Başbakan Erdoğan: "tarihi Birlikte Yeniden İnşa Ediyoruz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşüm projesinde milletle birlikte adeta tarihi yeniden inşa ettiklerini belirterek, “Hedefimiz 2014 yılı sonuna kadar 400 bin bağımsız konutun dönüşümünü başlatmış olmak” dedi. Yüksek katlı binalar yapmayacaklarının altını çizen Erdoğan, “Türkiye bölgesel güç haline gelirken, vatandaşımızı tenekeden, naylondan yapılara mahkum edemeyiz” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm törenine katıldı. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, hükümetin kentsel dönüşüm programını anlattı. Kentsel dönüşümle tarihi bir çalışma yaptıklarını söyleyen Erdoğan, “Bugün sizlerle tarihi bir anı yaşıyoruz. Bugüne kadar hiçbir hükümetin cesaret edemediği, hiçbir iktidarın başaramadığı bir dönüşümü milletimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Tarihe birlikte şahitlik etmekle kalmıyor, hep birlikte adeta tarihi yeniden inşa ediyoruz” dedi.

Kentsel dönüşüm seferberliğinin 5 Ekim tarihinde başladığını hatırlatan Erdoğan, “Türkiye genelinde toplam 33 bin 529 adet bağımsız bölümün kentsel dönüşümünü gerçekleştirmiş olacağız. Hedefimiz 2013 yılında 200 bin 2014 yılına sonun kadar 400 bin bağımsız konut ve dükkanın dönüşümünü başlatmış olmak. Gördüğünüz gibi binaları yıkıyoruz ama yeninden yapmak için. Milletimize daha sağlıklı yaşanabilir alanlar oluşturmak için yıkıyoruz. Biz onarılması mümkün olmayan çatlakların üzerini kapatmıyoruz. Tamir olmayacak, büyüdükçe büyüyecek sorunların üstünü örtmüyoruz. Biz yıkıyoruz, yeniden yapıyoruz” diye konuştu.

Kentsel dönüşüm kapsamında yüksek katlı binalar yapılmaması konusunda uyarılarda da bulunan Erdoğan, “Fevkalade bir hal olmadıkça biz gökdelenler dikmemeliyiz. Zemin artı 4, bilemediniz zemin artı 5. Bunun daha üzerine çıkmamalıyız. Biz kültürümüzün de derinliklerinden gelmek üzere estetiğe önem vermeliyiz. Efendim 40 katlı binaların estetiği olmaz mı. Olabilir. Ama bir şeyi ortaya koymak istiyorum. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı. Biz çocuklarımızın rahat rahat inip çıkabileceği konutlar inşa etmeliyiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, şehirlerin sadece insanların oturup çalıştığı ve akşam evlerine gidip uyuduğu mekanlar olmadığına dikkat çekerek, “Şehrin bir kimliği, ruhu vardır. Şehir aynı zamanda içinde yaşadığı insanlara da kimlik sunar. Bu yüzden inşa edeceğimiz şehirler yeni konutlar, gelecekte yükselteceğimiz Türkiye’nin üyesi olacaktır. Köhnemiş konutlarla, salaş yapılarla, estetikten uzak bir mimari ile küreselleşmiş bir dünyada Türkiye’nin yeri olmaz, olamaz. Kimse kusura bakmasın biz aziz milletimizi yalıtımı olmayan, tenekelerle kaplanmış, kapısı penceresi dökük yerlerde oturtamayız. Türkiye büyürken, bölgesel ve küresel bir güç haline gelirken vatandaşımızı tenekeden, naylondan, çatısı akan, önünden kanalizasyon geçen sağlıksız yapılara mahkum edemeyiz” şeklinde konuştu.

Kentsel dönüşüm konusunda muhalefetin tavrını eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Soruyorum sizlere muhalefetin bir kez olsun çıkıp da ‘şu konuda iyi yaptınız teşekkür ederiz’ dediğini duydunuz mu? Dünya ‘siz bir sessiz devrim yaptınız’ diyor ama bunlar bunu söyleyemiyor. Tam aksine yalanla dolanla gidip bizi onlara anlatıyorlar. Bu muhalefet temsilcilerinin defalarca yenilmelerine rağmen bir kez olsun güreşe doyduklarını, yüzlerinin kızardığını gördünüz mü? Bunlar her şeye kayıtsız şartız karşı gelmeyi muhalefet zannediyorlar. Şu anda da kentsel dönüşüm karşısında her zaman yaptıklarını, yegane yapabildikleri şeyi yapıyorlar. Kentsel dönüşüme karşı bilmeden körü körüne bir muhalefet sergiliyorlar. Biz bu kentsel dönüşümü oralarda oturanların gönül rızalarıyla yapıyoruz. Vatandaşımızın onayını alıyoruz.”

Başbakan Erdoğan, konuşmasında İstanbul’un kalabalıklaşan nüfusuna da değindi. İstanbul’un bu kadar yükü kaldıramayacağını savunan Erdoğan, “Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u aldığında ne kadar insan kalmıştı biliyor musunuz? 40 bin kişi. Ben belediye başkanı olduğumda İstanbul’da 8.5 milyon insan yaşıyordu. Şimdi ise 14.5 milyon yaşıyor. Bu gidiş doğru mu, bana göre değil. Çünkü İstanbul bu kadar zorlamayı kaldırmaz. Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez. Buna ayrıca bir çözüm getirmemiz lazım. Belediye başkanlığımda ‘İstanbul’a girişi nakil ilmuhaberine bağlamak lazım’ demiştim. O zaman birileri bize ‘İstanbul’a gelmek isteyenleri önünü mü kesiyorsunuz’ demişti. ‘Hayır’ demiştim. İstanbul’da yerleri var mı, işleri var mı? Bunları soralım. Ziyaret eder, gelir gezer ama her şey bir plan işidir. Eğer bu planı yapmazsınız, o zaman İstanbul yarın yaşanabilir bir kent olmaktan çıkar. Bunun üzerinde de iyi düşünmemiz lazım” dedi.