Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gelişmekte olan ekonomilerin artan ekonomik ağırlıklarıyla orantılı olarak küresel ekonomik yönetim içindeki ağırlıklarının artması gerektiğini ifade ederek, ''Bu çerçevede G-20'nin etkinliğinin korunmasına önem atfediyoruz'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G 20 Zirvesi'ne katılmak için Meksika'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı yaptı. Katılacağı G-20 zirvesiyle ilgili bilgiler veren Başbakan Erdoğan, zirvenin bir kısmına katılacağını ve burada Ticaret Yatırım Paneli'nde dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen üst yöneticilere (CEO) hitaben konuşma yapacağını ifade etti. Erdoğan, ziyaretin Meksika bölümünde kendisine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Brezilya kısmında ise Babacan ve Şimşek'in yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun eşlik edeceğini kaydetti.
Erdoğan, G-20'nin son küresel ve ekonomik krizin ortaya çıktığı 2008 yılından itibaren liderler seviyesinde toplanan bir platform konumuna geldiğini belirterek, "Biz de Türkiye olarak bu platforma yani G-20'ye aktif katılım ve destek sağlıyoruz. G-20 küresel ekonomik sistemin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını ve büyüme trendine girmesini sağlama amacıyla ortak politika önerileri geliştiriyor, ortak politikalar uyguluyor. G-20 Los Cabos zirvesinin gündeminden de anlaşılacağı gibi küresel ekonomiyle yakından bağlantılı istihdam, kalkınma, gıda güvenliği, yeşil büyüme ve ticaret gibi pek çok alanda küresel büyümeye, küresel refaha hizmet edecek ortak ve pratik çözüm arayışını sürdürüyor. Bizler, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin birlikte yer aldığı G-20'yi, bu sorunların ele alınması için en uygun platform olarak değerlendiriyoruz. Gelişmekte olan ekonomilerin artan ekonomik ağırlıklarıyla orantılı olarak küresel ekonomik yönetim içindeki ağırlıklarının da artması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede G-20'nin etkinliğinin korunmasına önem atfediyoruz" diye konuştu.
Türkiye olarak G-20'nin, uluslararası ekonomik ve mali sistemin güçlendirilmesine ve reformuna yönelik çalışmalarına da destek verdiklerini ve aktif katılım sağladıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Meksika'nın ardından Brezilya'ya geçeceğim. Orada Rio+20 zirvesi olarak da adlandırılan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'na katılacağım. Rio de Janeiro'daki bu zirveye 150'ye yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak etmesi, toplam katılımcı sayısının 60 bin civarında olması bekleniyor. 1992 yılında yine aynı şehirde Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nın düzenlendi. O konferans, ülkelerin ekonomik kalkınma ve çevreye duyarlı yönetim sağlamalarına, çevreyi koruma faaliyetlerine yönelik bir dizi ilkenin benimsenmesi açısından önemli adım niteliğindeydi. Rio+20 Zirvesi'ni esas itibarıyla o ilk konferansla bağlantılı olarak değerlendirmek gerekiyor. Zira 1992'deki konferanstan bugüne kadar sürdürülebilir kalkınma alanında kaydedilen gelişmeleri elde edilen sonuçları, ayrıca henüz karşılanmamış taahhütleri ele almayı hedefliyor. Ayrıca önümüzdeki yıllar içinde yeni hedefler belirlenmesi amaçlanıyor. Yoksullukla mücadele ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklı bu konferansın iki ana teması olacak; bunlardan biri yeşil ekonomi, diğeri ise sürdürülebilir kalkınma için kurumsal çerçeve başlığını taşıyor."
''Bu noktada bir parantez açarak birkaç hususu hatırlatmak istiyorum'' diyen Erdoğan, "Türkiye özellikle son 9,5 yılda gerçekleştirdiği ekonomik ilerlemeyle dikkat çekiyor. Ülkemiz bu süreçte hızlı bir sosyoekonomik kalkınma süreci yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Ha keza yoksullukla mücadelede nüfusunun tamamına yakın bölümüne eğitim, sağlık, enerji, su, ulaştırma gibi temel hizmetlerin sağlanmasında ciddi mesafeler kat ettik ve kat etmeyi sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. Kalkınma, sürdürülebilir büyüme, çevrenin korunması, küresel krize karşı alınabilecek önlemler gibi konuların ele alınacağı bu konferansa Türkiye'nin büyük katkı sağlayacağını belirten Erdoğan, "Burada da yine bir konuşmam olacak. Katılımcılara ülkemiz sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin yaklaşımını, bilhassa insani kalkınma bakımından kaydettiğimiz ilerlemeyi anlatacağım. Türkiye olarak 21. yüzyıla yönelik insan odaklı yeni bir kalkınma anlayışının hayata geçirilmesine büyük bir önem verdiğimizi de burada vurgulayacağım" diye konuştu.
Zirvede "insani kalkınma" ve "en az gelişmiş ülkeler" konulu yüksek düzeyli iki yan etkinliğin de düzenleneceğini ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti;
"Ulusal standımızda Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma alanında sergilediği başarılı performansı somut uygulamalarla ortaya koyacağız. Uluslararası toplumun sürdürülebilir kalkınma için yeni bir siyasi sorumluluk üstlenmesi hakkaniyet temelinde kuvvetli bir siyasi irade sergilemesini savunacağız. Türkiye olarak Rio+20 Konferansı'nda içinde somut hedefler barındıran bir mutabakata varılmasına önem veriyoruz. Konferansın sonuç belgesi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tutumları arasında hassasiyetle kurulmuş bir dengeyi yansıtması, stratejik, özlü ve odaklı bir belge olması gerekiyor. Tüm tarafların aynı yaklaşımı göstermeleri halinde konferansın 21. yüzyıla yönelik adil ve paylaşımcı bir kalkınma vizyonuyla sonuçlanacağına inanıyoruz."
Konferans vesilesiyle Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Vana Rousseff ile de bir araya geleceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, ikili ilişkileri ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuları gözden geçireceklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, vatandaşların Miraç Kandili'ni de kutladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz