İSTANBUL - Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde sürpriz bir buluşma gerçekleşti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yakınları kaybolan “Cumartesi Anneleri”ni kabul etti.
Görüşmeye İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan ve kayıplarını arayan 12 kişi katıldı.
Yaklaşık 2 saat süren kabulün ardından gazetecilere açıklama yapan İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan ve kayıplarını arayan 12 kişi katıldığı görüşmede Erdoğan'a talepleriyle ilgili hazırladıkları dosyayı sunduklarını belirtti.
Boğa, görüşme sırasında Erdoğan'ın ailelerin hikayelerini tek tek dinleyerek not aldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kendisi faili meçhul cinayetlerin, gözaltında kayıpların bir insanlık sorunu olduğunu söyledi. Bunun kendilerinin, hükümetlerinin sorunu olduğunu ifade etti. Üç talepte bulunduk. Özel bir yasayla kurulacak bir komisyonunun bu olayları araştırması gerektiğini söyledik. Gerçekleri ortaya çıkarmak için bağımsız ve tarafsız bir komisyonun oluşturulması gerektiğini ifade ettik. Bu komisyonda sosyolog, antropologlar, arkeologlar, akademisyenler, aydınlar, doktorlar ve hukukçuların bulunması gerektiğini kaydettik. Kürt coğrafyasında açılan birçok mezarlar olduğunu ifade ettik. Bunun için BM Minnesota Protokolü çerçevesinde kazıların yapılması gerektiğini, savcıların bu protokol çerçevesinde eğitilmeleri gerektiğini, kazılarda arkeolog ve antropologların bulunması gerektiğini ifade ettik. Sayın Başbakan taleplerimizi inceleyeceğini söyledi.''
Kayıp yakınlarının taleplerinin başka bahara kaldığını, yani somut bir adım atılması konusundaki ısrarlarına herhangi bir cevap verilmediğini ifade eden Boğa, şöyle devam etti:
''Yeni Anayasa seçimden sonraya ertelendi. Sunduğumuz dosya ve taleplerimiz Haziran sonrasına ertelendi. Taleplerimiz gayet insani talepler. Anneler hiçbir öç alma duygusu hissetmeden gayet insani bir şekilde bir mezar taşı arıyorlar. Gözaltında kaybolan çocuklarının faillerinin yakalanmasını talep ediyorlar. Biz hükümetten, başbakandan, tüm siyasi partilerden, kamuoyundan bu sorunu ortadan kaldırılması için bir önce somut adımların atılmasını bekliyoruz.''
'BİRAZCIK UMUTLANDIK'
Kayıp Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan da görüşmede Başbakan Erdoğan'ın telefonunu ve adresini aldığını dile getirerek, ''Şimdiden sonra oğlumun kaybedilişiyle ilgili olaya yaklaşımı daha farklı olacak. Bekliyorum, umut ediyorum. Oğlumun bedeninin bulunarak bana teslim edileceğini umut ediyorum. Bütün kayıp anneleri olarak birazcık umutlandık. Ancak bekleyip göreceğiz'' diye konuştu.
'PEK UMURSANMADIK'
Kayıp Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren ise oğlunun 30 senedir kayıp olduğunu belirterek, şöyle dedi:
''Oğlumu bulmak için başvurmadığım yer kalmadı. En sonunda buraya başvurduk. İnşallah bir çözüm bulunur. İki katlı evim vardı, onu sattım çocuğumu aramak için. Araba gitti, çocuk gitti, ev gitti ama yine ayaktayız. Çocuğumun bir tek kemiğini bulsam razıyım. Ne bir mezar ne bir kemik var. Ne ölüsü belli ne dirisi. Her sene bir kere kapım çalınıyor askerlik için. Bir hafta evvel kaymaklıktan tebligat geldi ki oğlumun nüfus kağıdının yenilenmesi için. Nasıl yenileyeyim, çocuğumun nerede olduğunu bilmiyorum. Ben yanıyorum, benimle dalga mı geçiyorlar anlamadım. Derdim çok büyük. İşin aslı pek umursanmadık. Kafa sallandı, not alındı. İnşallah o notlardan bize bir fayda olur.''
Kayıp Murat Yıldız'ın yakını Hanife Yıldız da Başbakan Erdoğan'ın kendilerini dinlediğini anlatarak, ''Zannederim dinlemekle yetindi. Ben şahsen tatmin olmadım. Biz adalet için hak için Galatasaray'da oturmaya devam edeceğiz. Somut bir şey almadık'' dedi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinde gözaltına alınıp kaybolan Cemil Kırbayır'ın kardeşi Fatma Kırbayır, ''Adalet istiyorum. Adalet, adalet. Çocuklarımız bizim gibi ağlamasın. Kenan Evren... Vicdanın sızlasın. Lanet okuyorum. Kardeşimi istiyorum'' şeklinde konuştu.
Bu arada Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 12 Eylül 1980'den sonra ve 1990'lı yıllarda yakınlarını kaybeden ailelerin temsilcileri Başbakan Erdoğan'a ''öç peşinde değil, adalet peşinde olduklarını'' söylediler.
Kayıp yakınları, Erdoğan'dan bu konuların TBMM'de kurulacak komisyon marifetiyle incelenmesini ve zaman aşımına uğratılmamasını ayrıca Türkiye'nin BM Kişilerin Gözaltında Kayıplardan Korunması Sözleşmesine taraf olmasını istediler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da kabul sırasında kayıp yakınlarına 8 yıldır faili meçhullerin önlendiğini, bu konuyla mücadelede hükümetin kararlı olduğunu söyledi.
Kayıp yakınlarının acılarını dindirmek için hükümet olarak her türlü çabayı göstereceklerini, ancak üzerinden 30 yıl geçmiş vakalarda sonuç almanın kolay olmadığını vurgulayan Erdoğan, yine de bunun bir mazeret olamayacağını, gerekli her türlü çabanın gösterileceğini kaydetti.
Söz alan ailelerden bazıları ilk defa bir Başbakanın kendileriyle görüştüğünü dile getirerek, bunun için Erdoğan'a teşekkür ettiler.
Başbakan Erdoğan'ın Cumartesi annelerini kabulü sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit de hazır bulundu.
'KAYIP VE FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİN SAYISI 17 BİN 500'
Başbakan Erdoğan'ın kabulüne Abdülbaki Boğa ve Sebla Arcan eşliğinde kayıp Cemil Kırbayır'ın annesi 103 yaşındaki Berfo Kırbayır, kayıp Hayrettin Eren'in yakını Elmas Eren, kayıp Kasım Alpsoy'un yakını Erdoğan Alpsoy, kayıp Fehmi Tosun'un yakını Hanım Tosun, kayıp Abdurrahman Coşkun'un yakını Hediye Coşkun, Rıdvan Karakoç'un yakını Hasan Karakoç, kayıp Hasan Ocak'ın yakını Hüseyin Ocak, Hüseyin Taşkaya'nın yakını Serpil Taşkaya, İsmail Şahin'in yakını Kiraz Şahin, kayıp Nurettin Yedigöl'ün yakını Zeycan Yedigöl, Tolga Ceylan'ın yakını Kadriye Ceylan ve Murat Yıldız'ın yakını Hanife Yıldız katıldı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, görüşme öncesi yaptığı açıklamada ''Cumartesi Anneleri''nin İHD İstanbul Şubesinin Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonunun düzenlediği bir etkinlik olduğunu, ''Cumartesi Anneleri'' diye bir ekibin olmadığını vurguladı.
Boğa, ''Cumartesi Anneleri''nin sembol bir oluşum olduğunu, sadece İstanbul'da değil, Batman'da, Diyarbakır'da, İzmir'de ülkenin birçok yerinde cumartesi günü oturma eylemi yapıldığı için Arjantin ve Şili'den örnek alınarak bu ismin verildiğini belirtti.
Boğa, Türkiye'de kayıp ve faili meçhul cinayetlerin sayısının 17 bin 500 olduğunu öne sürdü.