Davutoğlu şunları söyledi:“ ‘Şunu verdik, Türkiye tatmin oldu, artık mülteciler Türkiye’de kalsın’ gibi bir anlayışı biz kabul etmeyiz. Sayın Merkel’e söyledim. Türkiye’nin bir konsantrasyon kampı gibi bütün mültecilerin bulunduğu bir ülke haline gelmesini kimse bekleyemez.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin sürekli mültecilere ev sahipliği yapacak bir ‘konsantrasyon kampı’ olamayacağını söyledi.
Merkel’in, mülteci krizi konusunda, külfet paylaşımı konusunda Türkiye’nin taleplerini doğru bulduğunu dile getiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:m Maddi ihtiyaç artabilir: “Miktar konusunda, daha önce bizim 3 milyar avro gibi 1 milyar avro gibi öyle bir teklif yok artık masada. Biz bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Taze para olarak, kaynak olarak 3 milyar Avro’luk bir şeyden bahsedildi ilk aşamada. Ama biz de böyle miktarı fikse etmeye çok gerek görmüyoruz, çünkü ihtiyaç daha da artabilir. İhtiyaca göre yıllık bazda bunların değerlendirmeleri yapılır. O bakımdan, ‘Şunu verdik, Türkiye tatmin oldu, artık mülteciler Türkiye’de kalsın’ gibi bir anlayışı biz kabul etmeyiz. Bunu da söyledim Sayın Merkel’e. Türkiye’nin bir konsantrasyon kampı gibi bütün mültecilerin bulunduğu bir ülke haline gelmesini kimse bekleyemez. Ama illegal göçün, düzenli ve iyi şekilde kontrol altında tutulabilmesi lazım. Onun için birlikte mekanizma kuracağız. Bu mülteciler sorunun çözümü için Geri Kabul Anlaşması’nın devreye girmesi gerekiyor bir sistem kurmak için. Ama biz geri kabul anlaşmasını vize muafiyetine bağladık. ‘Vize anlaşması olmazsa, geri kabul anlaşmasını uygulamaya sokmayız’ dedik.”m 2017’de vize muafiyeti olmalı: AB’nin sürekli, “Geri Kabul Anlaşması’nı önce uygulayın, sonra vize muafiyeti” dediğini ve şu anda kendi çizgilerine gelindiğini belirten Davutoğlu, “2017 yılı için Geri Kabul Anlaşması’nın uygulamaya konmasıyla vize muafiyetinin uygulanması gerekiyor. Biz bunu bir sene önceye alalım dedik, 2016 temmuzda artık Türklere Schengen sistemi uygulansın, vatandaşlarımız rahatlık gidebilsinler aynı anda biz geri kabulü devreye sokarız. Olumlu cevap aldık. O vakte kadar da, Almanya, özellikle işadamlarımız, öğrencilerimiz, sanatçılarımız için vize kolaylığı sağlayacak. 2016 Temmuz ayı için bizim teklifimiz bu. AB genelde olumlu ama tabii haklı olarak Almanya, ‘Biz tek taraflı olarak buna kabul veremeyiz’ dediler, ancak AB kendi içinde karar verecek” şeklinde konuştu.m Fasıllar açılmalı: AB içinde bu konuda olumlu bir hava olduğunu aktaran Davutoğlu, 2016 başında tablonun daha açık şekilde görüleceğini dile getirdi. Fasılların açılmasının üçüncü talepleri olduğunu anlatan Davutoğlu, kendilerinin 15, 17, 23, 24, 26 ve 31’nci fasılların hemen açılabileceğini düşündüklerini ifade etti. Davutoğlu, “Dördüncüsü de zirvelere katılım meselesi, katılım konusuna da olumlu bakacaklarını ifade ettiler” dedi.
Bilgi notu: Toplama kampı düşman görülen bir topluluğun, kötü koşullarda toplatılıp tutsak edilmesi için yapılan yerlerdir. 19’uncu yüzyıldan sonundan itibaren kullanılmıştır. Naziler 2’nci Dünya Savaşı’nda konsantrasyon kampı (Konzentrationslager) terimini çalışma ve imha kamplarını betimlemek için kullanarak kelimenin anlamında bir karışıklık yaratmışlardır. Başta Yahudiler buralarda toplanıyor, çalıştırılıyor, hasta ve zayıflar yok ediliyordu.
ANKARA'DAKİ BOMBALI SALDIRI
Bir çok terör saldırısı engellendi. Savcı, görevli hakim eldeki bilgilere rağmen hukuki sürece göre tutuklar ya da bırakır.
Biz hem takip ederiz hem yakalarız hem de hazırlık olduğunu hissettiğimizde gözaltına alırız.Yapılması gereken her şey yapılıyor.
Zihin karışıklığı yok. 20 Temmuz sonrasında Amerika ile görüşme sonucu olumlu sonuca ulaşıldı, DAEŞ operasyonuna Türkiye de katılıyor. Suruç saldırısından sonra operasyon yaptık. ne zaman gerekli olursa bu konuda DEAŞ'a karşı müdahalelerde yer alıyoruz.
KONYA’DAKİ MAÇTA SAYGI DURUŞUNDA PROTESTO İDDİASI
Konyalı hemşerilerimize haksızlık yapılıyor.
Orada saygı duruşu esnasında çok küçük bir grup slogan atmaya başlıyor saygı duruşu esnasından.
Konya’da yeterli açıklamalar yapıldı, acıyı paylaşmak için Konyalılar çok daha fazla hassastır.
O sloganları bastırmak için yapılan bir uygulamadır yapılan.
Konya’da saygı anlamında ne kadar hassas olduğunu herkes bilir.
KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ: ELİNDE VARSA ÇIKSIN AÇIKLASIN GOCUNMAM
Kılıçdaroğlu’na sormak lazım, böyle bir şey söylemesini gerektirecek böyle bir şey geçmedi o görüşmemizde. Beni zor durumda bırakacak gizli bir bilgi geçmedi. Sadece istihbarat bilgisi var henüz netleşmedi bilgisini görüştü ki, paylaşmak doğru olmaz dedik.
Beni zorda bırakacak bir şey varsa çıksın açıklasın ben hiç gocunmam. Ne söylediğimi ölçüp tartarak söylerim, ben mahcup olmam onlar mahcup olur. Halkımız görür. Bir daha hiçbir devlet adamı onlara güvenip de hiçbir şey paylaşmaz. Kaybeden ben olmam.
Diyelim ki çok mahrem bir şey paylaştım, güvendim, bir husus paylaştım diyelim. Bunu paylaşmak hangi ahlaka sığar, devlet adamı kültürü olur mu böyle?
Mahremiyete saygı göstermek siyasetin ahlakındandır.
Hayatta utanacak hiçbir şey yapmadım, utanacağım bir söz söylemedim
Ne varsa çıksın söylesin ama bilsinler ki onlar kaybeder.
DEMİRTAŞ’IN “BİZ OLMASAK İÇ SAVAŞ ÇIKAR” SÖZLERİ
İç savaş var diyen kendi belediye başkanları. Sürekli savaş, ayaklanma çağrısı yapanlar onlar. Savaş açanlar onlar.
PKK ile aralarına mesafe koyarlarsa biz mutlu oluruz. Kendi belediye başkanları senin ne haddine iç savaş diyorsun. Kim iç savaş çıkaracak kudrete sahip Türkiye’de. Bu kadar saldırgan bir tutum bu anlama geliyor. Bu milleti bu şekilde tehdit edemezler.
‘Savaş çıkarmak istiyoruz ama çıkarmıyoruz’ demek bu anlama gelir. Senin demokrasiden, barıştan konuşman gerekiyor. Teröristlerin cenazelerine gitmeyenleri soruşturacağım diyorsun sonra iç savaş diyorsun.
Demirtaş aslında bu süreçte sürekli çelişkiler içinde bir yerden bir yere sürüklenmenin psikolojini yaşıyor bence. Türkiye’yi kimse tehdit etmeye kalkmasın.
GÜL’ÜN DEMİRTAŞ’A TAZİYE DİLEMESİ
Sayın cumhurbaşkanımızın kendi takdirleri ama şunu ifade etmek isterim…. Burada taziye evi kim? Taziye kime verilir taziye evi kim.
İlk günden itibaren şunu söyledim taziye evi Türkiye Cumhuriyetidir. Hepimiz aynı acıyı yaşadık.
Sadece HDP’ye taziye dilemek orada hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı HDP ile özleştirmek anlamına gelir.
Büyük bir acı yaşadık Türkiye’nin en büyük taziye evi başbakanlıktır.
Demirtaş bu taziyeyi kendine mal edemez. Demirtaş’la bir görüşmem olmadı gerek de görmedim.
Acı hepimizin acısı…
Ben Diyarbakır saldırısında Demirtaş’ı aradım çünkü HDP’ye saldırısı yapılmıştı ama tenezzül edip telefonumuza çıkmadı Demirtaş…
Şimdi benim tekrar aramamı gerektirecek bir durumum yok, zaten taziyeyi beklemeden bizi, beni, cumhurbaşkanımızı katillikle suçlamış neyin taziyesini yapacağız.
Artık standartlarımızın olması lazım. Demirtaş’a bir taziyeyi şahsi olarak gerek görmedim. Bütün Türkiye’ye taziye diledik.
(AA)