HABER

Başbakan Erdoğan Türkiye'ye döndü

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, devletin Ermeni soykırımı ile ilgili bir milyonu aşkın arşiv belgesini açtığını kaydederek, "Bizim tarihimizde utanılacak, sıkıntıya düşeceğimiz bir şey olmadığını gördük. İnanıyorum ki arşivlerimizi görenler de bunu anlayacak" dedi.

Kazakistan temaslarını tamamlayan Başbakan Erdoğan, akşam saatlerinde Türkiye'de döndü. Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, temaslarına ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, Türkiye ile Kazakistan arasında askeri, siyasi, ekonomik, ticari ilişkileri sorunlarıyla birlikte ele almak suretiyle görüştüklerini belirterek, "Bu görüşmeler neticesinde bir kısmını neticeye bağladık. Bu seyahatimizde bizimle birlikte 100'ü aşkın işadamımız vardı. İşadamlarımızla birlikte Türkiye-Kazakistan İş Forumu'nu biraraya getirdik. Sayın Başbakan Ahmedov ile birlikte işadamlarımızla biraraya geldik. Oradaki ikili görüşmelerimizin dışında bugün Kazakistan Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'le biraraya geldik. İpekyolu Türk İhraç Ürünleri Fuarı sergilendi. Yaklaşık 10 bin kilometrelik bir yolu kat ederek demiryoluyla, demiryollarımızın özellikle dış ticaret bakanlığımız ile müşterek yapmış oldukları donatıyla fuar sergilendi. Anlamlı bir hazırlık yapmışlardı. Aramızdaki gönül bağlarını bu noktada atılan yeni adımla ekonomik ve ticari alanla ipekyolu hattını demiryolu hattı olarak da tescil etmiş oldular. Fuarın açılışını Sayın Nazarbayev'le birlikte yaptık" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun Transtrakya Petrol Boru Hattı ile ilgili sorusuna yanıt veren Erdoğan, Transtrakya ile ilgili verilmiş bir kararın söz konusu olmadığını belirterek, "Samsun-Ceyhan Boru Hattı tartışılan konulardan bir tanesi. Bizim petrolde önemli hatlardan bir tanesi olarak bu hat görünmektedir. Ama Transtrakya'nın avantajları var, dezavantajları var. Bunların değerlendirmeleri yapılıyor. Bu değerlendirmelerden sonra tercih her iki istikamette gelişebilir ya da bir tanesi istikametinde gelişebilir. Bunların değerlendirmelerini yapıp, ona göre de adımı atmış olacağız" dedi.

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, kaçak Kur'an kurslarıyla ilgili cezanın 3 yıldan 1 yıla indirilmesini öngören düzenlemeye gösterdiği tepkiyle ilgili soruyu yanıtlarken de, Baykal'ın kullandığı "kaçak Kur'an kursu" ifadesini çirkin bir ifade olarak değerlendirdi. Kaçak Kur'an kursları diye bir ifade olmayacağını söyleyen Erdoğan, "Kanunun ruhuna aykırı bir ifade. Kur'an öğrenilir. Kur'an'ın öğrenmesini herhalde kimse suç olarak değerlendirmez. Bu millet Müslüman'dır. Müslüman olan millet de kendi kitabını öğrenir. Kur'an kursları diye bir madde zaten yok. Ortada olan madde şudur; kanuna aykırı eğitim kurumlarıyla ilgilidir. Bu birçok alanda eğitim veren kurumları kapsamaktadır. Bu tür yanlışlıklarla, halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, kitabını öğrenenlere gard almayalım. Ondan sonra da kalkıp niye İncil dağıtılıyor, niye Tevrat dağıtılıyor diye bağırmanın anlamı yok. Bu millet kendi kitabını öğrenecek ve onun ruhunu kavrayacaktır. Bu onun en tabi hakkıdır" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, bir basın mensubunun, Nikolas Sarkosy'nin Türkiye'nin Avrupalı olmadığına dair yaptığı açıklamayla ilgili sorusunu da, "Sayın Sarkosy'nin coğrafi ve kültürel bilgisinin bu kadar zayıf olduğunu zannetmiyorum. Kendisi ile başa baş konuştuğumda, Türkiye'nin Avrupalı olduğu açıklamasını kendisinden dinledim. Böyle bir açıklamanın geleceğini zannetmiyorum. Bu bir iletişim eksikliğinden kaynaklanmış olabilir" şeklinde yanıtladı.

Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılacak olan Ermeni Konferansı ile ilgili yaptıkları farklı açıklamalarla ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Bu hükümetten iki ayrı açıklama değil. Bülent bey hükümette değil, Parlamento başkanı. Partimizin milletvekili ama bağımsızdır. Kendi kişisel düşüncesini açıklamıştır. Cemil beyin açıklaması hükümet açıklaması değildir. Kendi şahsi açıklamasını yapmıştır. Organizasyonu yapan sivil toplum örgütleridir, öğretim üyeleridir. Bu organizasyonu, Cemil beyin açıklamaları yüzünden iptal etmelerinin bir anlamı yok. Buyursunlar çalışmalarını yine yapsınlar. Biz kendi tavrımızı koyduk. Arşivlerimizi açtık. Bilim adamları gelsinler arşivlerimizi incelesinler. Sağdan solda duyduklarıyla hareket ederek açıklama yapmasınlar. Devlet arşivlerinin ortaya koyduğu, tasnifi yapılmış bir milyon belge var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz aynı şekilde arşivlerini açıyor. Bizim tarihimizde utanılacak, sıkıntıya düşeceğimiz bir şey olmadığını gördük. İnanıyorum ki görenler de bunu anlayacak. Onlar inanmışsa bu etkinliği buyursunlar yapsınlar. Bunda ne yasal açıdan ne emniyet açısından bir sakınca yok. Hükümet olarak bundan rahatsız değiliz. Herkes düşüncesini söylesin. Dışarıda zaten açıklıyorlar. Temel ilkemiz şudur; düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın toplantısının ardından, Üsküdar'daki evine gitmek üzere Atatürk Havalimanı'ndan ayrıldı.

En Çok Aranan Haberler