HABER

Başbakan Erdoğan'dan tarihi mesajlar

KIZILCAHAMAM (ANKA) – İnan Gedik bildiriyor-Başbakan Recep Tayip Erdoğan, son dönelerde söyleminin değiştiğine dair çıkan haberlere ve analizlere tepki göstererek, "3 Kasım öncesinde, 28 Mart öncesinde, 22 Temmuz öncesinde hangi dili, hangi söylemi kullandıysak bugün de aynı dili, aynı söylemi kullanıyoruz. Belki bir fark var. Bugün artık büyük Türkiye'nin dilini kullanıyoruz" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, AKP 13. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında milletvekillerine ve partilileri hitap etti. Yaklaşık 2 saat süren uzun konuşmasında Erdoğan birçok konuda önemli mesajlar verdi, kendisine ve partisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Hemen her konuda konuşan Erdoğan, konuşması uzayınca canlı yayın yapan televizyonlara seslenerek yayını kesmemelerini istedi. Ancak, Erdoğan'ın konuşmasının tamamını sadece TV 24 ile Ülke TV verdi.
Toplantının hayırlı geçmesini dileyen Erdoğan, "Bizler Ak Parti ailesi olarak her fırsatta bir araya geliyor durum değerlendirmesi ve özeleştiri yapıyor, heyecanımızı tazeliyoruz. Konuşmaktan, diyalogdan, tartışmaktan asla kaçınmıyor ve her fırsatta aynaya bakıyor kendi muhasebemizi yapıyoruz" dedi.
Erdoğan, milletin kendilerine bir emanet verdiğini unutmamaları gerektiğini ve bunun anlamını, kutsallığını biran olsun akıllardan çıkarmadıklarını kaydederek, "Emanetin asıl sahibi aziz milletimizdir. Bizim şahsi bir hırsımız yok, bizim tamahımız yok, bizim kibrimiz yok, koltuk sevdamız, makam mevki takıntımız yok" diye konuştu. AKP'nin gücünün milletle kurduğu bağdan geçtiğini ifade eden Erdoğan, AKP'nin seçimlerdeki başarısını anlatarak bu başarının tarihte çok az partiye nasip olduğunu söyledi.

-"STATÜKOCULUK BİZİM KİTABIMIZDA YER BULAMAZ"-

"Statükoculuk bizim kitabımızda yer bulamaz" diye konuşan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yolsuzluk bizim aramızda yer bulamaz, yasakçı anlayışlar yer bulamaz. ‘3Y' dedik. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla mücadele diyerek yola çıktık. Ak Parti'yi hiç kimse yanlış yerde konumlandırmasın, farklı bir elbise biçmeye kalkmasın. Ak Parti ve onun mensuplarını başkalarına benzetmeye gayret etmesin. Hiç kimse zihnindeki dar kalıplarla Ak Parti'ye kendine göre sınırlar çizmeye yeltenmesin. Ak Parti'nin yolu hukuk, demokrasi, adalet, kalkınma yoludur, milletin yoludur."

-"BU MİLLET OYUNU KÖMÜRE SATMAYACAK KADAR ONURLU"-

Erdoğan, iktidarları dönemindeki icraatlarını da anlatarak, kendisi ve partisi hakkında son dönemlerde yapılan analizleri de şu sözlerle değerlendirdi:
"Kimse Ak Parti'yi olduğundan farklı göstermeye çalışmasın. Bakıyorsunuz akla hayale gelmedik analizlerle, siyaseti bilmeyen, anlamayan, halkın arasına karışmayanların yaptığı analizlere Türkiye'yi mahkum etmek istiyorlar. Bize ‘çok kızgın' diyorlar. Hayır, ben gerçekleri anlatıyorum. İşinize gelmediği için böyle bir yaftalama yapıyorsunuz. Benim milletim bu analizleri benim milletim yutmuyor ve yutmayacak da. Ak Parti'yi bu yanlış analizlerle izah etmeye, milletten gördüğü teveccühü farklı bir şekilde aldatmaya çalışıyorlar. Sanki ellerinde bir röntgen cihazı var, beyinlerimizin arkasındakini görmeye çalışıyorlar bir de görüyorlarmış gibi kati yorumlar yapıyorlar. Ak Parti neden bu kadar oy alıyormuş, neymiş, popülizm yapıyormuş, Kömür dağıtıyormuş, un dağıtıyormuş, yoksulluğu istismar ediyor, her kişiye bir tane cumhuriyet altını veriyor, varoşları istismar ediyormuşuz. Söyledikleri bu. Bundan farklı bir şey duydunuz mu? Milletin zekasını, milletin ferasetini, milletin hakimiyetini, kararını ve tercihini aşağılamaya tahkire kadar götürüyorlar ki ‘göbeğini kaşıyanlar oy veriyor' diyorlar. ‘Bu ülkenin zencileri oy veriyor' diyorlar. Ama millet bunları yutmuyor ve elinin tersiyle tokadı atıyor ve sandığa da gömüyor. Bu millet, bir çuval kömüre, bir çuval una oyunu satmayacak kadar onurludur, gururludur."

-NAZIM HİKMET'TEN NECİP FAZIL'A-

Erdoğan, kendi icraatlarını ve muhalefetin eleştirilerini de yanıtladığı konuşmasında Türkiye'de yaşayan 70 milyon kişiye aynı hissiyatla yaklaştıklarını belirterek hiç kimseyi ayrı tutmadıklarını söyledi. "Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek" ilkesiyle hareket ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Eğer farklı yaradan düşünen varsa onlara diyecek bir şey yok. İsterse başı incik büncük bir Arap olsun, Kürt olsun fark etmez" diye konuştu. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Biz Yunus'un diliyle konuşuyoruz. ‘Ya olduğun gibi görün ya da göründüğü gibi' ol diyor Hazreti Mevlana. Onun diliyle konuşuyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım' diyor Pir Sultan Abdal, onun diliyle konuşuyoruz. ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım, gür olalım' diyor Hacı Bektaşi Veli, onun diliyle konuşuyoruz. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyor Şeyh Edebali, onun diliyle konuşuyoruz. Aşık Veysel gibi yüreğimizden, gönlümüzden, harçerimizden sesleniyoruz. Yezid nedir? Ne Kızılbaş değimliyim hep bir gardaş, bizi yatar ataş, söndürmektir tek çaresi konuştuğumuz zaman. İşte Nedim'in diliyle, Baki'nin, Fuzuli'nin diliyle, Mehmet Akif'in, Nazım Hikmet'in, Necip Fazıl'ın diliyle konuşuyoruz. Farkımız bu."

-"TÜRKİYE'YE KAYBETTİRENLER HESABINI VERECEK"-

Söylemlerinin değiştiklerini zannedenlerin kendilerini anlayamadıklarını ve kavrayamadıklarını söyleyen Erdoğan, 3 Kasım öncesinde, 28 Mart öncesinde 22 Temmuz öncesinde hangi dili, hangi söylemi kullandıysak bugün de aynı dili, aynı söylemi kullanıyoruz. Belki bir fark var. Bugün artık büyük Türkiye'nin dilini kullanıyoruz" diye konuştu.
Erdoğan kendileri için "Bunların gizli gündemi var, takiyye yapıyorlar" diyenlerin yüzlerinin kızarması gerektiğini söyleyerek 6 yıllık iktidarları döneminde ne olduklarını ortaya koyduklarını söyledi. İsim vermeden AKP hakkında açılan kapatma davasını da sert sözlerle eleştiren Erdoğan, iddianamenin Anayasa Mahkemesi'ne verildiği 14 Mart'tan bu yana Türkiye'nin kaybet

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler