaya başladığı için tedbir alma ihtiyacı hissediliyor. Biz 4 yıldır bunu anlatmaya çalıştık. 2011 yılı her devrimlerde olduğu gibi bir hissi devrim yılıydı. Arap dünyasında, Tahrir Meydanı’nda, diğer meydanlarda gençler sokağa çıktı, aynen Avrupalılar gibi, aynen bizler gibi demokrasiyi tatmak istediler. Vatandaş olarak seslerini yükseltmek istediler. Özgürce her şeyi tartışmak istediler” diye konuştu.“BİZ BURADA IŞİD’İ TARTIŞIYORSAK, 2012 YILINDAKİ DEMOKRATİK GEÇİŞ SÜREÇLERİNE DESTEK VERMEDİĞİMİZ İÇİN TARTIŞIYORUZ”Mevcut rejimlerin duruma dayanamadığını belirten Davutoğlu, “Rejimler buna dayanamadı. Hatta o dönemde Mısır’a gittiğimde bana ‘bu olayı nasıl yorumladığım sorulduğunda’ dedim ki; Ben Mısır’a 1988’de doktora tezi için geldiğimde 5-6 ay kalmıştım, Mübarek iktidardaydı. Geçenlerde benim küçük kızım kütüphaneme gitmiş, İstanbul’daki evimde ve üst katta çatıdaki kütüphaneme. Benim eski daktilomu, doktora tezimi yazdığım daktiloyu koymuştum. Yukarıdan hayretle seslendi. ’Baba bu ne?’ diye. Ben de korktum, herhalde korktu, bir şey oldu diye. Daha 8-9 yaşında. ’Bu ne?’ diye daktiloyu gösteriyor. Sanki arkeolojik bir keşif yapmış gibi. Çünkü hiç daktilo görmemiş benim kızım ve oynamaya başladı onunla. Dedim ki, Mısır’da ben 88’de doktoramı yazarken o daktiloyu kullanıyordum. Ve Mübarek iktidardaydı. Sonra bilgisayar keşfedildi, Mübarek iktidardaydı. Sonra internet keşfedildi, Mübarek iktidardaydı. Mobil telefon keşfedildi, Mübarek iktidardaydı. Twitter, facebook gelince dayanamadı. Şimdi nesiller değişiyor ve gençler hep aynı liderleri görüyor. Cevap vermeyen liderleri, hesap sorulamayan liderleri. Bunun getirdiği bir heyecanla devrim rüzgarıydı, 2011 yılı. 2012 yılı ümit yılıydı. Açık söylüyorum. Eğer bugün biz burada IŞİD’i tartışıyorsak, 2012 yılındaki demokratik geçiş süreçlerine destek vermediğimiz için tartışıyoruz. IŞİD çok güçlü olduğu için ya da Suriye ve Irak halkı IŞİD tür radikal eylemlere eğilimli olduğu için değil’’ diye konuştu.“DEMOKRASİNİN KIYMETİNİ EN ÇOK BİZ BİLİRİZ’’Arap dünyasında insanların demokrasi için ilk kez sandık başına gittiğini hatırlatan Davutoğlu, ’’İlk defa insanlar sandıklara gittiler. Mısır’da seçim yapıldı, bir değişim oldu. Libya’da yeni bir kongre oluştu. Tunus’ta yepyeni bir dönem başladı. Fas’ta bir geçiş süreci yaşanıyordu. Her yerde, Cezayir de dahil gayet doğallık içinde bir geçiş süreci başladı ve bir emek vardı kitlelerde, insanlarda. Şimdi soralım, biz bu ümidi besleyecek ne yaptık? Biz bu ümitle yola çıkmış Yemen’de insanlara ne verdik? Balkanlar’a ve Doğu Avrupa’ya sağladığımız imkanları, demokrasiye geçiş sürecinde Ortadoğu halklarına sağladık mı? Bölgesel kalkınmadan bahsederken demokrasiyle kalkınma arasındaki irtibatı kurabildik mi? Biz Türkiye, şimdi bütün bu meydan okumalara karşı karşıya kalan bir ülke olarak gururla ve iftiharla söylüyorum. O günden bugüne ilkeli bir şekilde aynı yerde durduk. Herkes pozisyon değiştirirken, herkes bizi reel politiğe çağırırken, ‘Niye ulusal çıkarlarınızı tehlikeye atıyorsunuz? Bölgede demokrasinin arkasında duruyorsunuz, biraz reel politikleşin’ derken, içeride ve dışarıda biz demokrasinin yanında durduk. Ortadoğu halklarının yanında durduk. Çünkü demokrasinin kıymetini en çok biz biliriz’’ diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler