Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle:
Bugün grup toplantımızda grubumuzla birlikte sizlere seslenmek istiyorum. Sizin dedeleriniz Malazgirt'te, Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de destanlar yazdılar. Sizin dedeleriniz Kurtuluş Savaşı'nda destanlar yazdılar. 15 Temmuz zaferi de en az bu zaferler kadar büyük ve kutlu bir destandır.
Siz de dedelerinize layık oldunuz. Siz ecdanın kahramanlık ruhunu tekrar ayağa kaldırdınız. Sizleri gönülden selamlıyorum. Bir kez daha 15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi ve Trabzon'da şehit olan polislerimizi rahmetle anıyorum.
Acı çektirebilirler ama bu milleti dize getiremezler. Tankın gücü halkın gücünü yenemedi. Bu millet gücünü tanktan değil halktan almaktadır. Bu kürsüren sizlere hitap edebiliyorsam Bu hiç kuşkusuz aziz şehitlerimizin ve yaralılarımızın sayesindedir. Bugün Meclis'in kapıları açıksa işte aziz milletimizin sokağa çıkan tankların önüne duran kurşunlara kafa atan aziz milletin sayesindedir.
Bütün dünya bu aziz milleti hayranlıkla izledi. Böyle bir milletin evladı olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Sinsice fırsat kollayıp milleti arkasından hançerlemek istediler.
İstisnasız her darbe kötüdür, cinayettir. Ancak, siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi, 15 Temmuz'daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe, kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe, halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe, havadan halkını bombalamamıştır. Hiçbir darbe TBMM'ye bomba yağdırmamıştır.
Bu darbeciler bunu da yaptılar. Bunların hiçbir kutsalı yok. Bunlar hiçbir durakta beklemezler. Bunların amacı hedefe ulaşmak için her şey mübahtır. Birkaç saat içinde her şeyi bitirip ülkeyi ele geçireceklerdir. Uçak ve silahlarla bu aziz milleti sindirebileceklerini sandılar.
EY FETÖ'NUN HAİNLERİ SİZ BİZİ NE SANDINIZ?
Ancak hata yaptılar. Bu yola kefenle çıkmış bir liderin Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap edemediler. O gelecek olanlardan, uçağa binmekten, jetlerden korkmadı. Havalimanı üzerinde uçan uçaklardan korkmadı, kefenimi giydim geliyorum dedi. Darbecilerin hesap edemedikleri bir nokta daha vardı. Zoru görünce ceketini bırakıp gidecek bir başbakan da yoktu. Ey FETÖ'nün hainleri siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar siner kaçar mı sandınız?
Bizim Allah'a bir can borcumuz var, ölümü içinde öldürmüş insanlarız. Dün korkmadık, yarın da öbür günde can borcunu teslim edinceye kadar asla korkmayacağız.
CHP, MHP VE HDP'YE TEŞEKKÜR
Meclis'i bombalayınca üyeleri kaçar sandılar. Ama siz milli iradeyi teslim etmediniz. Ben bu asil direnişte milli egemenliğe millet iradesine sahip çıkan milletvekillerimize hayatlarını ortaya koyarak gazi Meclis'e sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bombalar altında Meclis'i çalıştırdığınız için sizi tebrik ediyorum. CHP ve MHP milletvekillerini kutluyorum. Darbe karşı bildiriye imza atan HDP'ye de teşekkür ediyorum.
Milletimizin görmek istediği tablo budur. Kavga edecek az şeyimiz var ama paylaşacak birleşecek çok nedenimiz var. İnşallah bundan böyle birlikte hareket etmek için AK Parti ve hükümet olarak kapılarımızı açık tutacağız.
Bu darbenin kaynağı konusunda zerre kadar tereddüdümüz yok. Kimin tertiplediğini, yönettiğini bütün ayrıntılarıyla biliyoruz. Bu örgütün 80'lerden itibaren TSK içinde yapılanmaya çalıştığını biliyoruz. Diğer kurumlarda olduğu gibi TSK içinde bu yapının önemli bir duruma geldiğini biliyoruz. Neden önlem almadınız diyorlar. Siz neden bizi yalnız bıraktınız.
17-25 Aralık bir darbe girişimi dediğimizde burun kıvrılıyordu. Bu kadroları temizlemek istediğimizde önümüze engeller çıkarılıyordu. FETÖ'nün elemanları gizli eller tarafından korunuyordu. Bugün istisnasız tüm dünya bunların silahlı ve tehlikeli bir örgüt olduğunu bir kez daha gördü.
Terörist başının iadesi içn ABD'ye çağrımızı yaptık dosyamızı gönderdik. Adalet bakanı dosyayı gönderdi. 4 tane dosya gönderildi."
'DOSYALAR GÖNDERİLDİ'
Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm bu sabah. Buradan sonra da Sayın Bahçeli’ye bilgi vereceğiz. Devletimizin bekası söz konusu olunca nasıl kenetlendiğimizi bütün dünya gördü.
Milletimizin görmek istediği tablo budur. Kavga edecek az şeyimiz var. Ama paylaşacak bir araya getirecek çok nedenimiz var. İnşallah bundan böyle başta terör veekonomi olmak üzere siyaset üstü konularda AK Parti hükümeti olarak kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız.
