ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Etnik kimlikler arasındaki bağ dindir' açıklamasını, "Başbakan pusulasını şaşırmıştır. Türkiye'nin pusulası laik, çağdaş bir ulus anlayışına dayalı sosyal demokrat devlettir" sözleriyle değerlendirdi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) parti genel merkezinde Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı. Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Baykal, Başbakan Erdoğan'ın 'Etnik kimlikler arasındaki bağ dindir' yönündeki açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın böylesine açıklamalar yapmasının kabul edilemez olduğunu savunan Baykal, "Başbakan zihni karışıklık içerisindedir. Türk milleti her inançtan, her mezhepten insanın kendi isteği ile bir parçası olduğu bir millettir. Türkiye Cumhuriyeti ise, buna dayalı bir devlettir. Başbakan pusulasını şaşırmıştır. Türkiye'nin pusulası laik, çağdaş bir ulus anlayışına dayalı sosyal demokrat devlettir" diye konuştu.
Başbakanın anlayışının Türkiye'yi tehlikeli yerlere sürükleyeceğini, CHP olarak buna izin vermeyeceklerini kaydeden Baykal, "Avrupa Birliği derken Türkiye'nin birliğini kaybetmeyelim. Böyle bir durumda ya başbakan değişmeli ya da biz değiştirmeliyiz, Türkiye değiştirmeli" dedi. Baykal, din eksenli bir millet anlayışının kabul edilemeyeceğini ifade ederek, "Bugün Irak'ta, İran'da yaşayanlar Müslüman değil mi? Orada niçin kavgalar oluyor?" diye sordu.
"YENİ YENİ 4. MURATLAR ÇIKIYOR"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, içki yasakları ile ilgili olarak, "Yeni yeni 4. Muratlar çıkıyor. Bu yasakların uygulanması, Taliban'ın, Suudi Arabistan düzenine gidilmesidir" dedi.
Baykal, MYK öncesi yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Erdoğan'ın Avustralya gezisinde yaptığı açıklamaların Türkiye'yi çalkantıya sürüklediğini savunan Baykal, Türkiye'nin bir ulus devlet olarak farklı bir etnik kimliklerin oluşturduğu Türk milleti tarafından kurulduğunu söyledi. Farklı kimliklerin olmasının bir millet olunmasına bir engel teşkil etmediğini dile getiren Baykal, bu durumun barış, istikrar ve huzurun temel noktası olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin temel yapısını iki noktaya indirmek gerekse bunlardan birincisinin siyasetin dinin etkisi dışında şekillenmesi, dinin de siyasetin ipoteği altında olmaması, ikincisinin ise etnik kimliklerden oluşan tek bir millet anlayışı olduğunu dile getiren Baykal, "Türkiye'de bu iki noktaya sistemli bir saldırı yapılıyor. Bunun da merkezinde Başbakan yer alıyor" dedi.
Millet içinde farklı farklı etnik kimliklerin doğal karşılanması gerektiğini ve herkesin kendi etnik kimliğini yaşamasının, yaşatmasının en doğal hakkı olduğunu ifade eden Baykal, "Başbakan 'Etnik kimlikler var. Bu kimlikler arasındaki bağ da din bağıdır' diyor. Etnik kimlikler arasındaki bağ Anayasa'dır" ifadesini kullandı. Ulusal Kurutuluş Savaşı'nda, Milli Mücadele döneminde, Erzurum Kongresi'nde, Sivas Kongresi'nde herkesin birarada olduğunu vurgulayan Baykal, o zamanlarda kimsenin federasyondan, konfederasyondan bahsetmediğini dile getirdi.
Erdoğan'ın 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı' diyerek bir üst kimlik-alt kimlik tartışması başlattığını söyleyen Baykal, bu Erdoğan'ın bu tanımında ruh ve duygu olmadığını belirtti. Bunun tutmadığını gören Erdoğan'ın yeniden 'millet tanımına' döndüğünü, ancak bu kez de 'din bağını' ortaya attığını kaydeden Erdoğan, Irak ve İran'ın da Müslüman olmasına rağmen buralarda çatışmaları, savaşların ve şiddet olaylarının yaşandığına dikkat çekti. Din bir teslimiyet eşi olduğunu buna karşın siyasetin tartışmaları da beraberinde getirdiğine işaret eden Baykal, "Tartışma ve teslimiyeti nasıl biraraya getirebiliriz" diye sordu. Bu anlayışın kabulünün zamanla herkesin birbirinin dinini sorgulamasına neden olacağını ve ortaya çok vahim bir tablo çıkartacağını iddia eden Baykal, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ın böylesine açkılamalar yapmasının kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Erdoğan'ın ciddi zihin karışıklığı içinde olduğunu ileri süren Baykal, Erdoğan'ın anlayışının Türkiye'yi farklı yerlere sürükleyeceğini savunarak, buna izin vermeyeceklerini söyledi.
Ortaya çıkan etnik tartışmalar ve çatışmalar nedeniyle imparatorluktan ulus devlete gelindiğine işaret eden Baykal, şimdi de bu ulus devlettin bölünmesin sözkonusu olabileceğini anlattı. Soruları da cevaplayan Baykal, Antalya'daki içki yasağı tartışmalarına ilişkin, "Böyle bir olay Osmanlı'da bile görülmedi. Böyle bir olayı 4. Murat bile yapamadı. Ama şimdi yeni yeni 4. Muratlar çıkıyor. Kötü bir durum; sorun içki sorunu değil. Bunun bir ayrılaştırma anlayışı içinde yapılması çok sakıncalıdır. Bu yasakların uygulanması, Taliban'ın, Suudi Arabistan düzenine gidilmesidir" dedi. 2006 yılında mutlaka erken seçime gidilmesi gerektiğini savunan Baykal, doğal olanın bu olduğunu iddia etti. Baykal, iktidarın da bunu kabul etme noktasına geleceğini ileri sürdü.