HABER

Başbakan Erdoğan'dan 'Ergenekon' mesajı

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hukuk devletini sabote etmek, provokasyonlarla iç barışı ve huzuru kundaklamak isteyenlerin kurdukları tuzakların bugün çok daha aşikar şekilde gözüktüğünü belirterek, "Aşkla, heyecanla Türkiye'nin imar ve inşasına çalışan AK Parti'yi 'memleketi satıyorlar' gibi ucuz yaftalarla izam edenlerin, bühtan ve iftiradan medet umanların yer altı provokasyonlarıyla Türkiye'nin kalbini durdurmak istemesi hayret vericidir ama beyhudedir. Siyaset üretemeyince, proje üretemeyince vehim ve korku üretenlerin kendi varlık nedenlerini bile inkar ederek siyaseti toptan tasfiye etmek isteyen çevrelerle aynı dili kullanması ise ne kadar hazindir" dedi.

Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Ergenekon soruşturmasına ilişkin önemli mesajlar verdi. "Adaleti, hakkaniyeti ve hukuku gözümüzün ışığı gibi korumak zorundayız" diyen Başbakan Erdoğan, katılımcı demokrasinin en önemli şartının halkın yönetime katılma mekanizmalarını alabildiğine açmak olduğunu söyledi. Kurulduğu günden bu yana AK Parti'nin temel misyonunun öncelikle bütün vatandaşları kucaklamak olduğunu ifade eden Erdoğan, yola çıkarken ayrımcılığı ellerinin tersi ile ittiklerini bildirdi. AK Parti'den önce siyasetin paramparça olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasında 'Ergenekon' ile ilgili de mesajlar verdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"AK Parti'den önce demokrasi ağır yaralar almıştı. İş başına geldiğimizden bu yana mazeret siyasetini bir tarafa ittik, reddettik. 'Enkaz devraldık' edebiyatının ardına hiçbir zaman sığınmadık. Türkiye'yi hangi uçurumdan devraldığımızı bugünkü tartışmalara bakarak daha net görebilirsiniz. Hukuk devletini sabote etmek, provokasyonlarla iç barışı ve huzuru kundaklamak, yıllarca siyaseti yani milli iradeyi rehin almak isteyenlerin geçmişte bu ülkeye kurdukları tuzaklar bugün çok daha aşikar olarak
gözüküyor. Türkiye'nin dağılan dengelerini toparlamak hiç de kolay olmadı. Ağır bedeller ödendi ama nihayetinde Türkiye saadet-i selamete çıktı. Millet eliyle, millet iradesiyle demokrasinin, adaletin, barışın ve huzurun mümkün olduğu AK Parti iktidarıyla görüldü. 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' ilkesi yeniden hayat buldu. Zira milletimizin hür iradesinin üzerinde hiçbir irade tanımadık, tanımıyoruz. Zaten milletimiz de hür iradesinin üzerine kimsenin gölge etmesini istemiyor. Aşkla, heyecanla
Türkiye'nin imar ve inşasına çalışan AK Parti'yi 'memleketi satıyorlar' gibi ucuz yaftalarla izam edenlerin, bühtan ve iftiradan medet umanların yer altı provokasyonlarıyla Türkiye'nin kalbini durdurmak istemesi hayret vericidir ama beyhudedir. Siyaset üretemeyince, proje üretemeyince vehim ve korku üretenlerin kendi varlık nedenlerini bile inkar ederek siyaseti toptan tasfiye etmek isteyen çevrelerle aynı dili kullanması ise ne kadar hazindir. Medeni ölçüler içinde kalarak, demokrasi içinde kalarak
siyaset yapmayanlar bu ülkede halkından aldığı destekle iktidar olan siyasi partileri yok etmeye çalışanların kurdukları tuzakları son zamanlarda çok açık ve net hep birlikte takip ediyoruz, izliyoruz. Konuşarak, mutabakat arayarak illaki bugün zor görünen meselelerimizi de aşacağız. Bir kez daha teyit ediyorum, herkes bilsin ve emin olsun ki bizim kimliğimiz milletimizin kimliğidir. Bizim siyaset üslubumuz da milletimizin üslubudur."
Başbakan Erdoğan, sonuna kadar demokrasi, özgürlük, hukuk ve adalet için daima çalışacaklarını da belirterek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin asli özellikleri olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerini eksiksiz hayata geçirmek için devlet ve milletin imkanlarını buluşturmaya devam edeceklerini vurguladı. Erdoğan, "Sorunlarımızı aşmak için meselelerimizi tartışırken, bu ülkeye dar gelen temel yasaları yenilerken, açık ve şeffaf bir demokratik düzenin gereği olarak medeni ölçüler içinde
kalarak, birbirimizi itham etmeden, kuvvetler ayrılığı prensibini çiğnemeden, birbirimizin hukukunu gözeterek, hep birlikte sorunlarımızı çözeceğiz" mesajını verdi.

'BİZE SEYRETTİRİLEN KORKU FİLMLERİNİN SENARYOLARI ÇÜRÜK' Erdoğan, geleceğin emanet edileceği gençler ve yeni nesiller için öz güven konusunun siyasetin ana gündemi olması gerektiğine de vurgu yaparak, öz güvenin bu ülkenin, bu milletin en önemli meselesi olduğunu söyledi. Erdoğan, üstü kapalı Ergenekon mesajı verdiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Öz güveni yaralı toplumlar tarihin akışına tabi olurlar ve tarihi roller alamazlar. İster harici nedenler olsun, ister kendi kendine yaptığı kötülükler yüzünden olsun, öz güveni yaralanmış olan toplumlar içlerine kapanırlar. Oysa öz güven özümüze güvenmemizdir. Yani yüreğimize, kalbimize, insanımıza, yönetme kabiliyetimize güvenmemizdir. İçerde ve dışarıda Türkiye'nin medeniyet yürüyüşünü akamete uğratmak isteyenlerin en büyük stratejik saldırıları öz güvenimizi hedef alan saldırılardır. Biliyorum ki bu
mesele sadece bugünün meselesi değildir. Zaman zaman siyasetçilerimiz de aydınlarımız da bu psikolojik eşiği aşmakta zorlanıyorlar ama emin olunuz ki bugün bizi engelleyen bütün tarihi eşikleri aşabilecek güçteyiz. Diyorum ki 'Artık buna izin vermeyelim.' Milletçe izin vermeyelim. Hangi siyasi partiden olursa olsun buna izin vermeyelim. Bu sadece AK Parti'nin görevi değil, tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin görevidir. Büyük bir millet, büyük bir ülkeyiz. Kendimizi hiçbir zaman tarihin akışına
bırakmamış, daima evrensel ölçekte düşünmeyi başarmış bir milletin mensuplarıyız. Herkes müsterih olsun ki Türkiye eski kaos günlerine, eski kriz günlerine dönmeyecek. Bize seyrettirilen korku filmlerinin senaryoları çürüktür, kurguları sağlam değildir, bunu biliniz. Herkes bilsin ki bu ülkenin çözülemeyecek hiçbir meselesi yoktur. Yeter ki hepimiz T'crkiye'nin imar ve inşasına çalışan AK Parti'yi 'mürkiye ölçeğinde büyük düşünelim. Önümüzdeki zorlukları aşmaya kararlı şekilde bilenelim. Ülkemiz bugün
dünden daha güçlüdür. Unutmayalım ki demokrasimiz yarın bugünden daha güçlü olacaktır."

