Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın Türk Büyükelçi'yi "persona non grata" ilan edip, iki ülke ilişkilerinde diplomatik seviyeyi düşürmesine tepkisini, Rabia işareti ile verdi.
Kürsüde Rabia işareti yapan Başbakan Erdoğan, tepkisini tek bir cümle ile dile getirdi. Erdoğan, kendisini dinleyen coşkulu kalabalığı selamlarken, eliyle Rabia işareti yaparak, "Adeviye'ye nazire olsun, burası da Rabia'tül İstasyon, Rabia'tül Belediye meydanı" dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Fatih Sultan Mehmet’in şehri Trabzon. Milli Mücadele’nin şehri Trabzon. Karadeniz’in medeniyet şehri, Cumhuriyetimizin parlayan şehri Trabzon seni yürükten selamlıyorum.
BAŞBAKAN'DAN '61' HESABI
Size bir söz verdik. Trabzon’un büyükşehir yapacağız dedik ve bu sözümüzü tuttuk. Şimdi büyükşehir Trabzon’dayız. Biz birbirimize o kadar yakınız ki biz toprağımızla biriz. Biz suyumuzla biriz. Bir bayrağımızla biriz. Bizim ezanımız bir, kıblemizi bir, her şeyden önce gönüllerimiz bir. Allah birliğimizi daim etsin. Biz Trabzon ile biriz. Aramızda bir şifre var. 61. Trabzon ne zaman fethedildi. 14(61).Trabzon’un plakası kaç? 61. Bu kardeşiniz kaçıncı hükümetin Başbakan'ı. 61. 26 Şubat'ta bu kardeşiniz inşallah 60’ı tamamlıyor 61’e giriyor. Şimdi sizden başka bir 61 bekliyoruz. 30 Mart’ta Trabzon’dan yüzde 61 bekliyoruz. 41 kere maşallah. 61 kere maşallah.
TRABZONSPOR'A 40 BİN KİŞİLİK SPOR TESİSİ
11 yıl bolunca diğer siyasi partilere seslendim. Siz de gidin oralara oralarda demokrasi mücadelesi verin dedim. Gitmezler gidemezler. Onlara siyaset kolay zeminde olacak.
'BİZİM MASAMIZDA FARKLI RENKLERE BOYANMIŞ TÜRKİYE HARİTALARI YOK'
7 bölgede 81 vilayette varız. Ama onlar yoklar. Bizi bölücü olmakta suçlayanlar aslında kendi zihinlerinde Türkiye’yi bölmüş, Türkiye’nin bir bölümünü zihinlerinden, gönüllerinden çıkarmış durumdalar. Bizim zihinlerimizde bizim kalbimizde bizim masamızın üzerinde farklı renklere boyanmış Türkiye haritaları yok. Hesaplaşmanın değil 76 milyon helalleşmenin peşindeyiz.
Çevre ülkülerle hepsiyle münasebetlerimizi iyi bir duruma getirmiş durumdayız. Bulgaristan ile Yunanistan ile Suriye dışında Irak ile İran ile ilişkilerimiz iyi durumda, iyiye gidecek. Rusya ile Ukrayna ile münasebetlerimiz ortada. 2023’ün Türkiye’sini farklı hazırlayacağız. Büyük devletten bahsediyoruz. Büyük devlet hatalarından değil geleceğinden bahseden devlettir.
Korkaklar ülkelerini büyütemez milletine itibar kazandıramazlar. Bizler korkarak büyümedik, korkanlardan olmadık. Bizi iftiralar atan muhalefet korkusundan Ankara’nın dışına çıkamadı. Biz Moğolistan’a gittik ilk Türk yazıtlarını bulduk. Milletçi geçinenler oralara gidebilirler mi. MHP bu.
Yıllarca başörtüsünü yasakladılar. Türkiye bölündü mü. Üniversitelerde başörtülüler var, kamuda var, Meclis’te var. Ne oldu Türkiye bölündü mü. Türkiye bölünmedi, Türkiye daha büyük kardeş oldu.
Türkiye susadığı özlediği özgürlüğe kavuştu. Biz türkülerden korkacak kadar, kıyafetlerden, kelimelerden kavramlardan korkacak kadar küçük bir devlet, küçük bir millet değiliz. Başörtüsü gericilik dediler. Soruyorum sizlere bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı. Hızlı tren yaptılar da başörtüsü treni raydan mı çıkardı. Marmaray inşa ettiler de başörtüsü tüneli mi tıkadı.
Uzaya kendi uydularımızı gönderiyoruz. Hamdolsun başörtü kuyruğuna takılmadık. 4 +4 +4 o da takılmadı. Kuran dersi bütün okullara kondu. O da takılmadı. Şimdi isteyen anne baba çocuğuna seçmeli olarak Kuran dersi aldırabiliyor mu. Ya bundan daha normal ne olabilir. Gençler gidin ilk Meclis zabıtlarını okuyun. Oradaki vizyona özü oradaki kardeşliğe bakın. Gidin Trabzonlu Ali Şükrü Bey’in hayatını okuyun. Aslında ilk Meclis kardeş bir Meclis. Bir ve beraber oldular. Sevgili Trabzonlular biz birbirimizi ırkımızdan dolayı sevmiyoruz. Allah bizi farklı kabileler şeklide yarattı. Birbirimizle tanışalım diye yarattı. Dolayısıyla birbirimizi severken de Türk olduğu, Kürk olduğu Laz olduğu Gürcü, Çerkez olduğu için sevmiyoruz. Yaratandan ötürü seviyoruz. 76 milyonun tamamı gibi Karadeniz insanı merttir. Karadeniz’in uşağı içi neyse dışı da odur. Özü neyse sözü de odur.
BİZ BUGÜNLERE ULAŞTIK
Bu kardeşiniz Karadeniz’i, Türkiye’nin evladıdır. Şu karışımızdaki bina özgürlük konuşmalarına şahit oldu. O balkon bunlara şahit oldu. Türkiye’ye zarar verecek hiçbir meselede bizi göremezsiniz. Şehitlerimizi incitecek hiçbir adımı atmayız, attırmayız. Trabzon’un anneleri çıktı bağırdırlar. Neler çektiklerini biliyoruz. Babaların da neler çektiklerini biliyoruz. Sabahları kapılar çalıyordu. Kapıyı açınca karşısında elinde bayrak olan astsubayımızı görüyordu. Rabbim hiçbir aileyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Yaşamayan bilmez. Bu acıyı yaşamayan bilmez. Bir yıldır anneler bu acıyı yaşamıyor. Bir yıldır babalar bu acıyı yaşamıyor. Kapılar korku ile açılmıyor. Demokrasi özgürlük hak ve hukuk bizim ilkelerimiz bunlar. Meşru olanın dışına çıkmayız. Biz birinden alıp diğerine vermeyiz.
Kan dursun gözyaşı dursun. Horlama dışlama dursun. Yeter ki kardeşlik kazansın biz kaybetmeye razıyız. Bu Türkiye sofrasında hepimize yer var. Bu bayrak bu devlet hepimizin. Biz beraberiz, kardeşiz. Birlikte Türkiye’yiz. 11 yıl boyunca siz destek verdiniz, arkamızda durdunuz, dua ettiniz ve biz bu günlere ulaştık.
O DAĞLARI FERHAT GİBİ DELDİK
Trabzon yanımızdaysa biz yalnız değiliz. Trabzon bize dua ediyorsa biz engelleri aşar, yeni Türkiye’yi inşa ederiz. Bakın İstanbul’da Marmaray’ı inşa ettik. Oradan yüzbinler seyahat ediyor. İnandığınız zaman başarırsınız. Bizden önce gelenler bunu neden yapamadı. Şu Samsun Sarp bu aradaki Karadeniz Sahil Yolunu’nun yüzde 35’i yapılmıştı. Biz geldik tamamladık. 12 tane tünel yaptık, o dağları Ferhat gibi deldik.