Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kimse bize taraflar silah bıraksın demesin’ diyerek, bu ifadenin edep dışı bir ifade olduğunu söyledi. Erdoğan, “Silah bırakması gereken teröristlerdir. Terör örgütünün uzantısı olan siyasi parti o aklı gitsin onlara versin, bize değil” dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nın geleneksel olarak düzenlediği iftara katıldı. Burada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, önceki gün Hakkari’de kalleşçe bir saldırı sonucunda şehit edilen 6 asker ve iki köy korucusunu bir kez daha rahmetle, minnetle yad ettiğini söyledi. Terör örgütünün Ramazan ayında yaptığı bu son saldırılarla, ‘hiçbir kutsalı tanımadığını, hiçbir milli ve manevi değere saygı göstermediğini, bu ülkenin, bu toprakların, bu milletin değerleriyle hiçbir ortak paydasının olmadığını’ bir kez daha net olarak gösterdiğini söyledi. Şemdinli’de, Hakkari’de, Eruh’ta, Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illerde son günlerde yapılan alçakça, kalleşçe saldırıların millet tarafından çok iyi değerlendirilmesi, analiz edilmesini rica ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şunu bir kere herkes bilmeli ve anlamalıdır; terör örgütü üyelerinin bu tür insanlık dışı saldırılarla elde ettiği hiçbir şey yok. Elde edeceği de hiçbir şey yok. Şu anda terör örgütü iplerini elinde tutan Türkiye düşmanı çevrelerin verdiği ihaleyi yerine getirmenin mücadelesi içinde. Biz terör örgütüne karşı da, terör örgütünün iplerini elinde tutan o Türkiye düşmanı çevrelere karşı da en sert, en kararlı şekilde mücadelemizi yürüteceğiz. Kimse bize şunu söylemesin; ‘taraflar silahı bıraksın’. Bu ifade edep dışı bir ifadedir. Bu ifade bu milletin güvenliğini elinde bulunduran, bulundurması gereken güvenlik güçlerimize karşı saygısızlıktır.”
“SİLAH BIRAKMASI GEREKEN TERÖRİSTLERDİR”
Askerin de, polisin de silahının adeta bir enstrümanı olduğunu belirten Erdoğan, nerede olursa olsun milletin güvenliğinin silahla sağlandığını söyledi. Erdoğan, “Silah bırakması gereken teröristlerdir. Terör örgütünün uzantısı olan siyasi parti o aklı gitsin onlara versin, bize değil. Hiçbir zaman bu anlayışla bizim parlamento içinde de olsa konuşacak bir muhatap bulmayız. Böyle bir şeyi de aramayız. Zira bu zihniyetle konuşulacak hiçbir şey yoktur. Terör saldırıları karşısında asla ve asla tek bir geri adım atmayacağız” dedi.
Medyaya da seslenen Erdoğan, “Eğer şu güzel ülkemizde, şu 75 milyon vatan evladının sorumluluğunu, mesuliyetini taşıyorsanız, bölücü terör örgütünün propagandasını yapmayı bırakın. Onlarla ilgili yazdığınız her cümle, bilesiniz ki onların arayıp da bulamadığı bir propaganda unsurudur. Bu konuda hassasiyeti devamlı hatırlattık, hatırlatıyoruz. Ama bilesiniz ki, biz de kendi defterimizin notları arasına bunları düşüyoruz’ dedi.
Terörle mücadeleyi azimle, karalılıkla, çok daha büyük bir hassasiyetle ve dikkatle sürdüreceklerini belirten Erdoğan, iki gün önce AK Parti Kadın Kolları, kadın milletvekilleri ile Diyarbakır’a gittiklerini, Güneydoğu illerini dolaştıklarını hatırlatan Erdoğan, “Oturdular, dertleştiler ve hepsinin bu terör olayından ne kadar rahatsız olduklarını da bize rapor ettiler. Aziz milletimden rica ediyorum, bu mübarek Ramazan ayında sınır karakollarımızda nöbet bekleyen, operasyonda göğüslerini kahramanca siper eden tüm güvenlik güçlerimize dualarını eksik etmesinler” dedi.
“NAMERTÇE, KORKAKÇA, PISIRIKÇA LAFI EVELEYİP GEVELİYORLAR”
Yaklaşık 30 yıldır terör örgütünün sadece kalleşçe saldırılar yapmakla, askeri, polisi, güvenlik ve istihbarat birimlerini hedef almakla kalmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Terör örgütü, onunla birlikte örgütün siyasi uzantıları, masum canlarla birlikte kardeşliğimizi, dayanışmamızı, birlik ve beraberliğimizi de hedef alıyor. Sadece canlara kastetmiyorlar, toplumsal barışa da kastediyorlar. Ne terör örgütü, ne de siyasi uzantıları Kürt vatandaşlarımızın asla temsilcisi değildir. Bu terör saldırıları sonrasında öfkesini, nefretini teröre ve terör örgütüne değil bir halka, kardeşlerine yöneltenler, terör örgütünün tuzağına düşerler; biz milletçe bu tuzağa düşmeyeceğiz. Terörün bizim aramıza girmesine, kadim kardeşliğimizi zedelemesine müsaade etmeyeceğiz. Terörün aramıza nifak sokmasına, bizi birbirimize hasım eylemesine asla göz yummayacağız. Bu son saldırıların ardından bunların siyasi uzantıları bir kez daha çıkıyor mertçe, insanca, cesaretle terörü lanetlemek yerine, namertçe, korkakça, pısırıkça lafı eveleyip gevelemeyi tercih ediyorlar. Akan her damla kanda bu korkaklığın dilini kullanan siyasetçilerin de payı vardır. Bunların kullandığı dil bu toprakların, bu milletin, bu ülkenin dili değildir. Bunların kullandığı dil, cesaretin özgürlüğün, barışın, kardeşliğin dili asla değildir; bu dil nifakın, fitnenin dilidir. Bu dil kardeşliğimize uzanan zehrin dilidir. Ramazan ayında yapılan kalleşçe bir saldırıyı dahi lanetleyemeyenler, Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir olamaz ve onların yüzüne dahi bakamazlar.
İnanıyorum ki Kürt kardeşlerim, Ramazan ayını kana bulamak isteyen bu canilerle arasına artık mesafeyi koymuştur, koyacaktır, ‘yeter artık’ diyecektir. Ülkemin batısındaki, kuzeyindeki, güneyindeki vatandaşlarımın da oynana oyunları görerek bu mübarek ayda, öfkenin, nefretin diline değil, hoşgörünün diline başvuracaklarına yürekten inanıyorum.”
EMİNE ERDOĞAN MYANMA’A GİDECEK
Başbakan Erdoğan, bu Ramazan ayını komşu ülkelerde, İslam coğrafyasında meydana gelen hadiselerle buruk yaşadıklarını belirterek, Myanmar’da Müslümanlara karşı acımasız saldırılar gerçekleştiğini söyledi. Türkiye olarak Myanmar’daki acı hadiseleri yakından takip ettiklerini ve uluslar arası kamuoyunun dikkatini çekmek için yoğun diplomasi trafiği yürüttüklerini belirten Erdoğan, Başbakanlık olarak yardım kampanyası başlattıklarını da söyledi. Erdoğan, “Ayrıca yarın eşim, kızım, Dışişleri Bakanım ve geniş bir heyet Myanmar’a gidecekler. Üç gün orada idarecilerle siyasetçilerle görüşecek, kampları yerinde ziyaret edecekler. Arakan Müslümanlarının barış ve huzura kavuşması için Türkiye olarak samimi çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi. Erdoğan, Olimpiyat açılışında İngiltere Başbakanı ve Myanmar’a komşu ülkelerin başbakanlarıyla bu konuşu görüşme fırsatı olduğunu söyledi.
“CHP, MALATYA’DAKİ OLAYLARI KAOS SENARYOSUNA DÖNÜŞTÜRMEK İSTEDİ”
Malatya’daki meydana gelen sıradan bir hadisenin CHP ve bazı sorumsuz CHP milletvekillerinin girişimiyle abartılarak ‘kaos senaryosuna’ dönüştürülmek istendiğini belirten Erdoğan, “AK Parti milletvekillerimizin, adli ve güvenlik birimlerimizin sağduyulu girişimiyle bu kaos senaryosu bozuldu. Türkiye genelinde Alevi kardeşlerimizi tahrik etmeye yönelik bu türden provokatif eylemlere karşı milletimizin son derece dikkatli olasını rica ediyorum. İşte Sivas’la ilgili belgeler yayınlanıyor görüyorsunuz. Altından neler çıkıyor neler. Türkiye’yi istikrarsız hale getirmeye gayret eden, bu türden bayat senaryolara inanıyorum ki milletin asla prim vermeyecektir. Benzeri bir nifak sokma girişiminin AK Parti’yi ve AK parti teşkilatını da hedef aldığını görüyoruz ve bu girişimleri dikkatle, hassasiyetle takip ediyoruz” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz