YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Açıklamaları (2)

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Çözüm süreci var diye birilerinin kamu düzenini bozmasını mazur göreceğimizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz....

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Çözüm süreci var diye birilerinin kamu düzenini bozmasını mazur göreceğimizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Biz bazı şehirlerin kenarlarında neler yapıldığını biliyoruz” dedi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, çok sayıda bölgesel ve yerel kanalın ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Hüda Par’lı bir gencin kurban eti dağıtılırken öldürülmesi olayının hatırlatılması üzerine, “Bütün bu vandalizm için, şiddet için tek tipçiliğe atıfta bulundum. Baas’ın değişik versiyonları bazı partiler var maalesef. Tek tip, ’Ben burada siyaset yaparım, başka siyaset yapanlara izin vermem’, ’Ben burada hak sahibiyim başkası hak sahibi değil’, ’Ben burada işyeri açarım, dükkan açarım başkası açarsa yakarım’ dediğiniz zaman zalimleşirsiniz. Yasin Börü kardeşimiz hangi görüşe sahip olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, 16 yaşındaki birinin 3. kattan atılması, üstünden arabalarla geçilmesi, işkence yapılması, boğazının kesilmeye çalışılması. Allah aşkına barış ve demokrasi diyenlerin bu tablo karşısında sessiz kalması mümkün mü? Türkiye’de geçen sene yine hepimizin büyük üzüntüyle karşıladığı kayıplar yaşandı. Onlar için sesini yükseltenler niçin Yasin için yükseltmezler? Neden zulmün bir türünü yapanlara göre tasnif ediyoruz? Neden ortak bir vicdan harekete geçmiyor ve ’yeter’ diyerek, haykırarak ’Bu gençlerin her biri bir kıymettir, ülkenin geleceğidir’ diye seslenmiyorlar” diye konuştu.“REFORMLAR KESİNLİKLE BU ÖRGÜTÜN BASKISI SEBEBİYLE DEĞİLDİR”Her reformdan sonra ‘biz olmasaydık olmazdı’ diyen bir kesimin olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Bizim hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak onlar isteseler de istemeseler de çözüm sürecini mutlaka başarmak için elimizden geleni yapmak. Şimdiye kadar yaptığımız reformları bir pazarlık konusu yapmadık. Ama onlar her bir reformdan sonra biz baskı yapmasaydık olmazdı diyor. Hayır, olurdu. Mesela gayrimüslimlerin silahı mı var ellerinde? Süyaniler’in, Rumlar’ın, Ermeniler’in silahı mı vardı? Baskın mı yaptılar da biz 2 sene önce gayrimüslimlerin bütün emlaklarını iade ettik. Hayır, doğru olduğuna inandığımız için farklı dinlere mensup olanların emlaklarını iade ettik. Mor Gabriel’in, oradaki Süryaniler’in silahı mı vardı da, baskı mı yaptılar da biz onlara bunu geri verdik. Alakası yok. Bizim yaptığımız reformlar kesinlikle bu örgütün baskısı sebebiyle değildir ve bu örgüt baskı yaptığı için yapılmış değildir. Biz inandığımız için aynı yolda devam ederiz. Şu tabuyu da kesinlikle yıkmak gerekir; bu örgüt Kürtler’in tek hamisi, tek temsilcisi değildir. Kürt sorunu diye bir sorun varsa eğer, Türkiye’deki bütün Kürt kardeşlerimizin söz söyleme hakkı vardır. Kimse, Türkiye’deki bir meseleyi tekeline alıp da devletle pazarlık noktasında ‘bir tek ben konuşurum, istediğim kadar giderim, istemediğim zaman gitmez’ diyemez. Niye peki şuana kadar böyle bir şeyi muhatap aldık? Çünkü istedik ki, bu sürecin içinde herkes kalsın ve demokratik bir hukuk devleti inşasında herkesle omuz omuza yürüyelim. Ama son olaylar gösterdi ki, bunların niyetleri çözüm sürecini de baltalamak. En büyük darbeyi de Kürt kardeşlerimize vurmak. Çünkü orada yakılan binalar, işyerleri oradaki halkımızın işyerleri” şeklinde konuştu.“ÇÖZÜM SÜRECİ VAR DİYE KAMU DÜZENİNİN BOZULMASINU MAZUR GÖRMEYİZ”Türkiye’de bayramın 3. günü başlayan olayların daha önceden planlanarak yapıldığını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:“Bizim iyi niyetimizi kimse sınavdan geçiremez. Sayın Cumhurbaşkanımız görevlendirdi, hükümeti kurdum. 29-30 Ağustos’ta törenler vardı, o törenlere katıldım. Geceleyin de arkadaşlarımızla oturduk hükümet programını yazdık. Zaten, kongrede de hem Cumhurbaşkanımız hem ben çözüm sürecini en önemli meselemiz olarak ilan ettik. 1 Eylül’de ilk grup toplantısını yaptık ve hükümet programını okudum. Herkes, hükümet programında çözüm sürecinin ne kadar yer aldığını biliyor. 3 Eylül’de ilk toplantımda çözüm süreci mekanizmasını kurarak başladık ve bunu ilan ettik. O mekanizmada herkese görevler verdik. MİT Müsteşarımızın ne yapacağı, İçişleri Bakanımızın, Adalet Bakanımızın, Başbakan Yardımcılarımızın tek tek ne yapacakları belli. Kendi irademizi ortaya koyduk. Sonra Kobani’deki olaylar o gün de vardı. Kobani’deki olaylar yeni başladı, çözüm süreci 2 yıldır var. Kobani’deki olaylar, hepimizin yüreğini yakan olaylardır ve Türkiye elinden geleni yapmıştır. Ama çözüm süreci bizim irademizde yürüyen bir şey. Hemen sonra tezkere hazırlıkları devam ederken, ki tezkere Kobani’deki kardeşlerimize de yardım etmek için çıkarılmış bir tezkere, aynı gün Bakanlar Kurulu kararı çıkardık. Görevleri tanımladık ve şunu söyledik; ‘Burada net olarak bir mekanizma artık kararnameye bağlandı.’ Bu arada Sırrı Süreyya Önderler ve diğerleri geldiler gittiler, onlarla da görüştüm. Ve 1 Ekim’de Selahattin Demirtaş’la da görüştüm. Ve kendisine de çok açık bir şekilde, ‘Bizim görüşümüz çok net bir şekilde açıktır. Bu konuda ne planlamada olduğumuzu biliyorsunuz. Yol haritası da belli, bundan sonra bu çözüm sürecini hızlandıracağız’ dedim. Çözüm sürecine inanırsak hep beraber yürürüz. Ama çözüm sürecine ‘şimdilik idare edeyim, istediğimi elde edeyim ama söz verdiğim şeyleri de yapmayım’ anlayışıyla bakıldığı zaman iyi niyet ortadan kalkar. Ve ben kendisine orada da, ‘Kobani’ye ne yardım yapılacaksa konuşmaya hazırız’ dedim. Kendisi de bundan memnun oldu ve çıktığı zaman, ‘Çok olumlu bir görüşme yaptık’ dedi. Peki ne oldu da bayramın 3. günü sanki Kobani yangınının sebebi Türkiye’ymiş gibi, sanki Türkiye’de büyük bir kargaşa varmış gibi, birden düğmeye basılmış gibi bu olaylar oldu. Kamu düzeniyle çözüm sürecini alternatif göstermeyin. Çözüm süreci var diye birilerinin kamu düzenini bozmasını mazur göreceğimizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Biz bazı şehirlerin kenarlarında neler yapıldığını biliyoruz, bunlar yapılmasın. Aynen çekileceğiz dediklerinde çekilmeyi durdurdukları gibi, şehirlerin içinde yangın çıkardılar. Taşıma terörize gruplarla bir ilden diğerine gelip yangın çıkardılar. Bizim halkımız bunları çok iyi görüyor.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler