Davutoğlu, “Bir eksiklik, zaaf söz konusuysa kesinlikle giderilmesi için gerekli tedbirleri alır, ihmal varsa gerekli adımları atarız” dedi. Davutoğlu, kanlı saldırı olayının ardından 3 günlük ulusal yas ilan edildiğini duyurdu.
Başbakan Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Ankara'daki saldırı nedeniyle çok derin, hüzün ve acı içinde olduklarını belirtti.
"Ülkemiz, halkımız, demokrasimiz büyük terör saldırısıyla hedef edinilmiştir" diyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu saldırı herhangi bir şekilde, tek bir gruba, o mitinge katılan vatandaşlarımıza ya da herhangi bir siyasi topluma karşı değildir. Çok açık şekilde ifade ediyorum, bu saldırı ülkemizin bütününe karşı yapılmış bir saldırıdır, bu saldırı halkımıza, bir bütün olarak her kesime yapılan saldırıdır ve nihayet bu saldırı demokrasimize yapılan saldırıdır, ülkemize yapılan saldırıdır. Çünkü, Türkiye ateş çemberi içinde, istikrarını korumayı başaran, demokrasiyle istikrarını bütünleştiren örnek ülkedir. Ülkemiz itibarına, huzuruna, istikrarına doğrudan bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Yine bu saldırı halkımızın her kesiminedir. Eminim ülkemizin her yanında, hafta sonunda normal bir gün yaşayan bütün vatandaşlarımız, bu saldırıyı kendilerine ailelerine, evlatlarına yapılmış bir saldırı olarak görmüştür.
Bu saldırının acısını hissetmeyen, bu saldırı sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın hüznünü yüreğinde hissetmeyen hiçbir vatandaşımızın olduğu kanaatinde değilim. Bu saldırı demokrasimize yapılan saldırıdır. Çünkü, bir kez daha sandıklara giderken, bir kez daha halkımızın iradesini sorma hazırlığındayken, böyle bir saldırının gerçekleştirilmesi doğrudan demokrasiyi, demokratik hak ve özgürlüklerini hedef edinmiştir."
"3 GÜN ULUSAL YAS İLAN ETME KARARI ALDIK"
Ankara'daki saldırı dahil olmak üzere bugüne kadarki terör saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlar, polisler, askerler ve korucular için 3 gün ulusal yas ilan edildiğini açıklayan Davutoğlu, "Bu saldırı demokrasimize yapılan bir saldırıdır. Bir kez daha sandıklara giderken böyle bir saldırı gerçekleştirilmesi doğrudan demokrasiyi ve demokratik hak ve özgürlükleri hedef edinmiştir. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine taziyelerimi sunuyorum. Bu çerçevede de bugün aldığımız kararla Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ederek terör saldırılarında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımız, şehit polislerimiz, askerlerimiz, korucularımız için 3 gün ulusal yas ilan etme kararı aldık. Bu karar ile terörü yapan kim olursa olsun ve kimi mağdur etmiş olursa olsun hepsine karşı 78 milyonun ortak hissiyatına tercüman olacağımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.
'HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK BİRLİK BERABERLİĞE İHTİYAÇ HİSSETTİĞİMİZ GÜNLER'
"Bugünler, zor süreçlerden geçilen günler. Her zamankinden daha çok birlik beraberliğe ihtiyaç hissettiğimiz günler" ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Maalesef Ankara’da, siyasi görüşleri ne olursa olsun, kimi destekliyor olursa olsunlar, gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik saldırıda, 86 vatandaşımız hayatını kaybetmiş bulunuyor. 62'si olay yerinde, 24'ü ağır yaralı olarak gelip vefat etmiş vatandaşımız var. Ayakta tedavi görenler hariç 186 yaralımız var. Sağlık Bakanımız, Adalet Bakanımız ve İçişleri Bakanımız olayın seyriyle ilgili detaylı bilgi verdiler."
Saldırıya ilişkin elde edilen bulgulara dair bilgi veren Başbakan Davutoğlu, "Daha sonra elde edilen bulgularla, bu saldırının iki canlı bomba tarafından gerçekleştirildiğine dair çok kuvvetli emareler oluşmuş durumda" dedi.
"HER TÜRLÜ PROVOKASYONA, TAHRİKE, NEFRET DİLİNE KARŞI BİRLİĞİMİZİ KORUMANIN GÜNLERİDİR"
Birlik çağrısı yapan Davutoğlu, bu dönemde provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini belirterek "Bugünlerde her türlü provokasyona karşı, tahrike karşı, tahrik dili, nefret dili kullananlara karşı birliğimizi ve beraberliğimizi korumanın günleridir. Bütün halkımıza buradan tekrar tekrar sesleniyorum. Hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun hangi etnik veya mezhebi kökenden gelerek hangi düşünceyi benimsemiş olursanız olun gelin hep beraber teröre karşı omuz omuza verelim ve bizden en farklı düşünenlere karşı her zamankinden daha fazla hoşgörülü, onlarla birlikte ortak bir ülkenin kaderini paylaşan eşit kaderdaşları olduğunuz gerçeğini bir kez daha dünyaya gösterin" dedi.
"TERÖRE KARŞI ORTAK BİR TAVIRDA BULUŞALIM"
Siyasi liderlere teröre karşı ortak tavırda buluşma çağrısını tekrarlayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyasi liderlere de bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. Terörü yapana göre değerlendirmeyelim. Terörü mağdurlarına göre de değerlendirmeyelim. Terör mağdurlarının hepsi mağdurdur ve onların hepsinin hukukunu korumak hepimizin vazifesidir. Terörü yapan da kim olursa olsun suçludur. Katliamı yapan insanlık düşmanlarıdır. Onlara karşı da omuz omuza duralım. 20 Temmuz Suruç saldırısından bu yana her tür terör olayının tehdidini hep beraber yaşadık. O zaman yaptığım çağrıyla vurguladığım daveti bir kez daha tekrar ediyorum. Teröre karşı ortak bir tavırda buluşalım. Bu çerçevede Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile tekrar görüşmeyi planlıyorum"
"SİYASİ LİDERLERİN SÖYLEMLERİNE DİKKAT ETMELERİ YÖNÜNDE ÇAĞRIDA BULUNMAYI GEREKLİLİK GÖRÜYORUM"
Başbakan Davutoğlu, açıklamasında şunları kaydetti: "Bütün siyasi liderlerin bugünlerde özellikle teröre karşı olan tutumda birleşmeleri önem taşıyor. Bugün de bazı açıklamalarda gördüğümüz gibi terörün bir kısmını meşru neredeyse olması gereken veya olduğu zaman masum gösterilmesi gereken bir terör kategorisine koyup terörün bir başka kısmının daha verileri ortada yokken halkı tahrik etmeye dönük açıklamalar yapmak Türkiye'de demokrasinin, halkımızın talepleri karşısında intikam dili kullanmak kimseye yakışmaz. Gün bir araya gelme, konuşma, ortak tehdide karşı ortak bir bilinçle hareket etme günüdür. Buradan siyasi parti liderlerine AK Parti Genel Başkanı olarak hitap etmiyorum. Şu anda bir AK Parti hükümeti iş başında değil. Anayasal zorunlulukla ülkeyi seçime götürmek üzere görev almış bulunan Bakanlar Kurulu söz konusu. Böylesi zor şartlarda ağır sorumluluğu üstlenmiş Başbakan olarak bütün siyasi partilere demokrasimizi, ülkemizi, halkımızı korumanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu çerçevede de bütün siyasi liderlerin söylemlerine dikkat etmeleri, tahriklerden uzak durmaları, toplumda katlanarak artacak nefret ve intikam söylemlerine kesinlikle kapılmamaları yönünde çağrıda bulunmayı gereklilik olarak görüyorum"
DEMİRTAŞ'IN VİCDANI KELEPÇELENMİŞTİR
Demirtaş’ın vicdanı kelepçelenmiştir Hesap sorulacakca buradayım, her yerdeyim, Ankara’dayım İstanbul’dayım
Halkı devlete kışkırtıyorsa bunlar sorgulanacaktır. Hiçbir siyasi böyle bir saldırı karşısında devleti suçlamaz, teröristleri suçlar. Demirtaş’ın meselesi bu vatandaşların hüznünü paylaşmak değil. Meselesi içimizdeki yangını ülke yangınına çevirmek.
