ANKARA (ANKA) DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, "Hükümetimizle kavga eden yerel yönetimler projelerini Ankara'dan geçiremiyor" sözlerini "şantaj" olarak değerlendirdi. Yağız, "Başbakan da Bakanı da milletvekili de şantajcıdır. Bunlar koltuklarını kaybetmemek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar; daha da yapacaklar" dedi.
DSP'li Yağız, yaptığı yazılı açıklamada, Adalet Bakanı Şahin'in "Göreve getireceğiniz belediye başkanı arkadaşlarımızın merkezi hükümetle barışık, el ele, kola kola iş birliği içerisinde olması lazım" şeklindeki sözlerini hatırlattı. Bu sözlerin şantaj niteliği taşıdığına dikkat çeken Yağız, Şahin'in, sözlerini daha sonra düzeltmeye çalıştığını ama bunun inandırıcı olmadığını ifade etti. Şahin'in, konumu gereği titiz ve duyarlı olması gerektiğini ifade eden Yağız, "Fakat buna karşın açıkça, başka partilerden aday olanlara oy verecek olan vatandaşları tehdit ediyor, onlara şantaj yapıyor?" dedi.
Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezası nedeniyle Başbakan Erdoğan'ı da eleştiren Yağız, şunları kaydetti:
"Başbakan ne demiş? 'Benim Aydın Doğan'a bir sözüm oldu, çocuklarımızı, ailelerimizi, mahremimizi yalan yanlış haberlerle gazetelerinize basmayın dedim' demiş. Bunun adı nedir? Uyarı mıdır? Değildir. Ya nedir? Şantajdır. Neden şantajdır? Çünkü, Başbakan'ın kendi ifadesiyle bu sözüne uymadığı için Doğan Grubu'na cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir vergi cezası kesilmiştir. Yani bu grup, Başbakan'ın şantajına boyun eğmediği için cezalandırılmıştır."
-"BU KADARCIĞI DA BENİM ŞANTAJIM OLSUN"
AKP Kırıkkale Milletvekili Mustafa Özbayrak'ın "Biz Ankara'dan izin vermediğimiz sürece sizler burada taş üzerine taş koyamazsınız" şeklindeki sözlerine de değinen Yağız, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Görüldüğü gibi, Başbakan da Bakanı da milletvekili de şantajcıdır! Bunlar koltuklarını kaybetmemek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar; daha da yapacaklar! Çünkü bunların, oturdukları koltukların dokunulmazlıkları var. Ama Sayın Başbakan ve "yol"daşları, bir gün o koltuklara mutlaka ve mutlaka veda edecekler ve dokunulabilecek koltuklara düşeceklerdir! Ve o zaman da yaptıklarının hesabını mutlaka ve mutlaka demokratik yollardan vereceklerdir! Bu kadarcığı da benim şantajım olsun"(ANKA)