Bu alçakça darbe girişiminin kaynağı konusunda zerre kadar tereddüdümüz yok. 17-25 aralık darbe girişimi denildiğinde dudak bükülüyordu. Bu kadroları temizlemek istediğimizde önümüze binbir bahane çıkarılıyordu. Ne diyelim, bir musibet bin nasihatten evladır. Bugün istisnasız tüm dünya bunların ne kadar tehlikeli silahlı bir örgüt olduğunu bir kez daha görmüştür.
Cumhurbaşkanımız da bizzat ben de terörist başının teslim edilmesi için ABD’ye çağrımızı yaptık, dosyamızı gönderdik. 4 tane dosya gönderildi. Bize diyorlar ki kanıt sunun. Görünen köy kılavuz ister mi? Ama biz istemedikleri kadar kanıtı onların önünde koyacağız.
Ama şunu sormak istiyorum, 11 Eylül'de kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?
Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki değil paralel terör örgütünün haşhaşileri, hiçbir bölücü terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyük devlete ihanet etme cesaretini gösteremeyecek.
'DOĞRU İLE YANLIŞ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAYACAK'
Darbeden medet uman kim varsa gereken cevabı alacaktır. Bütün dünya bilsin, gözaltılar, sorgulamalar, tutuklamalar, yargılamalar noktasında Türkiye bir hukuk devletidir. Doğru ile yanlış birbirine karıştırılmayacak.
Duygularımızla, heyecanımızla değil aklımızla hareket edeceğiz. Öfke ile acıyla bir takım uygunsuz davranışlara tevessül edenler şunu bilsin, bizi karşısında bulurlar.
Darbeye karşı geleceğim diye aldığı emri uygulamaktan başka görevi olamayan Mehmetçikler'e yanlış hareket yapan varsa gereken yapılacak.
Hiçbir şekilde bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilemez.
'PROVOKASYONLARA DİKKAT'
Vatandaşlarımdan istediğim bir şey daha var. Provokasyonlara dikkat edelim. Bütün vatandaşlarımızı uyarıyoruz.
Bir olacağız, beraber olacağız. Kılık kıyafetimize bakmayacağız. Farklı olmayan tek şeyimiz var. Gözyaşımız hep aynı renktir.
Eğer 15 Temmuz darbesi onlar adına başarı ile gerçekleşseydi Türkiye bugün karanlık bir dikta ülkesi olacaktı.
Türkiye hukuktan, demokrasiden 1 milim bile taviz vermedi.
'MEVCUT CEZALAR YETMİYORSA...'
Darbecilerin yargılanması ve cezalandırılması konusundan vatandaşlarım rahat olsun. Mevcut en ağır ceza verilecektir. Mevcut yetmiyorsa gerekli olan düzenlemeyi yapmaktan imtina etmeyeceğiz.
Bağımsız mahkemelerimiz suçlu ve suçsuzu birbirinden ayırarak adaletin tecellisini saplayacaktır.
'MEDYA ÇOK GÜZEL SINAV VERDİ'
Sayın Cumhurbaşkanımız darbe girişim ile ilgili, 'Bu, Allah’ın bir lütfudur' dedi. Bunu ülkemiz geleceğimiz demokrasimizi için bir fırsata çevireceğiz.
Medya kuruluşlarımız bu süreçte çok güzel bir sınav verdi. Aynı sağduyulu davranışı bundan sonra da devam ettireceklerine inanıyorum.
Partilerimiz keza çok güzel duruş sergiledi. STÖ’ler iş dünyamız güzel bir imtihan verdi.
İçindeki hainleri temizlemiş şekilde Türkiye inşallah yeni bir sürece girmiştir. Göreceksiniz bölücü terör örgütü ile mücadele daha da etkin şekilde sürecektir.
'TEK TEK ORDUMUZUN İÇİNDEN AYIKLANACAK'
Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. Bunu hem dışarıda yapıyoruz, hem de içeride yapacağız.
En ağır cezayı alacaklar. Onlar asker elbisesi içine gizlenmiş çetelerdir. Onlara her türlü ceza verilecektir. Bunu bilinmesini istiyorum. Ama kahraman silahlı kuvvetlerimizi bunlarla karıştırmayacağız. O çete mensupları tek tek ordumuzun içinden ayıklanacaktır.
Partimizin tanıtım faaliyetlerinde fedakarca çalışan Erol Olçok ve fidan gibi evladını rahmetle anıyorum.
Muhtarımız Mete Sertbaş'ı rahmetle anıyorum. İsmini sayamadığım şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Beştepe’nin karşısındaki parkı da demokrasi ve şehitler parkı olarak ilan ediyoruz. Artık 15 Temmuz demokrasi gününü orada kutlayacağız.
Cumhurbaşkanımız başkanlığında bakanlar kurulu ve MGK’yı topluyoruz. Yarın önemli kararlar alacağız. Artık kaybedecek zamanımız yok. Neyin nasıl yapılması gerektiğini biliyoruz. Bu olağanüstü şartlardan kurtulmanın yolunun ne olduğunu biliyoruz. Yarını bekleyelim. Çok güzel kararları vatandaşımızla paylaşacağız. Bir daha bu tür olayların yaşanmaması için yüzde 1 bile ihtimal yok.