Demirtaş’ın ikili dilini HDP’ye oy veren vatandaşlarımız da görecektir. Bizi caydıracağını düşünüyorsa, tedbirlerimizi erteleyeceğimizi düşünüyorsa yanılıyor. Kim eline silah alırsa, bomba gönderirse mücadelemiz sonuna kadar sürecek, kararlıyız Anayasal görevi yerine getiren Başbakan olarak konuşuyorum. Bu ülke hepimizin, tahriklere kapılmayın
Teröristlere karşı da omuz omuza olunuz. Bütün bu karanlık günler geçer ama demokrasimiz yaşayacaktır.
"TERÖR ODAKLARININ OYUNLARINA ALET OLACAK HABERLERDEN KAÇINMAYA ÖZEN GÖSTERELİM"
Medyaya da terör odaklarının propagandalarına alet olacak haberlerden kaçınması konusunda çağrı yapan Davutoğlu, "Özellikle her zaman terör olayları karşısında duyarlı tavrını takdir ettiğimiz medyamıza bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Bu terör odakları tam da kendi propagandalarını yapabilmek ve ülkede bir panik havası estirebilmek için bugünlerde birçok görüntüyü sanal ortamda ortaya atabilirler. Lütfen, bu terör niyetlerine ve propaganda faaliyetlerine karşı medya duyarlılığı ve toplumsal duyarlılık içinde ortak tavır alalım. Kesinlikle terör odaklarının oyunlarına alet olacak haberlerden kaçınmaya özen gösterelim" dedi.
"GÜN ULUSLARARASI TOPLUMUN TERÖRE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜDÜR"
Son çağrısını uluslararası topluma yapan Davutoğlu, teröre karşı ortak hareket etme ve birlik olma davetinde bulunarak "Bütün uluslararası toplumu Türkiye ile dayanışmaya bir kez daha davet ediyoruz. Bugün gerek doğrudan arayarak gerek yaptıkları açıklamalarla Türkiye'ye destek vermiş ve taziye mesajı yayımlamış olan bütün ülkelere ve devlet adamlarına teşekkürü halkım adına bir borç biliyorum. Gün uluslararası toplumun da teröre karşı dayanışma günüdür. Terör ister DEAŞ ister PKK ister El Kaide ister DHKP-C şekliyle gelmiş olursa olsun hepsi teröristtir hepsi insanlık suçu işlemektedir. Hepsine karşı ortak tavır sergilemek hepimiz için sorumluluktur. Ümit ederim ki bu yaşadığımız acı olay halkımızın birliği ve beraberliğinin tahkim edilmesine ve omuz omuza vermemize ve gelecekle ilgili olarak terörden azade bir Türkiye, terörden azade bir Ortadoğu terörden azade bir dünya kurmamıza vesile olur" diye konuştu.
HERHANGİ BİR İHMAL SÖZ KONUSUYSA GEREKLİ ADIMLARI ATARIZ'
"Güvenlik zafiyetine ilişkin iddialar" bulunduğu belirtilerek, "Olayda güvenlik zafiyeti olup olmadığı yönündeki soru üzerine Başbakan Davutoğlu, olayın ardından güvenlikle ilgili yetkilileri toplantıya çağırdığını ve kapsamlı bir brifing aldığını belirtti.
Cumhuriyet tarihinin en acı olaylarından birinin yaşandığını, herkesin derin bir üzüntü içinde bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bu derin hüznü yaşamanın yanında, olayın aydınlatılması için de son derece rasyonel şekilde bürokratik ve hukuki kurallar içinde gerekli çalışmaların yürütüleceğini açıkladı.