SEÇİM SONUÇLARI
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük partisi olduğunu ve kendisini en yakından takip eden partiye 16 puan fark attığını kaydetti. Parti olarak seçim sonuçlarını iyi tahlil edeceklerini kaydeden Erdoğan, "Geride bıraktığımız seçimde milletin verdiği mesaj, değişiklik iradesinin güçlenerek devam etmesidir. Seçim sonuçlarını milletin değişim iradesinden vazgeçmesi olarak yorumlamak son derece büyük bir yanlıştır. Aksine bu seçimde de milletin esas talebi çağın
değişim ritmine uymamızdır" dedi.
"Birilerinin bulanık havalardan hoşlanması Türkiye'yi istikametten geri çeviremez" diyen Erdoğan, Türkiye'nin yeni bir siyasi iklimle yüz yüze olduğunu, eski tabular, eski vehimlerin artık eski dönemlerde olduğu gibi siyaset meydanını rehin almadığını kaydetti. Konuşmasında belediye başkanlarına da seslenen Erdoğan, "Mutlaka adaleti sağlamak durumundasınız. İnsanımızın yüzünü güldürecek hayat standardını yükseltecek hizmetler üretmek zorundasınız. Tasarruf edeceğiniz her kuruş bu millete aittir.
İnanıyorum ki bu emaneti hakkıyla taşıyacaksınız. Ulaşılmaz başkan olursanız bunun hesabını milletten önce biz sorarız. Gurura, kibre, şöhrete, makam sevdasına, ihtirasa kapılırsanız bunun hesabını önce biz sorarız. AK Partili belediye başkanları kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olmak zorundadır. Zira, yönetim bizim işimiz, adalet bizim şiarımız. İnsana hizmet etmek insanı yüceltmek bizim amacımız" diye konuştu.
AK Parti'nin temsil ettiği davanın Türkiye büyüklüğünde bir dava olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu davaya gönül verenler, bu kadroda yer alanlar, hiçbir zaman marjinal siyaset anlayışlarına tenezzül etmezler. Türkiye büyüklüğünde düşünmek, bize oy verse de vermese de Türkiye Cumhuriyeti'nin istisnasız bütün vatandaşlarını kucaklamaya mecburdur. Ayrımcılık yapanların, adalet yerine imtiyaz isteyenlerin, kendisi gibi düşünmeyenlerin, çoğulcu demokrasiyi, tek bir ideolojilerin izanı altına almak isteyenlerin AK Parti siyasetinde yeri yoktur, olamaz. Bu kervanda yer alanlar hukuka, millete karşı
mesuldür, mahşeri vicdana karşı mesuldür. Hiçbir makam ve mevki, hiçbirimize baki değildir. Öyleyse halka hesap veren, açık, şeffaf bir yönetim sergilemek durumundayız."
Erdoğan, seçimlerin ardından bazı çevrelerin AK Parti'yi demoralize etmeye çalıştığını ifade ederek, "Dert bu. Biz demoralize olmayacağız, biz halkımızla kucaklaşmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki milletvekili seçimlerinde de halkımız inanıyorum ki AK Parti'yi o çıtada layık olduğu yere oturtacaktır" dedi. Erdoğan muhalefet partilerinin belediye başkanlarının seçimlerden önce halka verdiği sözleri de hatırlatarak, "Benim milletim bütün bu afaki verilmiş sözler var ya. Aman yarabbi, 'Geldiğim andan
itibaren 10 bin, 100 bin kişi işe yerleştireceğim. Şu kadar dağıtacağım, şöyle yapacağım, böyle yapacağım' diyenler var ya. Şimdi kuyruklar başladı. Hadi alın bakalım, alın. Alacaksınız neyle ödeyeceksiniz? Yerleştirin bakalım, belediyelere bu insanları nasıl yerleştireceksiniz, hangi kurumuna yerleştireceksiniz? Halkımızı bu şekilde aldatmak suretiyle oy toplama gayreti içine girenler, buyurun şimdi. Vatandaşlarımız, benim işsiz vatandaşım müracaat etsin bu vaatlerde bulunanlara, 10 bin, 30 bin, 100 bin
diyenlere. Çünkü gittiğim illerde ben bilbordlarda bunları görüyordum, şaşırıyordum, 'Nasıl da aldatma siyasetiyle halkın karşısına çıkıyorlar?' diye. Ama maalesef burada bu oyunlarını oynadılar. Ama bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın, ondan sonra da yakalanırsın. Şimdi bunlar daha ilk seçimde bunun bedelini ödeyecekler, ben buna inanıyorum. Seçim sonuçlarını milletin değişim iradesinden vazgeçmesi olarak yorumlamak son derece büyük bir yanlıştır. Aksine bu seçimde de milletin esas talebi çağın değişim
ritmine uymamızdır. AK Parti milli iradeye teslimiyetin gereği olarak bütün Türkiye sathında kılı kırk yaran analizlerle milletin mesajını doğru tahlil etmeye devam ediyor" diye konuştu.

MUHALEFETE YÜKLENDİ Erdoğan konuşmasında muhalefeti de hedef alarak, "Türkiye dünyadaki artan saygınlığı da bu değişime öncülük ediyor. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Kötümser senaryoların hepsi boşa çıkıyor. Bana göre Türkiye tarihi ve stratejik misyonuna uygun bir büyüme iradesi sergiliyor. ABD'den AB'ye, komşularımız olan dost ve kardeş ülkelerden yakın zamana kadar bize yan gözle bakan ülkelere kadar herkes Türkiye'nin dostluğundan medet umuyor. İçeride ve dışarıda değişen bu iklimi bu ülkenin aydınlık yarınları için
büyük bir fırsata dönüştürebiliriz, yeter ki bu ülke kendi dinamiklerine sahip çıksın. Yeter ki dünyanın gözleri üzerimizdeyken ülkemizi küçük düşürecek hiçbir fotoğraf vermeyelim. Bizler dur durak bilmeden, yaptıklarımızla yetinmeden koşuyoruz, koşacağız. Toplumsal hayatın dinamizminin gerisinde kalan bir siyaseti kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

En Çok Aranan Haberler