Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
Biz farklı toplum kesimleriyle inatlaşan bir parti olmadık, olmayacağız. Yüzde 50'nin oyuyla iktidara gelmiş olsak da yüzde 100'ün partisi olmaya çalıştık. Yola çıkarken etnik, bölgesel ve dinsel milletçiliği ayaklarımızın altına aldığımızı söyledik. 81 vilayetimizin tamamına eşit mesafede olduğumuzu ifade ettik. Ve bunu başardık, başarmaya da devam edeceğiz. 76 milyonu bir ve beraber olarak tanımlayan millet kavramı en fazla zikrettiğimiz kavramdır.
GEZİ PARKI OLAYLARI
Bundan sonra hiç kimseyle onların hassasiyetlerine kulak tıkayarak bir kenara itmedik. Bizim göremediğimiz anlayamadığımız, ne istedikleri, ne talep ettiklerini anlayabildiniz mi? 10.5 yıldır farklı tertiplerle provakasyonlarla nasıl baş ettiysek, aynen baş etmeye, milletin hassasiyetini aynen korumaya devam edeceğiz.
Son iki haftadır devam eden olayları elbette her boyutuyla analiz ediyoruz. İnsanımızı bu gösterilere sevk eden saiklerin neler olduğunu, sokağın ne dediğini, bazı gençlerin neden bu tepkiyi verdiğini tabii ki araştırıyoruz.
Taksim yayalaştırmasına karşı başlayan olaylar, ilk andan itibaren farklı mecralara akmaya başlamıştır. Bir itirazın yükselmesi, yanlış bilgilendirmenin algının, siyasi istismarın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Şunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Taksim’de yapılan proje kapsamında bazı ağaçların sökülüp taşınmasından ibaretti. Bu CHP'nin de destek verip onayladığı bir projeydi. Şimdi bunlar onaylarını da inkar ederler.
Ağaçların göstericiler tarafından yakılması, kamu araçlarının, sivil vatandaşlarının ateşe verilmesi çevre katliamı değil mi? İki haftadır yaşananları çevre hassasiyetiyle izah etmek mümkün değildir. 3 gencimiz olaylarda hayatını kaybederken bir polisimiz Adana'da şehit olmuştur.
'TÜRKİYE'NİN İTİBARI HEDEF ALINDI'
İstanbul'da ve Ankara'da yaşananları otobüsleri, reklam panolarının halini görüyorsunuz. Kamu malları zarar görmüş, halka hizmet veren otobüs durakları ve otobüsler tahrip edilmiştir. Camı çerçevesi indirilen esnafa ciro kaybı yaşatılmıştır. Gece geç saatlere kadar tencere tava gürültüsü eşliğinde atılan sloganlar çevre kirliliği oluşturmuştur. Türkiye'nin uluslararası güç ve itibarı bu süreçte hedef alınmıştır.
Türkiye'nin bazı kentlerindeki diğer eylemler, Taksim Gezi Parkı eylemine dayandırılmıştır. Çevre harekatı olarak başlayan eylemler illegel bir başkaldırıyı maskeleme görevi görmüştür. Ankara'da yapılan vandallıklar, Taksim Gezi Parkı'ndan güç almıştır.
'BİZ GELİP BUNLARIN ÖNÜNDE DİZ Mİ ÇÖKECEKTİK?'
Diyorlar ki Başbakan geriyor, Başbakan sert. Ne olacaktı? Biz gelip bunların önünde diz çöküp, ne olur bu paçavraları indirin mi diyeceğiz? Şu terör örgütü mensuplarının posterlerini indirin mi diyeceğiz? Burada güvenlik güçlerimizin başta bu işe müsaade etmemesi gerekirdi. Yahu kamu kurumunun içine bunlar nasıl sokulur? Oradan bu tür paçavralar nasıl asılır, astırılır? O örgüt liderlerinin posterleri oralara nasıl astırılır?
'KUSURA BAKMAYIN BU TAYYİP ERDOĞAN DEĞİŞMEZ'
Bunların karşısında biz konuşunca Başbakan sert konuşuyor. Buna sert diyorsanız kusura bakmayın bu Tayyip Erdoğan değişmez. Şu anda gerek bakanımıza, gerek valimize, il emniyet müdürümüze, bu sabah yaptıkları operasyon sebebiyle teşekkür ediyorum. Atatürk Kültür Merkezi’nden bütün bu paçavralar vesaire hepsi indirildi. Ayrıca anıt. Anıt'taki bütün o paçavraları gördünüz. Gönlüm bugün brifing vermek isterdi. 20 dakikalık görüntü hazırlattım. Bunları sunacağız, o hali bu görüntülerle sunmak isterdim.
'GEZİ PARKI İŞGAL ALANI DEĞİLDİR'
Çünkü böyle bir tabloya eğer bir yürütme olarak biz müsaade edersek, bu yürütme bu görevi veren halkımız başta olmak üzere biz millete karşı sorumluluk içinde oluruz. Bundan sonraki sürece yönelik bu kararlılık Taksim Meydanı’yla alakalı, Gezi Parkı’yla alakalı devam edecektir. Bunu söyledim, biz buraları kusura bakmasınlar Gezi Parkı adı üzerinde, Gezi Parkı’dır işgal alanı değildir. Taksim Gezi Parkı’ndaki gösteriler Türkiye genelinde, arkasında ölüm bırakan şiddet eylemlerinin meşru görünümlü kılıfından başka bir şey değildir. Gösteriler asıl amacı asıl hedefi çıkarılmak istenen kaosu önlemek için sistemli şekilde kullanılan eylemlerdir.
'GEZİ PARKI KILIFIYLA BÜYÜK BİR OYUN OYNANMAK İSTENİYOR'
Şu anda dahi Gezi Parkı’nda çevre için eylem yaptığını düşünen vatandaşlarıma özellikle seslenmek istiyorum. Taksim Gezi Parkı kılıfıyla büyük bir oyun oynanmak isteniyor. Ekonomi üzerinde ağır tahribat yapılmak isteniyor. Ambalajın üstüne ağaç koyarak birileri Türkiye’yi yavaşlatmak istiyor. Taksim eylemcilerin nerede nasıl kullanıldıklarını görmelerini rica ediyorum.
Bu ülkenin Başbakanı olarak sesleniyorum. Bu eylemler, bazı sermaye grupları, faiz lobileri tarafından kullanılmıştır. Taksim’de eylem yapanlar, ekonomiye turizmine kast edenler tarafından açık şekilde kullanılıyorlar.
'HİÇBİR ZAMAN İNTİKAM PEŞİNDE OLMADIK'
Hiçbir yerde kimseyi etnik kökeninden ötürü kınamadık. Sakal bırakmanın, başörtüsü takmanın ağır mücadale gerektirdiği günler yaşadık. Başörtüsü olduğu için işten atılan, fişlenen hatta intihar eden vatandaşlarımız oldu. Bunları bize yaşatan devlet, statükocu değildi. Bazı medya kuruluşları, STK'lardı.
Onlara göre biz estetikten mimariden anlamayız. Biz onlara göre zenci bir grubuz. Kendi yaşam tarzlarını kabul etmeyenleri kabul etmediler. Hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Alkol kullanımına düzenleme getirdiysek, mağdur durumuna düşürmek için değil, mağduriyetleri gidermek adına yaptık. 76 milyon bir, beraber ve kardeş olarak geleceğe gideceğiz. Ortak noktalarda buluşacağız, birbirimizin özgürlük alanına müdahale etmeden ilerleyeceğiz.
Sosyal medyada Gezi Parkı olayların nasıl tahrik edildiğine hep şahit olduk. Bazı medya kuruluşlarının nasıl sorumsuzca yayın yaptığını gördük. Sözüm ona sanatçıların, gazeteci ve yazarların hep birlikte aynı ağızla konuştuklarını ve süreci tahrit ettiklerini gördük. Toplumun büyük bir kesimini terörize ettikler.
'BUNLAR YENİ ANAYASAYI DA İSTEMİYOR'
Polisime küfreden ana muhalefet partisinin bir milletvekili. Davamızı açıyoruz. Bunlar yeni anayasayı da istemiyor. Süre koymamızı istemiyorlarmış. Dürüstseniz samimiyseniz yüklenin bitsin. Halkımıza verdiğimiz bir söz var, yerine getirelim, halkımızı oyalamayalım.
Avrupa'ya baktığınızda devasa meydanlar var. Biz Taksim için aynı şeyi düşündük. Trafiği yer altına almak suretiyle dev bir alan planladık. Gezi Parkı denilen bölgeyi meydanla eşit seviyeye getirelim istedik.
Gezi Parkı'ndaki hukuksuz eylemi Wall Street'te yaşanan eyleme benzetiyorlar.
Geçmişte bazı guruplar Türkiye'de kaos oluşturarak birileri kaybettikleri itibarını geri almak istemişlerdir. Bu kez sert kayaya çarpmış, millete toslamışlardır.
CHP'nin tek yaptığı eylemcilerin arkasına sığınmak, onları tahrik etmektir. Atatürk Kültür Merkezi'ndeki paçavralar indirilmesin diye molotof kokteylleri atılmış, 2 TOMA aracımız zarar görmüştür.
'CHP'Yİ BİR KEZ DAHA İSTİFAYA DAVET EDİYORUM'
Ben bir kez daha CHP'yi istifaya davet ediyorum. Bunu neden istiyorum. Çünkü güçlü demokrasilerin güçlü muhalefete ihtiyacı vardır. CHP Genel Başkanı derhal o koltuğu terk etmelidir. Bu eylemler CHP politikasının eseridir. Bu millet 7 ay sonra bütün bu yaşananların hesabını soracaktır. Yaşananlar tüm kesimler için açık bir sınavdır. Kimin hangi tarafta durduğu bu olaylarla gün yüzüne çıkmıştır. İstanbul'da havalimanında muhteşem bir kalabalık tarafından karşılandık. Adana'da, Mersin'de ve Ankara'da yine kalabalık gruplar tarafından karşılandık. Milletimizle kucaklaştık. Biz insanları sokağa dökmeyiz, ne yaparsak demokrasinin verdiği haklar çerçevesinde yaparız.
'GENÇLERE SESLENİYORUM, ARTIK BU EYLEMİ BİTİRİN'
Mitinglerimizi yaparız, hesabımızı sandığa saklarız. Cumartesi Ankara'da, pazar günü İstanbul'da miting yapacağız. Taksim başta olmak üzere çeşitli yerlerde gösteri yapan gençlere sesleniyorum, 'artık bu işi bitirin' diyorum. Bu iş sona ermiştir. Devam etmek isteyenler olursa, bunlara artık tahammül yoktur.
MÜEZZİNİ TEHDİT ETTİLER
Başbakan Erdoğan, Bezmi Alem Valide Sultan Camisi'nin imamının tehdit edildiği için 'camide içki içilmedi' dediğini iddia etti.
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında Beşiktaş'ta Bezmi Alem Valide Sultam Camisi'ne sığınan eylemcilerin camiye ayakkabıyla girdiğini ve içeride içki içildiği iddiasını yineledi.
Cami müezzini iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve içki içilmediğini söylemişti. Bugün partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan ise ilginç bir iddiada bulundu.
Başbakan, şunları söyledi:
''Dolmabahçe Camii, ayakkabılarla caminin içine gireceksiniz, orada içeceksiniz ve bu ülkenin dini mabetlerine karşı bu saygısızlığı yapacaksınız, ne adına çevre adına? Müezzini tehdit edeceksiniz, farklı şekilde göstereceksiniz. Ne olmadı yahu? Bütün görüntüler elimizde. Görürler, görürler merak etmeyin''