HABER

Başbakan Meclis’in amiri, kumandanı değildir

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP’li milletvekillerinin dün Meclis’te yaptığı pankartlı eyleme Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tepki göstermesini eleştirdi.

“Demokrasilerde böyle olaylar olur, bunları doğal karşılamak lazım. Başbakan TBMM’nin amiri, kumandanı değildir. Meclis Başkanı’na talimat vererek TBMM’yi yönetmesi söz konusu değildir. Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek” dedi.

Baykal, Almanya’nın Hessen Eyaleti Başbakanı Roland Koch ve beraberindeki heyeti CHP Genel Merkezi’nde kabul etti. Baykal, görüşmeden önce gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP’lilerin dünkü Meclis Genel Kurul görüşmeleri sırasında pankart açmalarına Başbakan Erdoğan’ın “Tıynetlerinin gereklerini ortaya koymuşlardır” sözünü nasıl değerlendirmesinin sorulması üzerine Baykal, dünkü görüşmelerin bir kez daha bu açılımın ne kadar yanlış yürütülmekte olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koyduğunu, görüşmede bir tek kelime yeni, aydınlatıcı, açıklayıcı bir değerlendirme yapılmadığını belirtti. “Bu, TBMM’ye saygısızlığın ifadesidir, kamuoyuna karşı saygısızlığın ifadesidir. Bu, toplumu, milleti yanıltma, aldatma amacının bir yansımasıdır” diyen Baykal, “Konu TBMM’ye getirilecek denildi, hiçbir şey getirilmedi. Hiçbir şey TBMM’de konuşulmadı. Bir oyun oynanmak isteniyor, bir aldatmaca gerçekleştirilmek isteniyor. CHP’nin tabii buna alet olması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Bu aldatmacanın Türkiye’nin büyük tarihi birikimine yönelik çok ciddi tehlikeler, tehditler içerdiğini hepimiz görüyoruz. Bu gizleme çabası, bu bilgi vermekten kaçınma anlayışı hiç kuşku yok ki söylenecek olanların Türkiye’yi rahatsız edeceğinin bilinmesinden kaynaklanmaktadır” diye konuştu. Bu görüşmenin 10 Kasım günü TBMM’ye taşınmak istenmesinin tahrik edici bir neden olduğunu ifade eden Baykal, şöyle konuştu:

“10 Kasım’ın anlamı karşısında bazı milletvekillerimiz tepkilerini çok görsel bir biçimde anlatmak istemişlerdir. Bu konudaki duyarlılıklarını iletmeyi başaramamışlardır ama pankartlarla anlatmaya çalışmışlardır, pankartlarla millete ulaşmaya çalışmışlardır. Demokrasilerde böyle olaylar olur, bunları doğal karşılamak lazım. Başbakan TBMM’nin amiri, kumandanı değildir. Meclis Başkanı’na talimat vererek TBMM’yi yönetmesi söz konusu değildir. Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek. Meclis Başkanı’nı değiştirdi; öyle anlaşılıyor ki Meclis Başkanı değişikliğinden sonra da Meclis’ten memnun olamaz noktadadır Sayın Başbakan. Bizim işimiz Sayın Başbakan’ı memnun etmek değildir. Hepimiz görevlerimizi, sorumluluklarımızı biliyoruz. Böyle demokratik davranışlara alışacaktır Başbakan. Türkiye’nin hükümdarı değildir. Herkes hakkını, hukukunu koruyacaktır. Başbakan’ın talimatıyla da herkes ağzını kapatıp Başbakan’a teslim olacak değildir.”

-“YARINKİ GÖRÜŞMEDE KONUŞABİLİRİM”-

Baykal, yarınki görüşmelerde konuşma yapıp yapmayacağı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Bakalım, açıklayıcı bir değerlendirme bekliyoruz. Hala bu saat itibariyle bütün Türkiye’yi ayağa kaldıran bu projenin içinde ne var, belli değildir. Tek bir kelime söylenmemiştir. Ya bu durumu şikayet etmek için veya ciddi bir şey söylenirse onu değerlendirmek için elbette söz alma ihtimalim vardır. Ama bu netleşmiş değildir, yarın kararlaştıracağız.”

-“BAŞBAKAN’A ANAYASA DERSİ VERMEK LAZIM”-

Başbakan’ın Meclis Başkanı’na TBMM Başkanlık Divanı’ndaki odasında pankart eylemi yüzünden kızmasının hiç şaşırtıcı olmadığını dile getiren Baykal, “Başbakan demokratik bir ülkenin parlamentoya, halka, kendisi gibi düşünmeyenlere saygılı bir siyasetçisi olmanın ötesine geçmiştir. Herkesi yönetmek istiyor, herkese haddini bildirmek istiyor. Bunu yapması kesinlikle mümkün değildir. Türkiye buna teslim olmayacaktır” diye konuştu.

Baykal, Başbakan Erdoğan’ın pankart eyleminin yargıya taşınacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine ise “Başbakan’a önce bir Anayasa dersi vermek lazımdır. Milletvekilleri ve Genel Kurul, demokrasi, düşünce özgürlüğü, İç Tüzük, bu konularda birisinin onu eğitmesine ihtiyaç vardır” dedi. Türkiye’de hukukun herkes için işlemesi gerektiğini vurgulayan Baykal, “Başta Başbakan için işlemelidir hukuk, önce Başbakan’ın dokunulmazlığı kaldırılmalıdır. Çünkü onun dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik ciddi, Ceza Hukukumuz açısından suç teşkil eden savcılık dosyaları vardır. Burada üyesi oldukları bir Genel Kurul’da TBMM üyelerinin, milletvekillerinin düşüncelerini sözle ifade etmeleri, kürsüden ifade etmeleri, yerlerinden sözle ifade etmeleri, ya da düşüncelerini sözle ifade etmelerinin ötesinde görsel olarak ifade etmeleri Ceza Hukuku açısında herhangi bir sorun teşkil etmez, bunu Başbakan’a birilerinin anlatması lazım” diye konuştu.

Baykal, bir soru üzerine, Türkiye’nin Almanya’yla ilişkilerine çok önem verdiklerini, Almanya’nın, bölgenin, dünyanın geleceği bakımından büyük önem taşıdığını bildiklerini, muhalefet partisi olmalarına rağmen Alman yetkilileriyle her fırsatı değerlendirerek görüştüklerini söyledi. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler