Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın şüpheli olarak ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak, "Dünyanın her yerinde bu böyle. Bu iyice çizmeyi aşan bir şey oldu. Bir başbakan olarak direk bana bağlı olan müsteşarıma sahip çıkmazsam, ona talimatı veren benim. Alacaksanız beni alın. Ben terörle mücadele ediyorum ve mücadelede tüm her şeyi kullanmak zorundayım" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV'de katıldığı programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. "Kürt meselesiyle ilgili olarak veya Kürt kimliğiyle ilgili olarak Anayasada dışlayıcı bir takım hükümler var. Bununla ilgili olarak bir perspektife sahip misiniz?" şeklindeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Şu anda bu tabi Anayasa Uzlaşma Komisyonlarında yapılan gündeme gelecek olan başlıklardan bir tanesi. Geldiğinde hangi parti nasıl yanaşacak bunu göreceğiz. Ben burada partimizin görüşünü söylüyorum. Bizim bu noktada etnik ayrımcılığı çağrıştıran veya tavsiye eden bir başlıktan yana değiliz. Biz diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında buluşalım diyoruz. Benim Kürt kardeşim bundan neden çekiniyor? Bundan MHP de kaçınmaması lazım. MHP neden bundan rahatsız oluyor? Bu ülkenin gerçeklerini kabul edeceksin. Bunlar doğrudan alınmış haklardır. Bunları yok farz edemeyiz ki. Sipariş üzerine doğum olmuyor ki... Biz asla etnik milliyetçilik yapmayacağız. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız. Dinsel milliyetçilik yapmayacağız. Bunları yola çıkarken söyledik ve şu ana kadar hamdolsun bu işlerde asla bir tutuculuğun içinde olmadık" yanıtı verdi.
Güneydoğu'daki oy oranının artıp artmaması sorulması üzerine Erdoğan, "Artıyor. Stabil tabii ki. Stabilin biraz üzerinde artış oluyor" dedi.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU SENİNLE BİZ ÇOK YERE BERABER GİDERİZ"
"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Uludere'ye gidecek misiniz?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Bugünkü konuşmamızda böyle bir konuşma geçti ben de kendisine biz seninle bir çok yere beraber gidebiliriz dedim. Bu hafta Diyarbakır'da kongre yaptım orada bir yol açılışı da yaptık. Baktım bir grup çıkmış bize el salladılar durduk. 'Bize bir şey mi ikram edeceksiniz?' diye sordum. Tarlanın içinden yürüdük eve kadar gittik. Gittik ki hemen orada onlar dövme diyorlar. Ondan yaptıkları bir çorba var. Başka yerlerde kırma diyorlar. Çok da nefisti. Bütün arkadaşlar oturduk ikramları kabul ettik. Bu insanlar bizi seviyor, biz de o insanları seviyoruz. BDP çıkıyor sanki Kürtlerin temsilcisi benim, yok sen değilsin yahu. Sen korkutarak yaptırıyorsun, biz gönülden yaptırıyoruz. Onlar benim kardeşlerim. Allah rızası için yapıyorum. Biz onların hizmetkarıyız. Diyarbakır bir değişim yaşıyorsa orada yaptığımız yatırımın katkısı var" diye konuştu.
"ALACAKSANIZ BENİ ALIN, TALİMATI VEREN BENİM"
"Bekir Bozdağ'ın açıklamasından sonra özel yetkili mahkemelerle ilgili ciddi bir tartışma başladı. Darbelerle ilgili çok önemli adımlar attınız. Bazı gazetelerde bu konuyla ilgili bazı bilgiler yayınlandı. Bir çok insanda acaba demokrasiyle ilgili davaların seyrini değiştirecek adımlar mı atılıyor şeklinde kaygılar oluştu. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki soruyla ilgili olarak Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şunu peşinen ifade etmekte fayda görüyorum. AK Parti iktidarı olarak Yasama, Yürütme, Yargı bu kuvvetler ayrılığı anlayışına baştan bu yana önem verdik. Yasama bir erk olarak güçtür, yürütme de yargı da aynı şekilde bir güçtür. Ama bunlar birbirlerinin faaliyet alanlarına girmemelidir ki bunu da anayasa belirliyor. 250'nin kurulması olayı da geçmişteki MGK'larla ilgili bir kurum durumunda ve bu sürecin içerisinde en çok bunun tartışılmaya başlanmasının sebebi özellikle MİT Müsteşarımızın yani Başbakanlığın iznine tabi olmasına rağmen bazı gazetelerde çıkmasına istinaden onun çağrılması üzerine başlayan bir süreçtir. Bu gerçekten kabul edilir bir yaklaşım tarzı değildir. Yargı tamamiyle her şeyi bir kenara koyup yasayı bir kenara koyarak MİT Müsteşarını şüpheli olarak çağırıyor. Böyle olunca her şey alt üst oluyor. Devletin işleyişine çomak sokuluyor. Olay bazı gazetelerde çıktığı gibi OSLO'da şöyle olmuş böyle olmuş gibiyse benim arkadaşlarım kimseye böyle bir taviz vermek yazı vermek böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Orada konuşulanları yazılı ifadeler, bölücü terör örgütünün yayın organlarında çıkmış olan haberleri müsteşarıma yıkmaya çalışmak onun üzerinden müsteşarımı yargılaman kabul edilir değil. Mit Müsteşarım adaya bile gittiği zaman bir şey için gidiyor. Devam eden terörle mücadele konusunda ne yapabiliriz diye gidiyor. Bu arkadaşlarım bunun mücadelesini veriyor. Sayın Emre bey de gitti geldi. Yardımcıları konumunda olan hanımefendi de bu süreci beraber yaşadılar. Dünyanın her yerinde bu böyle. Bu iyice çizmeyi aşan bir şey oldu. Bir başbakan olarak direk bana bağlı olan müsteşarıma sahip çıkmazsam, ona talimatı veren benim. Alacaksanız beni alın. Talimatı veren benim. Talimat verilen alınmaz. Çok yanlışlar yapılıyor. Alacaksan beni al. Ben terörle mücadele ediyorum ve mücadelede tüm her şeyi kullanmak zorundayım. Bizim elimiz ayağımız konumunda olan böyle kurumları bir şüpheye sevk edersek bu insanlar yarın nasıl çalışacak. Bu insanlar bir çok yere canlarını ortaya koyarak gidiyorlar. Bu tabi ister istemez bizi demek ki bu madde haddinden fazla bir yetki alanı doğuruyor, biz devlet içinde devletiz havasına sokuyor. Ben Cumhurbaşkanına varıncaya kadar hepsini istediğim anda buraya çağırırım. Bu da var. Çağırır. Mesele buradaki nasıl yorumluyorsun nasıl anlıyorsun. Çağırdım oldu.
"250. maddeyi değiştirme talebi nereden geldi?" sorusuna Erdoğan, "Bu olağanüstü şartların bir ürünü. Ergenekondu, balyozdu, çeteler, mafya bütün bunlara karşı mücadele gayretini biz göstermedik mi biz gösterdik. Bizim buradan geri adım atmamız söz konusu değil. Burada bizim bu işin işleyin üzerinde düşünmemiz lazım. Bu tür yanlışların olmaması gerekir. Bu sadece MİT olayı değil. MİT'ın dışında da aynı durumlar söz konusu olabilir veya bir vatandaşımız olabilir. Ama söylendiği gibi gazetelerde yazıldığı gibi biz bu konudaki mücadelemizi vereceğiz tabii ki ama 250 bütün yetkileri kendisinde toplamış ve bunu da istedikleri gibi değerlendiriyorlar. Çalışmayı bu istikamette yürüteceğiz. Bu çalışmalar bizim önümüze gelecek, geldikten sonra değerlendirmesini yapacağız ve o değerlendirmeden sonra inşallah bu adımı atacağız. Darbelerle mücadele asla sonlanmaz" yanıtını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz