YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Yardımcısı Arınç:

 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz güçlü bir takımız, her maçın favorisiyiz, galibiyiz. Biz şu belediyeyi almak, bu belediyeyi almak amacında

Başbakan Yardımcısı Arınç:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz güçlü bir takımız, her maçın favorisiyiz, galibiyiz. Biz şu belediyeyi almak, bu belediyeyi almak amacında değiliz. Bu belediyelerde AK Parti'nin kazanması için çalışacağız. Düşmandan teslim almıyoruz bu belediyeleri. Rakiplerimizden alacağız" dedi. Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Bursa ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, partilerinin 2001 yılının ağustos ayında kurulduğunu, 2002 yılının kasım ayında seçimlere girdiklerinde 15 aylık bir parti olduklarını ve tek başlarına iktidara geldiklerini hatırlattı. Arınç, 2002, 2007 ve 2011'deki seçimleri kazandıklarını, yüzde 35, yüzde 47, yüzde 50 oy aldıklarını, 3 dönemde de tek başlarına iktidar olduklarını, 2 mahalli seçim geçirdiklerini belirterek, "Hamdolsun her iki seçimde de yüzde 65, belediyeleri kazandık. 16 büyükşehirin 12'sini kazandık. Şimdi büyükşehirlerin sayısı 30 oldu. Onları da kazanacağız, iddiamız devam ediyor. 2007 ve 2010'da iki tane önemli referandum yapıldı. Birisini yüzde 67,5 ile ikincisini yüzde 58 ile kazandık" diye konuştu. 30 Mart'taki seçimler için bütün Türkiye'de ciddi bir aday çalışması yapıldığını, 6 bine yakın aday adaylarının bulunduğunu, bunlardan aday olarak belirlenenlerin peyderpey açıklandığını aktaran Arınç, şöyle konuştu: "Şu anda, şu saatte İstanbul'da Sayın Başbakanımızın da katıldığı İstanbul Belediye Başkan adaylarımızın toplantısı var. Başka şehirlerde de var. İnanıyorum ki oralardaki coşkular Bursa kadar olmasa bile mutlaka çok güzel, çok heyecanlıdır. Adaylarımızın hepsi birbirinden değerli kardeşlerimizdir. Bu bir nöbet değişimidir, bayrak yarışıdır. Biz bir takımız. Bu bir takım oyunudur. Teşkilatlarımızın gücü herşeyin üzerindedir. Bize başarıları getiren teşkilatlarımızdır. Tabii ki mahalli seçimlerde aday faktörü önemlidir. Vatandaş genel olarak oyunu verir, ama adaya bakarak kısmen tercihi de değiştirebilir." - "Her maçın favorisiyiz" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, güçlü bir takım, her maçın favorisi ve galibi olduklarını söyledi. "Biz, şu belediyeyi almak, bu belediyeyi almak amacında değiliz. Bu belediyelerde AK Parti'nin kazanması için çalışacağız" diyen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Düşmandan teslim almıyoruz bu belediyeleri. Rakiplerimizden alacağız. Kiminle? Halkımızla alacağız. Çalışacağız, halkımız bize inanacak, güvenecek, yaptıklarımıza, yapacaklarımıza bakacak, güveni devam ediyorsa bizi seçecek. Bizler halkımızın önüne güzel, fedakar insanlarla çıkıyoruz. İnşallah en güzel sonucu alacağız. Aday seçimi bize düşen bir görev değil. Biz sadece fikrimizi söyleriz. Seçenlerin işi zordur. Kötünün içinden iyisini seçmek çok kolay, iyinin içinden en iyisini çekmek de zordur. Dolayısıyla