HABER

Başbakan topu taca atıyor

ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, mal varlığı tartışmalarında Başbakan Erdoğan'ın "topu taca attığını" belirterek, "Gelinen bu noktada gelen fırsat değerlendirilmelidir. Türkiye siyaseti bir daha bu bataklıklarda boğulmamalıdır" dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz ve yönetim kurulu üyelerini parti genel merkezinde kabul eden Ağar, kabulün ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. "Başbakan'ın mal varlığıyla ilgili açıklamaları oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ağar, "Bir açıklamaları olmadı ki değerlendirelim. Açıklamaları olsaydı değerlendirecektik" karşılığını verdi. Siyasetin kirli unsurlarını diliyle konuşmanın siyasette hep tasfiye getirdiğini belirten Ağar, "Bu da bu şekilde bir tasfiyeyi getirir. Bu gelinen noktada gelen fırsat değerlendirilmelidir. Türkiye siyaseti bir daha bu bataklıklarda boğulmamalıdır" şeklinde konuştu.

Ağar, hükümetin ve Siyasi Parti Genel Başkanları'nın bu işin içinden çıkma şansı bulunmadığını, Başbakan'ın ve diğer Siyasi Parti Genel Başkanları'nın kendisi gibi detaylı bir şekilde mal varlıklarını açıklama çağrısında bulundu. Ağar, şunları kaydetti:
"Bu şaibeler olmasın diye iktidar olanlar bu şaibelerin daha ağırıyla Türkiye'yi karşı karşıya bırakmışlardır. Türkiye'deki siyasetin temel cevabı hak-ül eytamdır. Yeni tabirle bu yetimlerin hakkıdır. Siyaset bunun için vardır, onların hakkını korumak için vardır. Hamaset nutuklarına gerek yoktur. Herkes bu konuda kamuoyuyla hemen süratle paylaşmak zorundadırlar. Bizim vereceğimiz mühlet Cumartesi'ne kadardır. O noktadan sonra biz üzerimize düşeni yaptık zaten. Onu resmen de yapacağız. Bunlar topu taca atmak, sorumluluktan kaçmaktır. Hiç kimsenin bu noktadan sonra millet nezrinde bir sorumluluktan kaçabilme şansı yoktur."

Galatport ihalesinin iptal edilmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ağar, söz konusu ihalenin hükümet içinde de rahatsızlığa neden olduğunu anımsatarak, diğer başka ihaleler üzerinde de "şaibe bulutları" bulunduğunu ileri sürdü. Ağar, bu tür şaibeler olmasın diye iktidara gelenlerin iktidara geldikten kısa bir zaman içerisinde aynı şartlar içinde boğulmalarını milletin yüksek takdirine bıraktıklarını belirtti. Ağar, "Başbakan, 'Sadece siyasetin dokunulmazlığının kaldırılması hem siyaseti hem de Türkiye'yi zaafa uğratacak sonuçlar doğuracaktır. Bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın' dedi. Bunu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki bir soruya ise, "Şimdi bu söylenen laflar içinde tek doğru olan şey, siyasetin itibarının korunmasıdır" karşılığını verdi.

Siyasetin itibarının korunmasının siyasetçinin elinde olduğunu vurgulayan Ağar, "O zaman verilecek cevap şudur, elinizi bağlayan mı var, kolunuzu bağlayan mı var? Bu kadar büyük çoğunluğunuz var. Kaldırın hepsini tutan mı var. Bunu da açıkça ifade etmek lazım. Siyasetin itibarını millet siyasetin itibarını koruyacaklarla beraber olacaktır. Verilen sözlerle yapılanlar arasında hiçbir fark olmamalıdır. Ortaya çıkan verilen sözlerin arkasında durulmadığıdır. Yeri geldiğinde yüksek Meclis çoğunluğuna güvenerek her türlü icraatı yapacağını söyleyenler, bu konulara geldiği zaman nedense fren tertibatları çok iyi çalışmaktadır. Buralarda kimse adım atmamaktadır. Adım atılacak yerler buralardır. Bu süreç Türkiye'de bir erken seçimi getirir ve erken seçimin ortaya çıkaracağı irade de bugün bu hükümetin yapmaktan kaçındığı siyasetin şeffaflığı adına, açıklığı adına gereken bütün kanuni düzenlemeleri yapar. Ondan da hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır" değerlendirmesini yaptı.

Kabulde konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Deniz, Meclis'te bulunan Banka Kartı ve Kredi Kartı Yasa Tasarısı'nın mevcut kredi kartı borçlarına bir çözüm üretmediğini söyledi. Tasarıya geçici bir madde eklenerek, mevcut borçların yeniden yapılandırılmasını talep ettiklerini belirten Deniz, sorunun çözümü noktasında başlattıkları "Türkiye Yaklaşımı" adlı kampanyaya desteklerinden dolayı Ağar'a ve DYP örgütüne teşekkür etti. Deniz, hazırladıkları bir "intihar raporu"nu da Ağar'a sundu.

DYP Genel Başkanı Ağar ise kredi kartı trajedisinin hükümetin izlediği politikaların bir sonucu olarak ortaya çıktığını ileri sürerek, "Onlarca intiharı Türkiye tüyleri kıpırdamadan, kılını kıpırdatmadan hiçbir şey olmamış gibi seyredemez. Seyretmeyecek olan en sorumlu kurum da Meclis'tir, hükümettir" diye konuştu. Ağar, komisyonda görüşülmekte olan tasarının makul bir çerçeve içerisinde, kredi kartı mağdurların sorunlarına çözüm getirecek bir şekilde yasalaşması gerektiğini bildirdi.

En Çok Aranan Haberler