Güvenlik yetkilileriyle yaptığı toplantıda olayın seyri hakkında bilgiler verildiği aktaran Başbakan Davutoğlu, "Herhangi bir eksiklik, zaaf söz konusuysa ki bu konuda gerekli araştırmaların, incelemelerin yapılması talimatını da verdim, kesinlikle bu zaafın giderilmesi için gerekli tedbirleri alır, herhangi bir ihmal söz konusuysa, onun için de gerekli adımları atarız. Kimsenin bundan tereddüdü olmasın" dedi.
Başbakan Davutoğlu, olayın miting alanında gerçekleşmediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır saldırısında edindiğimiz tecrübeden hareketle o zaman da arkadaşlara söylemiştik, miting meydanına bütün girenlerin, herkesin üstünün aranması, çevrenin yani alanın bütünüyle aranması... Bu arama alanlarına barikatlar konup gelen herkes aranarak miting meydanına sokuluyor. Buradaki farklı durum, Ankara garı önünden Sıhhiye'ye kadar olan alan daha miting alanı değil. Orada da gerekli araştırmalar yapılıyor ve herhangi bir bomba, patlayıcı yerleştirmesi tedbir olarak bir ön inceleme yapılıyor. Ancak orada tek tek kişiler aranmıyor. Çünkü daha miting meydanına ulaşılmış değil, miting meydanına gidecek güzergah orası. Anlaşılan o ki, tabii bütün detay ortaya çıkarılacak, bu grup içine sızmış ya da bu grup içinde daha önce de bulunan bir takım art niyetli iki kişi canlı bomba olarak o anda orada insan araması yapılmadığı için orada bu patlamayı gerçekleştirebiliyorlar. Ama dediğim gibi bütün detaylar incelenir, gerekli incelemeler, soruşturmalar yapılır, gerekli tedbirler alınır."
"CANLI BOMBALARA KARŞI GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINMASI"
"Ankara ve İstanbul'da canlı bomba yakalandığını" açıkladığı hatırlatılarak, bunun yeni bir gelişme olup olmadığı sorulan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Canlı bombalar, şimdi bunu daha açık şekilde söylemiş bulunuyorum. Çünkü şöyle bir kanaat oluyor, sanki bu konularda istihbari eksiklik veya alınan tedbirlerde eksiklik varmış konusunda... Bir müddettir bazı PKK ve DEAŞ açıklamalarından da Türkiye'ye bir takım fedailerin gönderileceği, bunu PKK'nın Kuzey Irak'ta yaptığı çalışmalarda ve bu fedailer üzerinden Türkiye'de kaos çıkarılacağı yönünde bir takım istihbari çalışmalar ve bilgiler bize ulaşmıştı. Bunun için de bütün birimlerimize bu canlı bombalara karşı gerekli tedbirlerin alınması ve teyakkuzda bulunulması hususunda talimatlar verildi. Nitekim geçtiğimiz gün İstanbul'a gittiğimde valimizden de detaylı bilgi aldım. Daha çok DHKP-C bağlantılı bir canlı bomba İstanbul'da yakalandı. Bir başka canlı bomba da Ankara'da özellikle yargı mensuplarına yapılacak bir saldırı hazırlıkları içinde yakalandı. Bütün bunlar bize, çok kapsamlı bir terör saldırısının Türkiye'yi hedef aldığını gösteriyor. Tek boyutlu, tek eksenli, bir gruptan sadece kaynaklanan değil değişik grupların terör saldırılarıyla Türkiye'deki istikrar, ülkemizin demokrasisi tehdit edilmek isteniyor."
Türkiye'de bir kaos havası, panik havası yaratılmak istendiğini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu konuda güvenlik tedbirleri almak dışında en büyük güvencenin halkın sağduyusu ve demokrasinin gücü olduğunu vurguladı.
Başbakan Davutoğlu, "Bu noktada bundan sonra halkımızla birlikte bütün mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
(Ajanslar)