Başbakan Binali Yıldırım, Kandil'deki terör operasyonu, Münbiç, Amerika ile ilişkiler ve 24 Haziran seçimleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yıldırım, İzmir’de televizyon programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Kandil operasyonu adım adım ilerliyor. Temizlik yapa yapa daha derinliğe doğru güvenlik unsurlarımız, özel kuvvetlerimiz, profesyonel askerler bölgede faaliyetlerini sürdürüyorlar" derken, Münbiç ile ilgili de, "Oradaki terör örgütlerinin buradan çıkmaları yetmez. Silahlarının ellerinden alınması lazım. Fırat’ın doğusuna gitse orada da problem. Terörle mücadelemizin coğrafi bölge şartı ile alakası yok. Fırat’ın doğusunda da tehdit varsa bizim için orası da hedeftir" dedi.
"MUHARREM İNCE NEREDEN BİLİYOR"
Başbakan Yıldırım, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin “Kandil’de terörist kalmadı” sözlerini şöyle değerlendirdi:
“Muharrem İnce nereden biliyor? Ora ile irtibatı mı var? Nereden biliyor? Kandil terörle mücadele açısından bizim için stratejik bir noktadır. Biz bölgemize sızmaya çalışan ağır silahlarla donatılmış teröristleri mahallinde etkisiz hale getirmek için uzun süredir operasyon planı vardı. Bu mart ayı ile yürürlüğe girdi. Bunu seçimle ilişkilendirmek gayri ciddi bir yaklaşım. Kandil operasyonu adım adım ilerliyor. Temizlik yapa yapa daha derinliğe doğru güvenlik unsurlarımız, özel kuvvetlerimiz, profesyonel askerler bölgede faaliyetlerini sürdürüyorlar. Hedef, Kandil dahil bölgede terörist kalmaması ve oradan ülkemize sızmalarının tamamen ortadan kalkması. Yurt içinde terörü büyük ölçüde kontrol altına aldık. Ancak arazi yapısındaki zorluklarımız nedeniyle zaman zaman içeri sızmalar oluyor ve az da olsa zayiat oluyor.”
"TEYİT EDİLMİŞ BİR BİLGİ YOK"
“Suriye ne de Irak’ta toprak bütünlüğü, egemenlik hakları ile alakalı herhangi bir tasarrufumuz söz konusu olmaz” diyen Başbakan Yıldırım, Kandil’de Cemil Bayık’ın öldürülüp öldürülmediği hakkındaki soruya, “Bu ülkelerde olan otorite boşluğundan kaynaklı terörü etkisiz hale getiriyoruz. Gönül ister ki bu ülkeler bize böyle iş bırakmasınlar ama bu mümkün olmadığı için böyle bir şey yapmak durumundayız. İran ve Irak’la işbirliği önemsiyoruz. Bu konuda Türkiye’nin ne kadar kararlı ve hassas olduğunu Zeytin Dalı’nda Fırat Kalkanı’nda gördük. Sincar’a yaptığımız hava operasyonunda ortaya koyduk. Doğrusu şu ana kadar teyit edilmiş bir bilgi yok (Cemil Bayık). İhtiyatlı olmakta fayda var ama bunların yuvalarına bir hava harekatı düzenlendi. Önemli ölçüde kayıplar olduğunu biliyoruz. Detaylar zamanla ortaya çıkacak. Terörle mücadelede hedef, 1370 kilometre İran’dan başlayıp Akdeniz’e uzanan Irak ve Suriye sınırı ülkemiz için yüzde 100 güvenli oluncaya kadar bu faaliyetlerimiz sürecek. Kesin hedef bu. Çünkü biz büyük bedel olarak yurt içinde belini kırdığımız terörün güneydeki komşularımız üzerinden yeni bir baş ağrısı olmasına müsaade edemeyiz” cevabını verdi.
MÜNBİÇ SORULARINI YANITLADI
Münbiç’le ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan Yıldırım, “Orada ağırlıklı olarak Arap nüfus var ancak oldu bitti ile PYD, YPG terör örgütü duruma hakim. Bizim ABD’den istediğimiz bunların buradan çıkarılması. Bu yeni bir şey değil. Obama zamanında verilen bir sözdü. Seçim oldu kulaklarının üzerine yattılar. Nihayet iki tarafından dış işleri bakanı bir ataya gelip 4 Haziran itibariyle yol haritası belirlendi. Bunun planlama safhası anlaşmanın kendisiydi. Şu anda uygulama safhasındayız. Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD’nin kuvvetleri bu programın uygulanmasından sorumlu. İlk olarak Münbiç’in dış mahallerinde ortak devriye gezilmesi, sonra ilçenin tamamen terör örgütlerinden temizlenmesi, yönetim modelinin belirlenmesi, terörün tekrar sorun olmayacak şekilde yüzde 100 güvenli hale getirilmesi lazım. Bunun için birlikte çalışıyoruz. Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından da olumlu diye değerlendirebiliriz” diye konuştu.
"SİLAHLARININ ELLERİNDEN ALINMASI LAZIM"
“Münbiç asıl sahiplerine iade edildin istiyoruz” diyen Yıldırım, “Münbiç’te gözümüz yok. Oradaki terör örgütlerinin buradan çıkmaları yetmez. Silahlarının ellerinden alınması lazım. Fırat’ın doğusuna gitse orada da problem. Terörle mücadelemizin coğrafi bölge şartı ile alakası yok. Fırat’ın doğusunda da tehdit varsa bizim için orası da hedeftir. ABD, DEAŞ’la mücadele için bunlarla iş tuttu. DEAŞ bitti. Şimdi ABD’nin yapması gereken, müttefik olarak sözünde durması ve bunların elinden silahları alması, bunların da dağıtılması. Beklentimiz budur. Bu Münbiç, iyi bir modeldir, bir başlangıçtır. Buradaki uygulamanın gidişatına göre Fırat’ın doğusunda da bunu isteme hakkımız var. Gözümüzün önünde en modern silahlarla PKK’nın kılık değiştirmiş adamlarını donatmak ne anlama geliyor? Bunun haklı bir izahı olabilir mi? Tehdit neredeyse hedef orasıdır. Kimseden icazet almak gibi bir konumumuz da yoktur” ifadelerini kullandı.
"DEAŞ BİTTİ O HALDE NEYİ BEKLİYORLAR"
“ABD’ye güveniyor musunuz?” sorusuna Yıldırım, “Ülkeler arası ilişkilerde güvenden ziyade karşılıklı çıkarlar vardır. Oradaki terör örgütü varlığı Türkiye’ye tehdittir. ABD ile bizim köprümüz çok boyutlu. NATO ortaklığından tutun savunma sanayide yıllardır işbirliği yaptığımız ülke. ABD kalkıyor, can düşmanımız terör örgütleri ile iş tutuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bize ‘bu bir tercih değil mecburiyet’ dediler. Bize göre mecburiyet de değil. Biz nasıl Afrin’de Fırat Kalkanı’nda bu temizliği yaptık orada da yapılır ama bunu değil onları tercih ettiler. DEAŞ bitti o halde neyi bekliyorlar? ABD bir an önce bu çapulcuların elinden silahları alması ve bize yönelik tehditlerin ortadan kalkması gerekiyor” yanıtını verdi.
**"MÜNBİÇ OLUMLU ADIMDIR"
Başbakan Yıldırım, Amerika ile ilişkiler hakkında da şu yorumu yaptı: “Amerika ile doğrusunu isterseniz FETÖ darbesi ile beraber ilişkilerimiz gerildi. Türk kamuoyu, bu darbenin FETÖ tarafından yapıldığını ve FETÖ’nün ısrarla verilmemesini hayra yormuyor. Bunun arkasında bir iş mi var sorusunu her vatandaş soruyor. Bu adama niye sahip çıkıyor? 251 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz var. Memleket uçurumun eşiğinden döndü. Her şey ayan beyan belliyken vurdumduymaz şekilde işlem de yapılmıyor. İade ede edilmiyor. İki ülke arasında gerginlik olduğu bir sır değil. Zarrab ve Hakan Atilla davasında ilişki daha da gerildi. Onların da Rahip Brunson var. Diyorlar ki ‘bizim oradaki tutuklu vatandaşlarımızı bırakın.’ Ne demek bu kardeşim? Bizim orada darbeyi yapan adamı verin diyoruz, ses yok. Böyle çifte standart olur mu? Mahkemeler bakıyor, hakkında ciddi iddialar var. İddialar sabit değilse zaten sonunda serbest kalır. Sabitse şeriatın kestiği parmak acımaz. ‘Benim hukukum üstün ona göre hareket ederim, sizinkileri boş verin’ gibi mantık olmaz. Zarrab ve Hakan Atilla davası tam bir komedi. Nerede hukuk? FETÖ’cülerin illegal yollarla temin ettiği yollarla yargılama yapılıyor. Münbiç olumlu adımdır. ABD ile ilişkileri konuşarak çözmekten yanayız.”
"ÜMÜT EDERİZ İLİŞKİLER DAHA FAZLA GERİLMEZ"
ABD’nin F35 kararı hakkında da konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını belirterek, “Onların gönlü gelecek, canları istediği zaman savunma sistemi verecek, istemediklerinde ‘bir dakika’ diyecekler şeklinde muamele görecek ülke değiliz. Biz yerli sanayimizi geliştiriyoruz. F35 ABD’nin tek başına projesi değil. Biz de proje ortağıyız. Ümit ederiz ilişkiler daha fazla gerilmez. Türkiye NATO’nun köprü ülkesi. NATO için de böyle bir çatışma ortamı NATO’nun bölgedeki etkinliğini de önemli ölüde olumsuz etkiler. Bu süreçler devam ediyor. Buna çok takılmamıza ihtiyaç yok. 74 harekatında da ABD ağır ambargo uyguladı. Ne oldu, kendi gemimizi, helikopterimizi, akıllı mühimmatımızı, İHA, SİHA yapar hale geldik. ‘Kötü komşu kiracıyı ev sahibi yaparmış’ derler. Bu da o misali. En fazla o olur” dedi.
RUSYA İLE İLİŞKİLER
Rusya ile ilişkiler ve NATO hakkında konuşan Başbakan Yıldırım, “Rusya bizim asırlardan beri komşumuz, ABD değil. Komşu ile tabii iyi geçineceğiz. Bunu NATO ile ilişkilendirmeyi anlamlı bulmuyorum. NATO ayrı Rusya ayrı. Onlar ‘Rusya ile ilişkiyi azaltın’ deme hakkına sahip değil. Bizim NATO içinde savunma ihtiyaçlarımızı görmeyi arzu ederdik. Nasıl onlar ‘PYD, YGP bir tercih değil mecburiyet’ diyorlar, bizim de S 400 mecburiyetti. İstedik, vermediler. Vermeyince ne yapacağız? Tedbirimizi alacağız. Yaptığımız bundan ibaret. S 400 NATO savunma sistemine de aykırılık teşkil etmiyor” diye konuştu.
AVRUPA BİRLİĞİ
Başbakan Yıldırım, “Türkiye Avrupa Birliğinden (AB) uzaklaşıyor mu?” sorusuna, “Biz hiçbir yerden uzaklaşmıyoruz. Biz Asya ve Avrupa ortasında iki medeniyeti birleştiren bir stratejik bölgedeyiz. AB hedefinde herhangi bir sapma yok. Bu tek taraflı bir iş değil. Özellikle İngiltere’nin çıkışından beri kafası karıştı kimyası bozuldu. Vizyonu yok. Gelecek vizyonunu belirlemesi lazım ama cami kapatmakla, ırkçı söylemleri artırmakla, Avrupa Birliği geleceğini bulamaz. Mültecilerde, özgürlüklerde çifte standart. Bu nereye kadar gidecek? AB kendi gelecek vizyonunu net ortaya koyacak, eşit şartlarda tam üyeliği konuşacağız. Biz buradayız. Yarım asır bekledik önemli değil. Ne zaman aklı balına gelirse biz hazırız. Biz üzerimize düşen bütün vecibeleri yerine getirdik” yanıtını verdi.
"BAHÇELİ İLE ARAMIZDA SIKINTI YOK"
Başbakan Yıldırım, Cumhur İttifakı ile ilişkilerin de gayet iyi gittiğini belirterek, “İttifakın ruhuna zarar verecek hiçbir davranışa müsaade etmiyoruz. Bahçeli ile aramızda sıkıntı yok. İttifak yaptık ama tek parti değiliz. Onların kendi partileri var. Bizim kendi kurumsal kimliğimiz var. Bunları muhafaza ederek güç birliği yapıp seçime gidiyoruz. Farklı fikirlerde olmamız yadırganacak bir iş değil, son derece doğal” dedi.
(İHA)