Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'a, simsarlarla değil, aracısız kardeşleriyle konuşmaya geldiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Diyarbakır İl Kongresi'nde konuşmasına Diyarbakır İl Teşkilatı'na teşekkür ederek başladı.
En çok ziyaret ettiği şehrin Diyarbakır olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bugün sizinle siyasetin diline, iktidarın diline başvurmadan sadece kardeşiniz olarak konuşuyorum" dedi.
Diyarbakır'ın AK Parti'ye kucağını açmış bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Diyarbakır bize etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçilik yapmayacaksın dedi. Diyarbakır halkından aldığımız ilhamla dürüst, fedakar mesajlarla yola koyulduk. 10 yılda Türkiye'yi daha fazla büyüttük, daha fazla kalkındırdık. Biz hiç bir zaman Diyarbakır halkının fikirlerini aklımızdan çıkarmadık. Biz her zaman milletimizin iradesini rehber edindik. İlk günden bu yana bize kucak açan Diyarbakır bizi hiç mahcup etmedi. Biz de can siperane millete hizmet davasına sahip çıktık" dedi.
AK Parti'ye karşı hasmane duygular içine giren çevrelerin ellerinden geleni artlarına koymadıklarını kaydeden Erdoğan, "Karşısındakini düşman zanneden zihniyet AK Parti'ye destek olan benim Kürt kökenli kardeşlerime olmadık zulümler yaptılar, yapıyorlar. Diyarbakır teşkilatımız gerçekten de kurulduğu günden itibaren çok zor şartlar atında çalıştı. Daha 4 gün önce il başkanlığımız önünde ses bombamaları patlattılar. Seçim bürolarımız defalarca saldırıya uğradı. İl başkanlığımız İlçe başkanlıklarımız defalarca saldırıya uğradı. Teşkilatımızın mensupları, yakınları kaçırıldı.
Sizler Diyarbakır'ı büyütmek için, Türkiye'yi büyütmek için, Diyarbakır'ın sorunlarına çözüm üretmek için kahramanca mücadele verdiniz. Her birinizi tek tek tebrik ediyorum. AK Parti daha kurulmadan Diyarbakır kucağını açmıştır. Bu kardeşliği hiç kimse bozamayacaktır, buna ne terör örgütü ne de siyasi uzantılarının tehdit ve hakaretleri izin vermeyecek" diye konuştu. .
Başbakan olarak Diyarbakır'a 12. ziyaretini gerçekleştirdiğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
"En çok ziyaret ettiğim illerden biridir Diyarbakır. Biz Diyarbakır'a aşığız, sevdalıyız. Diyarbakır'ın efendisi değil, hizmetkarıyız. Bugün sizinle siyasetin diline, iktidarın diline başvurmadan sadece kardeşiniz olarak konuşuyorum. Diyarbakır'a ne zaman geldiysem her zaman gönül diliyle konuşuyorum. Çünkü ben Diyarbakır'da sadece Diyarbakırlı kardeşlerimin huzurunda konuşmuyorum. Kabri burada bulunan sahabilerin huzurlarında konuşuyorum. Mekke'den, Medine'den, Kudüs'ten sonra en kutsal topraklar olan Diyarbakır'da konuşuyorum.
Diyarbakır'da her zaman gönül diliyle, içtenlikle konuştum. Bugüne kadar Diyarbakır'da bir başbakan olmanın siyasetçi olmanın ötesinde sizlerin bir kardeşiniz sizlerden biri olarak konuştum. Bugün de ben buraya sizin bir kardeşiniz olarak geldim ve konuşuyorum. Sizinle siyasetin, devletin, iktidarın diline başvurmadan bunların hiçbirine prim vermeden sadece bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. İletişim kurmak için aracılara ihtiyacımız yok. Bizim ilişkimiz uzaktan kumandayla talimatlarla belirlenmiyor. Bizim sevgimiz particilikten, örgütçülükten gelmiyor. Biz birbirimizi Allah için seviyoruz. Türkçe de konuşsak, Kürtçe de konuşsak, Zazaca da konuşsak biz aynı toprakların dilini konuşuyoruz. Birbirimizle gönül diliyle muhabbet ediyor, kalp diliyle iletişim kuruyoruz".
