Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere olayında "Bu emri hangi hayvan verdi" diyen BDP Milletvekili Hasip Kaplan'ı sert bir şekilde eleştirerek, "Bunu söyleyenler, olayın hemen arkasında zil takıp oynayanlar, 'savaşta olur böyle şeyler' diyenler, nekrofili, yani ölü sevicilerdir" dedi.
AK Parti İstanbul 4. Olağan Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan, TT Arena'yı dolduran onbinlerce kişiye hitap etti.
Konuşmasına İstanbul sevgisini anlatarak başlayan Başbakan Erdoğan, "Bu şehrin sokaklarını seviyoruz. Biz Boğaziçini, Boğaziçindeki o vapurları seviyoruz. Biz bu şehrin kuşlarını, asırlık çınarlarını, bu şehrin kedilerini seviyoruz. Bu şehrin kulelerini, göğe uzanan minarelerini, biz bu şehrin ezanlarını seviyoruz. Biz İstanbul'un türbelerini, mezarlarını, alimlerini, erenlerini, ulu insanlarını seviyoruz. Bu şehrin Fatih Sultan Mehmet'i ile Yavuz Sultan Selim'i ile, Kanunisi ile gurur duyuyoruz" dedi.
"BIRAKIN BÜYÜK KONGRESİNİ, İL KONGRESİ DAHİ STADYUMDA YAPAN BİR PARTİYİZ"
Siyasete İstanbul'da başladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "İstanbul İl Başkanlığı Büyükşehir Başkanlığı yaparken yol arkadaşlığı yaptığımız arkadaşlarımız burada. AK Parti'yi birlikte kurduğumuz, millete hizmet yolunda birlikte yürüdüğümüz arkadaşlarımız burada. Böyle büyük bir kitleyiz. Bırakın büyük kongresini, il kongresi dahi stadyumda yapan bir partiyiz. Çıkar için, rant için değil dava için bir araya gelmiş, aynı hedefler için saf tutmuş kitleyiz. Bize bu günleri, bu manzarayı lütfeden rabbimize hamd ediyorum. Birkaç kişi olarak çıktığımız yolda bugün stadyumlarda il kongresi yapan bir harekete dönüştüğümüz için Allah'a hamd ediyorum. Partilerinin büyük kongrelerinde küçük salonları dahi dolduramayanlar bizleri kıskanacaktır. İl Kongrelerinde havalarda sandalyelerin uçuştuğu, yumrukların konuştuğu partiler bizleri kıskanacaktır. Rabbim'den niyazım şudur: Bir olduk birlik olduk, birlikte Türkiye olduk. Hiçbir zaman onlara benzemedik. Allah'ın izni ile bundan sonra onlara benzemeyeceğiz. Kibir, gurur, böbürlenme, tepeden bakma bizim partimize teşkilatımıza asla yanaşamayacak" diye konuştu.
"İSTANBUL BİZİMLE OLDUĞU MÜDDETÇE BİZ 21. YÜZYILI BİR TÜRKİYE YÜZYILI YAPACAĞIZ"
Erdoğan AK Parti hükümetinin 9.5 yılda Türkiye'ye çok büyük sevinçler ve tarihi başarılar yaşattığını anlatarak, "9.5 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttük, bölgesel bir güç haline getirdik. Bütün bunları İstanbul'dan aldığımız ilhamla yaptık. Şu anda içinde bulunduğumuz Seyrantepe Arena bile spor camiası içerisinde temeli atıp açılışın gerçekleştirdiğimiz Türkiye'nin en büyük stadyumu. Siz yanımızda olduğunuz süreçte daha iyilerini yapacağız. İstanbul bizimle olduğu müddetçe biz 21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı yapacağız. Burada İstanbul teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Konuşması partililerin alkışları ile sık sık bölünen Başbakan Erdoğan, İstanbullulardan destek sözü de aldı. Başbakan'ın "yanımızda mısınız" sorusuna stadı dolduran on binlerce partili "evet" karşılığını verdi.
27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünü hatırlatan Erdoğan, "Bugün Türkiye cumhuriyeti tarihine maalesef kara bir leke olarak yazılmış, cumhuriyet tarihimizin en kara, en karanlık gününün yıldönümündeyiz. Bundan 52 yıl önce 27 Mayıs 1960'da milletin oylarıyla iş başına gelmiş, milletin sevdalısı olmuş merhum Adnan Menderes'in başında bulunduğu hükümeti devirdiler. Ardından da Menderes ve arkadaşlarını idam ettiler. Kendilerini rahmetle yad ediyorum. Merhum Hasan Polatkan ve eşine, merhum Rüştü Zorlu ve eşine, o dönemde hizmet vermişlere Allahtan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.
"YAKLAŞIK 40 BİN VATANDAŞIMIZ TERÖR EYLEMLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ"
Türkiye'de 30 yıldır devam eden terör eylemlerinde yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Binlerce askerimiz, polisimiz güvenlik görevlimiz şehit edildi. Maalesef bu topluma bu millete bu acı ölümleri sorgulama, bunlarla ilgili soru sorma hakkını vermediler. Medya doğru soruları sormaktan kaçındı. Bazı partiler şehitlerimiz üzerinden istismar üretti. Bazı partiler gözlerini kapatarak ölümlere sessiz kaldı, tepkisiz kaldı. Bazı partiler terörü teşvik ederek, dağdaki gençleri tahrik ederek kan üzerinden siyaset üretti. İlk kez AK Parti çıktı ve bu istismar siyasetine, kanlı siyasete gönülden cesaretle dur dedi. Biz milletimizden bir şey saklamadık. Biz hiçbir hadisenin üzerini örtmedik örtmeyiz. Biz tarihin en karanlık dönemlerini, dersimi, 12 Eylül'ü, faili meçhulleri sorgulayan tek partiyiz. Yasakları kaldıran, çetelere cuntaya karşı millet iradesini savunan bir partiyiz. Biz cumhuriyet tarihinde ilk kez ret inkar ve asimilasyon politikalarını ortadan kaldıran, Kürt kökenli vatandaşlarımızla kucaklaşan, Kürt kökenli vatandaşlarımıza bir helalleşme sürecini başlatan partiyiz. Kimse bize insanlık dersi vermesin. Biz terör örgütüne siper olurken, mafya ile çarpışırken, Kürt kökenli vatandaşlarımızla helalleşirken, ne oldu da bize çelme takmaya çalışanlar birden insan sevgisin hatırladılar. 30 yıldır gençlerin ölümüne sessiz kalanlar bugün insan sevgisini keşfettiler. Açık açık söylüyorum. Benim muhatabım milletimdir."
"BUNLAR NEKROFİLİ YANİ ÖLÜ SEVİCİLER"
Konuşmasının büyük bir bölümünü Uludere tartışmalarına ayıran Başbakan Erdoğan, "Uludere olayı üzerinden Türkiye'de bir istismar siyaseti, bir istismar kampanyası yürütülüyor. Uludere üzerinden yürütülen kampanya sadece ulusal değil, uluslar arası bir karalama kampanyası. Bu kampanya içinde PKK terör örgütü var, BDP var, CHP var ve belli medya kuruluşları var. Uludere'de hepimizi üzen bir hata yapılmıştır. Bakın olay sınırımızın dışında olduğu halde, bu kişiler terör bölgesinde bulundukları ve yasal olmayan bir iş yaptıkları halde hatayla vurulan bu insanlar kaşında devlet yapılması gerekleri yapmaktadır. Aileler en üst düzeyde ziyaret edildi. Başbakan yardımcımın eşi, eşim, kız çocuğum hep birlikte ziyaretler yaptılar. Yasal tazminat dışında hesaplarına tazminat yatırıldı. Birileri anlamak istemiyor ama Uludere konusunda idari soruşturma ve adli soruşturma başlatıldı. Meselesin üzerine örtülmüş değil. Vicdansızca yazdıkları söyledikleri gibi tazminat ödenip kapatılmış değil. Bizim askerimiz de polisimiz de hem çok büyük bir dikkatli işlerini yapıyorlar. Cuma günü jandarma trafik kontrolünden çıkan araca silahlı müdahalede bulunmadı bulunamadı. Bu gerilimi bu dikkati herkes görmeli. CHP Genel Başkanı dün o araç o kadar mesafeyi nasıl gitti diye soruyor. Hadi o kemal Kılıçdaroğlu aklına ne geliyorsa söylüyor. Ama bu ülkede sorumlilik sahibi olanların akıl vicdan sahibi olanların bin düşünüp bir söylemesi gerekiyor. Eğer o gün jandrama araca silahlı müdahale etse aracın içinde siviller çıksa felaket olacak. Ama eğer jandarma o aracı takip edip kovalamasa bir büyük şehrimizde daha büyük bir felaket yaşanacaktı. Araçta siviller öldürülse istismarcılar ayağa kalkacak güvenlik güçlerine var güçleri ile saldıracaklardı. Hantepe'de, Gediktepe'de olduğu gibi. 'Niye katırları vurmadınız niye seyrettiniz' dediler. Allah korusun büyük şehirde bir canlı bomba eylemi olsa 'savaşta böyle şeyler olur' diyeceklerdi. Bunu şu anda BDP Milletvilleri diyor. Uludere konusunda kendini bilmez, edep yoksunu ve isminin başında milletvekili sıfatı olan bir kişi meclis çatısı altında 'o emri hangi hayvan verdi' diyor. Sen eğer insaniyetten sukut etmiş birilerini görmek istiyorsan Uludere sonrasında zil takıp basın toplantısı düzenleyen kahkahalar atan arkadaşlarına bak orada görürsün onları. Ben bunlara bunları kullandığı sıfatla karşılık vermeyeceğim. Ben bunlara kendilerine çok yakışan bir sıfatla karşılık vereceğim. 'O emri hangi hayvan verdi' diyenler, olayın hemen arkasında zil takıp oynayanlar, 'savaşta olur böyle şeyler' diyenler, bu sıfata dahi layık olmayanlar nekrofililerdir, yani ölü seviciler. Bunlar sadece ölüler üzerinde siyaset yürütürler. Ölüm olmasa bunlar siyaset üretemezler" dedi.
Konuşmasında medyayı da eleştiren Başbakan Erdoğan, "Bir de akbabalar var. Medyada ölüler üzerinde kampanya yürütenler var. On yıllardır demokrasiye müdahale edenler, kendi alanı dışına çıkanlara çanak tutanlar, bugün kalkmış bu ülkeni şerefli askerlerine dil uzatıyorlar. Siz daha düne kadar birileri karşısında 'hazır ola' geçip aldığınız emir doğrultusunda köşe yazısı yazıyordunuz. Daha dün üniformalılar sizi arayıp yazdıklarınızdan dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu tasmalarından kurtaran biz olduk. Ama bunların boynundaki tasma dün ulusaldı bugün terfi ettiler, uluslar arası tasmaları taktılar" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz