Başbakan Yardımcısı Arınç:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sürecin çok iyi ilerlediğini, 3 aydaki sonuçların kimsenin hayal edemeyeceği noktada olduğunu belirterek, "Öcalan'ın 21 Mart'taki mesajı okunduğunda orada geçen cümleleri verilen mesajları kimse aklından geçirememişti. Allah fitneden saklasın; bir arıza, sabotaj, provokasyon olmazsa bu şekilde devam ederse Türkiye bu beladan kurtulacak. Herkes umutlu, umutluyuz. Güzel günler göreceğiz güneşli günler" dedi. Bülent Arınç, sürecin olumsuz neticelenmesi durumunda başa dönüleceğini, asker, polis hükümetin görevini yapacağını anlatarak üzüntülerin devam edeceğini vurguladı. Arınç, sürece şu anda desteğin yüzde 60 olduğunu, suların durulması halinde bu desteğin yüzde 80'e ulaşacağını da bildirdi.

Bursa'da AS TV'de objektif programında canlı yayın konuğu olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şehit aileleri ve gazilerin kabul etmeyeceği hiç bir çözümü kabul etmeyeceklerini, milletin daha huzurlu rahat olması karşılığında büyük bir risk aldıklarını anlattı.

"AKİL ADAMLARIN VATAN HAİNİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN SİYASET MÜSVEDDELERİ VAR"

Gündemle alakalı soruları cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Arınç, akil insanları, vatan haini olabileceğini bile söyleyen siyaset müsveddelerinin olduğunu ifade ederek, çözüm sürecine karşı olanların, akil adamlar tartışmasına da karşı çıktığını ifade etti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun akil insanlarla alakalı "Biz bunlara saygı duyuyoruz" dediğini anlatan Arınç, "Oysa onun konuştuğu saate kadar partisindeki herkes, akil insanları eleştirdi. Onlar için ağızlarından gelen her şeyi söylediler. MHP'de akil insanlar için ağız dolusu hakaretlerde bulundu. Bu sürece destek olunmalıdır. Akil adamlar 62 kişi olarak tespit edildi. Bunun içinde birçok farklı isimler var. Buna yönelik iddiaları veya itirazları, bir kısmını belki yerinde ve samimi görmek lazım ama bir kısmı tamamen ideolojik karşıtlığa dayanıyor. Başta reddediyorlar, hatta çok çirkin ifadelerle onları kötülüyorlar. Kötü adam demek yetmiyor, onların lanetlenmesi gerektiğini, vatan hainleri olduğunu söyleyecek siyasetçi müsveddesi insanlar da fazlasıyla var. Akil adamların hepsi, kendi alanlarında başarılı insanlar ama farklı akılları temsil ediyorlar. Çözüm sürecinin çok önemli olduğunu, artık bu kanın akmaması, silahların terk edilmesi, Türkiye'de terör konusunun, günlük sıkıntı olmaktan çıkmasını isteyenler 7 coğrafi bölgede, 9'ar kişi olarak birleşti. Bölgelere giderek, konuşmalar yapacak" diye konuştu.

"3 AYDA HAYAL EDİLEMEYECEK AŞAMALAR KAT ETTİK"

Akil adamları, herkes kendi alanından baktığında eleştirebileceğini ifade eden Arınç, "Akil insanları herkese beğendirmek zorunda değiliz. CHP zor durumda, inanıyor ama destek vermiyor. Parti içinde farklı düşünen insanlar var. Kemal Kılıçdaroğlu, parti içinde kendi etkisini gösteremiyor. MHP hala bildiği kafada. Zaman tüneli içindeler. 20 sene önce ne söylediyse hala aynı şeyleri söylüyor. Her şey değişti, onlar değişmiyor. Çözüm süreci ile alakalı mecliste kurulan araştırma komisyonuna ise 'Hakikatleri Arama komisyonu' adı verilmesi, doğru değildir. Çünkü bu isim, Abdullah Öcalan tarafından dillendirilmiştir. Onun belirlediği bir adı, bu komisyona vermek doğru değil. CHP'nin asıl amacı bu olduğuna göre, bu komisyona destek vermesi lazım. Hamzaçebi CHP'nin katılmayacağını söyledi. Kendi bilir. Biz de komisyona üye veren partilerle çalışırız. Yola çıkıldı, 3 ayda kimsenin hayal edemeyeceği aşamalar kat ettik. Allah fitneden saklasın. Arıza, sabotaj olmazsa Türkiye bu şekliyle devam ederse Türkiye bu beladan kurtulacak gibi. Herkes bu sürecin başarıyla sonuçlanacağından ümitli" dedi.

"BUGÜNE KADAR NE VERDİK? HİÇ BİR ŞEY VERİLMEYECEK"

Çözüm sürecine Türkiye genelinde yüzde 60 destek çıkıldığını hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herkesin kafasının karışık olduğu, şehitler, gazilerin acısı içimizde acısını muhafaza ettiği süreçte bu oran yüzde 60 ise daha rahat bir ortamda bu rakam, yüzde 80'e çıkacaktır. Kafaları karıştırıyorlar. Siyasette hiç bir ağırlığı olmayanlar sadece bağırıyor, ama millet ona gülüyor. Berbat olacaklar, keşke ciddi olsalar. İşi sloganla yürütüyorlar. Bu güne kadar ne verdiğimizi gördüler ki? Hiç bir şey verilmeyecek. Ortada bir gerçek var. 3 aydan beri Türkiye'de bir eylem, karakol baskını, mayın patlaması, canlı bomba var mı ? Yok. peki bundan şikayetçi misiniz? Bu kötü mü oldu? Bugüne kadar silahla yaşamış, insan öldürmekle hayat bulmuş bir örgütün silah bırakması niye sizi üzüyor? Bu rahatlık size sıkıntı mı veriyor? Güzel günler, güneşli günler göreceğiz. Bedeller verilmedi mi? Vatanseverliğimizden mi, inancımızdan mı şüphe edeceksiniz? Allah'tan korkun, neyimizden korkuyorsunuz. Halkımızın, şehitlerimizin kabul etmeyeceği hiç bir çözümü kabul etmiyoruz. Risk alarak bu işe giriyoruz. Her seçimde oyunu artıran bir partinin bu sürece soyunması için aklını yemiş olması lazım. Sen buna nasıl karşı çıkıyorsun? Her gün topu taca atmaktan başka ne yapıyorsun?".

"DİYARBAKIR'A TÜRK BAYRAĞI ÇEKİLMİŞ, BU HABER BİLE ÖNEMLİ HALE GELİYOR"

Sürecin olumsuz sonuçlanması durumunda başa dönüleceğini vurgulayan Bülent Arınç, "Bugünkü noktaya, başa döneceğiz. Dua edelim ki olumlu sonuçlansın. Tersine döndü işler, döndürüldü. Biz görevimizin başındayız. Asker, polis, hükümet görevinin başında. Nerede kalmıştık diye heralde tekrar başlayacağız. Ama üzüntüler devam edecek. O yüzden bütün şartları iyi kullanarak, bu basit sloganlarla acıları kanatmaktan vazgeçelim de, karşımızdaki kitle ile nasıl bu soruna çözüm bulalım. Bugüne kadar güzel geldi. MİT gitti, geldi. Mektuplar gitti geldi. Netice sağlıyoruz. Silahlar susuyor. Kan dökülmüyor. Diyarbakır'a Türk Bayrağı çekilmiş. Bu haber bile önemli hale geliyor. Bu örgüt eylemlerine 1984 Eruh'la başladı. Apocular diye küçümsenen 25-30 kişi ilçeyi bastı, kendi halkını katletti. 29 sene sonra yine aynı yerde, Vali Tugay Komutanı, Belediye Başkanı halay tepiyor, horon oynuyor. Geldiğimiz nokta kötü mü?" şeklinde konuştu

BİZ KARŞIMIZDA GÜÇLÜ PARTİLER İSTERİZ, BİZ YÜZDE 60'LARI HEDEFLEYEN BİR PARTİYİZ"

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Bursa mitingindeki sözleri ile alakalı olarak ise Arınç, MHP'ye uzak bir insan olmadığını ifade ederek, "Benim gördüğüm kadarıyla 'vur de vuralım, kır de kıralım' diye bağıran kişilere Bahçeli'nin 'Onun da zamanı gelecek' demesinin büyük bir hata olduğunu söyledim. Bunun suç işlemeye teşvik olduğunu belirttim. MHP bize gücü açısından, aldığı oy bakımından bize endişe verecek bir parti değil. 'Bu miting kalabalıktı' diyenlere söylüyorum. 50 bini kabul edelim. Biz bunlardan korkacak değiliz. Bunların tamamı MHP'li mi? tamamı Bursalı mı? Burada mesele hükümete karşıtlıktır. Ogün meydanda pek çok partinin olduğunu biliyorum. O gün bir çok ilden bu mitinge gelmiş insanlar vardı. Yelpazenin her tarafında, ortak paydası AK Parti düşmanlığı olan herkes, o mitinge gelmiştir. Her şey söyleyebilirler. Başbakanımıza ağız dolusu hakaret etmişlerdir. Biz onlara göre haydutuz. Bir partinin genel başkana bu sözler yakışır mı? Evet, bunun gereği yapıldığı zamanlar da oldu Koskoca gençliği kaybettik. Ben 1980 öncesi öl diyenler için öldüler. Bu bize eski günleri hatırlatılıyor. Düşüncesiz bir gurup, bunları söyleyebilir. Ama genel başkanın cevap vermesi olur mu? Hiç bir savcı bu konuda dava da açmaz. Bizim mitingimizde bu yaşansa partimizi kapatılırdı Refah Partisi, Fazilet Partisi böyle kapandı. MHP, sadece 12 Eylül'de tüm partilerle birlikte kapatıldı. MHP'yi korurlar. Böyle laflardan dolayı parti kapatılır mı? Bu insanları şiddete teşvik etmektir. Biz Devlet Bahçeli'nin çok sakin olduğunu biliyoruz. O, Bülent Ecevit ile Mesut Yılmaz arasında hiç bir yere bakmadan, kıpırdamadan durmuştur. Bir karşımızda güçlü rakipler isteriz. Biz yüzde 60'ları hedefleyen bir partiyiz" diye konuştu.