Diyarbakırla aralarına kimsenin giremeyeceğini belirten Erdoğan, "Birileri Diyarbakır'dan Başbakan'ın beklentisi yok diyor. Birileri Başbakan Amed'e gelemez diyor. Birisi çıkmış Kürtler sokağa çıkmasın diyor. Sen kim oluyorsun. Kusura bakmasınlar ben buraya kardeşlerimle kucaklaşmaya geldim. Ben buraya milletimle aracısız kucaklaşmaya geldim. Ben simsarlarla değil aracısız kardeşlerimle konuşmaya geldim. Dün bir tanesi çıkmış adeta tehdit edercesine AK Parti'nin kongresine kimse gitmesin diyor. Burada yapılacak demokratik kongreden neden korkuyorsunuz, siz fikirden, düşünceden neden bu kadar korkuyorsunuz. Bunların söyleyecek sözü yok. Onun için şiddeti özendiriyorlar. Bunlar kendileri üretmez ortaya bir şey koymaz. Ortaya hizmet koyanı da engellemeye tehdide çalışırlar. Onlar şu anda hedef olarak sadece AK Parti'yi görüyorlar. Neden AK Parti çözüyor, var güçleriyle AK Parti'ye saldırıyorlar. Başbakan gönül diliyle konuştuğu için bunlar milletin Başbakanı'yla kucaklaşmasını önlemeye çalışıyorlar.
Diyarbakır'daki Ulu Cami, Behrampaşa Camii'nin minareleriyle, Süleymaniye'nin, Fatih Camii'nin miraleri aynı göğe yükseliyor. Biz aynı gök kubbe altında biriz, beraberiz, kardeşiz" şeklinde konuştu.
"2005'DE NEREDEYSEM BUGÜN DE AYNI YERDEYİM"
Yola Kasımpaşa'dan çıktığının altını çizen Erdoğan, "1 Haziran 2005'te neredeysem bugün de aynı yerdeyim Diyarbakır'da. Bizim için söz senettir. Ne dediysek arkasındayız. 9.5 yıldır Kürt meselesini, terör meselesini hangi adımı attıysak büyük engellerle karşılaştık. Bizim Rabbimizden ve halkımızdan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımın hakkını savunduğunu iddia eden bir parti var biliyorsunuz. Meclis'te durmadı, kaçtı. Dediler ki partiler devamlı kapatılıyor. Biz de partilerin kapatılacağını engelleyecek bir madde koyduk. Bu parti meclisi terk etti gitti. Sıkılmadan diyorlar ki partimizi kapatacaklar. Bunlar dürüst değil. Bu oyunu milletçe beraber bozmaya devam edeceğiz. Size farklı yansıtılanlar var. Bu kanlı meselenin içinde sadece terör örgütü yok, bunun içerisinde kandan siyaset devşirenler var. Türkiye düşmanları var. Yeter ki siz yanımızda olun bütün oyunları bozacağız. CHP'nin BDP'den farkı yok. Onlar da bun adımların atılmaması için hep oyunu oynuyorlar.
Örgütçülük yapan hiçbir hareket başarılı olamaz. Sizin kitabınızda bölücülük yok. Terör batağında debelenenler benim Kürt kökenli kardeşlerimi temsil edemezler. Bir şey karıştırılıyor. Türkiye'de terörü sorunu, PKK sorunu vardır. Biz Diyarbakır'da birinci partiyiz. Kardeşlerimiz bizi seviyor, biz de onları. Biz omzumulfetum. Bugüne kadar Diyarbakzdaki emanetin farkındayız.
Kibir, gurur bize hiç bir zaman musallat olamaz. Biz 24 saat Kürtçe yayına geçerken, onlar dudak büktüler yapamazlar dediler. Biz karanlık odaklara vesayetçi anlayışla mücadele ederken bizi taşladılar. Bu terör şebekelerine rağmen AK Parti her şeyi tek başına yapmıştır. Cumhuriyet tarihinde Kürt meselesinde en büyük kazanımları AK Parti hayata geçirmiştir. Her şeyi çözdüğümüzü iddia etmiyorum. Bir çok eksiğin farkındayız, Türkiye'nin sorunları var. Kürt kardeşimin, Lazın, Türk'ün hepsinin sorunları var.
Asla sorunları inkar etmedik" diye konuştu.
"BDP BU COĞRAFYANIN CHP'Sİ OLMAK İSTİYOR"
Terör örgütü ve uzantısı BDP'nin bu coğrafyanın CHP'si olmak için ellerinden geleni yaptığını belirten Erdoğan, "Biz CHP ve BDP'nin baskılarını ortadan kaldırdık. Kendi içlerinden infaz yaptılar, acımazsızca katlettiler. CHP Kürt meselesinin kaynağı, BDP Kürt meselesinin istismarcısı. CHP sürekli kurultay yapıyor. CHP, BDP ile birleşsin kurultay yapsınlar. CHP benden randevu talep etti.
Gelsinler görüşelim. Biz siz geldiğimizde neredeydiniz. CHP Genel Başkanı önce gitsin Güneydoğu illerini öğrensin, Mersin'in nerede olduğunu öğrensin" dedi.
"YARGI REFORMU ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Devrim niteliğinde adımlar attık. Tarihi nitelikte adımlar attık. 3 yargı paketinde basın-yayın özgürlüğünü güçlendiriyoruz. Basın yoluyla işlenen suçlar konusunda ceza erteleme kararlarının önünü açıyoruz. Etnik savunma hakkını geliştiriyoruz. Basit terör suçlarına karışanlara yeni kanunlar getiriyoruz. Bıçak paralarına ağır cezalar getiriyoruz. 4. yargı reformu paketimim çalışmalarına başladık. AİHM kararlarını tek tek inceledik. Bu paket ile demokratik haklar getiriyoruz. İşkence ve kötü muamelede zaman aşımını ortadan kaldıracağız".
Konuşmasında, kürtaj ve sezaryen olayına da değinen Başbakan Erdoğan, "Burada iki yaklaşım tarzı var. Bu vücut benimdir, tercih hakkımı kullanırım diyorlar. Bunu feministler yapıyor. Bir de bunun yanında ne var yaşam hakkı var. Biz yaşam hakkından hareket ediyoruz. Bir vücutta cenin öldürüldüğünde ha yaşam halinde öldürülen, ha orada öldürülen. Bizim için aynıdır. Bunu öldürme hakkına kimse sahip değildir. Bu tür olaylar aynı zamanda insan sağlığını tehdit eden yollardır. Bu oyunu bazacağız. Bu kesim aynı
zamanda annelik makamını da kabul etmiyor. Niye anne diyorsunuz, niye kadın demiyorsun diyorlar. Biz anne diyoruz. Annenin ayaklarının altı öpülür diyoruz. Biz bu değerlerden geliyoruz. Bizim değerlerimizde, bizim dinimizde, Cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Biz annenin kıymetini bilen ve onu bildirmeye çalışan bir anlayışın mensuplarıyız. Biz muhafazakar, demokrat bir partiyiz. Halkımıza bunu anlatıyoruz. Sen bildiğini oku, biz bunu aynen bu şekilde yapmaya devam edeceğiz. Parti programında böyle bir şey yok nereden çıktı bu iş diyorlar. Her şeyin parti programında olması gibi bir şey olamaz. Siyasetin her an güncellenmesi gerekir. Bunu diyenler ideolojik yaklaşım içerisinde bu ifdeleri kullanıyorlar. Biz gerekli adımı atacağız. Sezaryen olayı bu ülkede nüfusu durdurmaya yönelik bir adımdır. Delfetum. Bugüne kadar Diyarbakrt para. Biz bu konuları iyi biliyoruz. Çalışmalarını da yaptık. Özel hastanelerde sezaryenle doğum yüzde 90'a çıkmış. Türkiye ortalaması yüzde 50. Bu milletin nüfusu artmalı, genç, dinamik nüfusa sahip olmalıyız. Ekonominin en önemli gücü insandır" dedi.
Diyarbakır teşkilatından ricada bulunan Erdoğan, "Diyarbakır il teşkilatı sadece Diyarbakır değil çevresine örnek teşkil ediyor. Siz ne kadar çalışır, bu yola yüreğinizi koyarsanız, bilin ki çevre iller o derece güçlenir ve başarılır. Öncelikle hakkımızda yürütülen kampanyaları boşa çıkarmak için çok çalışacağız. Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız, kardeşlik düşmanlarına asla fırsat vermemeye hazır mıyız. İnşallah yarın da Şanlıurfa il teşkilatımızın kongresini yapacağız" dedi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda ise Diyarbakırlılar'a müjde verdi: "İnşallah Diyarbakırımıza dev bir stad yapacağız. Diyarbakır'da en az 10 bin kişilik bir cami yapacağız, bunun adımını atacağız. Çünkü size bunlar yakışır. İnşallah Dicle'yi de en güzel şekliyle gösterdiğimiz projeyle hayata geçireceğiz".
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz