Başbakan Erdoğan, ABD'den döndü
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasında Suriye konusunda görüş ayrılığı yaşandığı yönündeki değerlendirmelerin yanlış olduğunu belirterek, medyanın tutumunu eleştirdi. Erdoğan, "Ben ne söylediysem, sayın Bush ne söylediyse odur. Bunun dışındakiler laf-ı güzaftır. Medya, söylenmeyenleri değil, söylenenleri değerlendirse çok daha isabetli olur" dedi.
Başbakan Erdoğan, 5 günlük ABD ziyaretini tamamlayarak bu akşam Ankara'ya döndü. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ü taşıyan ANA uçağı, saat 19.45'te havaalanına indi. Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Valisi Kemal Önal ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Erdoğan, Esenboğa Havalimanı apronunda kendisine doğru koşan İstanbul milletvekili İnci Özdemir'in 5 yaşındaki torunu Asya Özkan'ı kucağına alarak sevdi. Erdoğan, karşılamanın ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, ABD ziyaretini değerlendirdi.
ABD yetkilileri ile yaptığı temaslarda birçok konu üzerinde görüşme fırsatı bulduklarını kaydeden Erdoğan, kanaat önderleri ile iş adamlarıyla da biraraya gelerek, Türkiye'ye yönelik düşünce ve yatırımlar konusunu en yüksek tonda değerlendirdiklerini ifade etti. Türkiye ile ABD arasında çok boyutlu ilişkiler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, bu ilişkilerin karşılıklı saygı ve gerçekçi bakış açısıyla ilerlediğini belirtti. İki ülke ilişkilerinin paylaşılan siyasi değerlere ve stratejik ortaklığa dayandığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye ABD ilişkileri hakkında yapılan spekülasyonların, bu ilişkinin oturduğu sağlam zeminin yanında spekülasyondan öteye geçemeyeceğinin, hem ABD Başkanı Bush hem de kendisi tarafından belirtildiğini kaydetti.
ABD ziyareti sırasında BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile de biraraya geldiğini hatırlatan Erdoğan, Annan ile Kıbrıs ve Irak konuları başta olmak üzere uluslararası meseleleri değerlendirdiklerini bildirdi. Kıbrıs konusunda BM Genel Sekreteri'nin çabalarıyla kalıcı çözüme varılması yönündeki niyet ve iradeyi vurguladıklarını dile getiren Erdoğan, Annan'ın da bu konuda olumlu yaklaşım sergilediğini söyledi. Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı çözüm istediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'a uygulanan haksız tecrit ve izolasyonun kaldırılması gerektiğini yineledi. Bu politikada BM Genel Sekreteri ile işbirliği içinde olacaklarını dile getiren Erdoğan, görüşmeden memnuniyet içinde ayrıldıklarını söyledi.
"BU ZİYARETLE SAĞLANAN POZİTİF ENERJİMİZİ SOMUT İŞBİRLİĞİ KALEMLERİNE DÖNÜŞTÜREREK, YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ"
ABD ziyaretinin iki ülke ilişkilerini daha üst düzeye çıkarmak açısından zamanlı ve işlevsel olduğunu gördüklerini kaydeden Erdoğan, ortak vizyonu fiile geçirmek için bu ziyaretten daha dinamik bir sürece girecek olunmasının önemini bildiklerini belirtti. Erdoğan, "Bu ziyaret ile sağlanan pozitif enerjimizi somut işbirliği kalemlerine dönüştürerek, bir dönemi birlikte başlatmış olacağız. Bu dönemin olumlu neticeler vereceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Erdoğan, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın 'Görüşmeden geriye bir tek at sineği kaldı' şeklindeki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine, "At sineği sayın Ağar'ın aklında kaldıysa, o da bir kardır" diye konuştu. Erdoğan, Bush ile yaptığı görüşmede Suriye konusunda görüş ayrılığı ortaya çıktığı iddialarının doğru olup olmadığı sorusu üzerine, medyaya çattı. Medyanın, söylenmeyenlerin değil, söylenenlerin değerlendirmesini yapmasının çok daha isabetli olacağını kaydeden Erdoğan, "Bizim açıklamalarımız bir kenara konuluyor, kimin söylediği belli olmayan şeyler medyada yer alıyor. Suriye, Lübnan, bunlarla ilgili ben ne söylediysem odur. Sayın başkan ne söylediyse odur. Bunun dışındakiler laf-ı güzaftır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, 'Büyük Ortadoğu Projesi içinde Türkiye'nin yeri ne olacak?' sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"Büyük Ortadoğu Projesi'nin adı Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi olarak değişti. Türkiye, Yemen'le, İtalya ile birlikte eş başkan olarak çalışmaya başladı. Bu çalışmalar kapsamında Fas'a, Tunus'a, Suriye'ye gidiyoruz. Bu turlarımız karşılıklı olarak devam edecektir. Demokrasi, terörle ortak mücadele, hukukun üstünlüğü özgürlükler noktasında istiyoruz ki Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da farklı bir dönemi yakalayalım. Artık dönem, düşüncelerinin karşılıklı olarak tartışılarak bir yere taşınması dönemidir."
Başbakan Erdoğan, ABD ziyareti hakkında Avrupa basınında da çok olumlu değerlendirmelerin yer almadığının hatırlatılması üzerine, medya ile ilgili sözlerinin sadece Türk medyasına değil, tüm dünya medyasına yönelik olduğunu ifade etti. ABD Başkanı ile birlikte açıklamaların medya karşısında yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, değerlendirmelerin bu açıklamalar çerçevesinde yapılması gerektiğine işaret etti.
Erdoğan, "Halktan birisi, üst düzey yetkili bunlar spekülatif malzemelerdir. Bunlardan kurtulalım, bunlardan ülke yönetimleri de rahatsız. Kayba uğruyorlar. Seversiniz, sevmezsiniz ayrı, ülkemizin ortak değerler etrafında bütünleşmesi çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti şu andaki mevcut varlığıyla yaptığı tespitleri bütün dirayetiyle ortaya koymuştur. Muhalefet iktidarın yaptıklarzde eden Başbakan Erdoğan, Kuzeı için hiçbir zaman 'Bunlar başarılı, işi götürüyorlar, iyi götürüyorlar' demeyecektir" değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Erdoğan, 16 Haziran'da başlayacak AB Zirvesi'nin taslak metninden genişleme ile ilgili bölümün kaldırıldığının hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:
"Bunun ülkemiz ile alakası yok. Türkiye bantın içindedir. Helsinki'yi mi yok farz edeceksin, Kopenhag Zirvesi'ni mi yok farz edeceksin, 17 Aralık'ı mı yok farz edeceksin?
Türkiye zaten ailenin içinde. Biz şu anda final oynuyoruz. Bunları birbirine karıştırmayalım. Türkiye'nin tek hazırlığı 3 Ekim müzakere sürecine yöneliktir."
Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından Esenboğa Havalimanı'ndan ayrıldı.