biz iyilerin içinden en iyi olanı, yani bize yakışan bazı özellikler vardır, inançlı ve ahlaklı olması, sözünü tutması, vatandaşlarla iyi ilişkiler kurması, yanlışlıkları, geçmişte defoları olmaması, sırtında ağır yükler olmaması, yüzünün aydınlık olması, herkese karşı başını dik tutabilecek olması elbette bizim kriterlerimizden bazılarıdır." Türkiye'de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında kayıtlı siyasi parti sayısının 76 olduğunu, bunlardan 27'sinin seçime katılma hakkı bulunduğunu, diğerlerinin ise marjinal partiler olduğuna aktaran Arınç, şöyle devam etti: "30 kişi bir araya gelmiştir, bir zahmet etmişlerdir, küçük bir yeri de genel merkez olarak göstermişlerdir, adına parti demişlerdir. Aslında 'marti' onlar, böyle parti olmaz. Ama biz siyasi partiyiz. Siyasette bazı hususları dikkate almamız gerekir. Neden yüzde 50 oy alıyoruz biz? Türkiye'nin partisi olduğumuz için. 76 milyon insan AK Parti'de ne ararsa bulabilir. 76 milyon insan kendisini çok rahat bir şekilde AK Parti'de temsil edebilir. Her zaman AK Parti içinde kendine imkan ve bir fırsat bulabilir. Biz etnik kimliğe dayalı siyaset yapmıyoruz. Onu yapan partilerin durumu ortada. Bir tanesi yüzde 10'luk barajı aşamayacağım diye bağımsız adaylarla seçime giriyor. Öbürü de yüzde 15'leri alırım hayali içinde. Bizi yüzde 15'ler, 20'ler, 30'lar kesmez. Biz yüzde 50'lerin üzerinde hedef koymuş bir partiyiz. Biz, Türkiye'nin Hakkari'sinden başlayarak Bursa'sına, Muğla'sından başlayarak Artvin'in Ardanuç'una, Şavşat'ına, Van'ın Başkalesi'nden İzmir'in Çeşme'sine, Seferihisarı'na kadar, Konya'dan Hatay'a oradan Iğdır'a 780 bin kilometre toprakta 76 milyon insanı kucaklıyoruz hamdolsun." Arınç, böyle bir partiye sahip olduğu için Türkiye'nin onur duyduğunu, iftihar ettiğini, kendilerinin de iftihar ettiğini bildirdi. "Her aday adayı için şu söylenebilir, keşke şu olsa, keşke bu olsaydı. Biz aslında bunu istemiştik denebilir. Size göre o olabilir, ben farklı bir şekilde söyleyebilirim" ifadesini kullanan Arınç, şunları kaydetti: "Mesela Bursa'nın tüm adaylarını 'sen tespit et' deseler, bana bir liste verselerdi, ben kendime göre liste yapardım. Sizin herhangi birinize böyle bir imkan verilseydi, kendinize göre bir liste yapardınız. Bunlar birbirinden farklı olurdu. Ama herkesin doğrusu kendisine. Mutlak doğruyu Allah bilir. Biz eğer bir seçim yapacaksak bu konuyla ilgili bir heyet vardır, bu işi ona havale ederiz, deriz ki 'sana Allah kolaylık versin.' 'Doğru, yerinde karar ver, isabetli olsun. Olsun ki seçimi kazanalım.' Bundan sonrasına karışmayız. Onların da verdiği karar bizim kararımızdır. Başımızın üstünde taşır ve o arkadaşlarımızın kazanması için elimizden geleni yaparız. Bana bir arkadaş adaylığını koymak için randevu istedi verdim. Ben birçok adayımızın randevu talebini kabul etmedim. Bu konuları kendileriyle görüşmek istemedim. İnşallah kusura bakmamışlardır. Çünkü bana her gelen insan dışarıda nasıl algılanacak? Kendisi söylemese bile başka şöyle düşünebilir, 'gitti başbakan yardımcısıyla görüştü, garanti aldı, arkasını sıvazladı herhalde aday bu olacak' derler. Halbuki biz içeride başka bir şey konuştuk belki. Bana geldi dedi ki 'seninle aramızda geçmişte çok meseleler oldu. Sen beni sevmezsin biliyorum. Ama ben aday olmak istiyorum ve senin desteğini istiyorum.' Ben de ona dedim ki 'partide yaptıklarınla ilgili kanaatimi biliyorsun. Ben sana hiçbir zaman dua etmem ve seninle ilgili de hiç kimseye müspet bir şey söylemem. Ama sen aday olarak karşıma çıkarsan, partim seni aday yapmışsa, gelir seni tebrik ederim ve senin için çalışırım.' Bana düşen odur." - "Etnik kimliğe dayalı siyasi parti değiliz" Başbakan Yardımcısı Arınç, etnik kimliğe dayalı bir siyasi parti olmadıklarını, nereden gelmiş olursa olsun, Bursa'ya gelmiş herkesi Bursalı kardeşleri olarak kabul edeceklerini söyledi. En doğudan, en batıya, en kuzeyden, en güneye hepsinin başlarının üzerinde yeri olduğunu ifade eden Arınç, "Hepsinin siyaset yapma hakkı var. Arkadaşlar biz BDP değiliz, MHP de hiç değiliz. Türkiye kendisini AK Parti'de buluyorsa, biz herkesi Allah'ın yarattığı güzel varlıklar olarak kabul ettiğimiz için geliyor. Biz insan odaklı bir siyaset yapıyoruz" dedi. Arınç, "Benden olsun diyebilirsiniz. Ama yalnız benden olsun asla diyemezsiniz" şeklinde konuşup, şunları söyledi: "Bediüzzaman Hazretleri diyor ki 'bir insan benim mesleğim haktır' diyebilir. Ama 'hak yalnız benim mesleğimdir' diyemez. 'Ben doğrusunu biliyorum, benden başkası yanlış biliyor, ben iyiyim, benden başkası kötü, ben güzelim, başkası çirkin.' Hayır, inancımızın reddettiği budur. 'Ben iyiyim' diyebilirsiniz ama başkalarını baskı altına almak, yok saymak, bizim inancımızda yok. Çok şükür Bursa'daki adaylarımızla ilgili müspet bir kanaat var. İnşallah başaracaklar ve kazanacağız. Şunu da unutmayalım, kötülerle kazanmaktansa, iyilerle kaybetmek güzeldir. Rahmetli Erbakan hocaya da söylemiştim size de söylemekte fayda var, Halid Bin Velid'in bir savaşta uyguladığı sistem benim çok hoşuma gider. Günlerce süren bir muharebe. Savaşı seçim anlamında kullanmıyorum, onu özellikle söyleyeyim ama ilahi bir hikmeti olduğu için söylüyorum. Günlerce mücadele etmişler, asker bitap düşmüş, iki taraf da galibiyeti henüz alamamış. Halid Bin Velid, Hazreti Peygamber Efendimize der ki 'benim fikrim var. Ön safta çarpışanları arkaya alalım, arkada safta çarpışanları öne alalım. Allah, Allah nedir bunun hikmeti? Hikmeti şudur, öndekiler çok yoruldu, arkadakiler o kadar değil. Öndekiler daha fazla devam edemez. Onları alalım, arkadaki zinde askerler savaşmaya devam etsin.' İkincisi psikoloji. Önde savaşanların yeni olduğunu gördüğü zaman, karşıdakiler yeni takviye güçleri geldi zannederler. Bu onlar için moral bozukluğu olur. Üçüncü, dördüncü hikmet başka. Peygamberimiz de 'ya Halid ne güzel söyledin' der, bu taktiği uygularlar. Gerçi bunu hocaya söyledim 'hı' dedi ama Allah ona rahmet etsin." - "Milletten aldığımız emaneti milletten başkasına vermeyeceğiz' dedik" Bülent Arınç, siyasette 40. yılına girdiğini, görmediği bir şeyin kalmadığını, 11 yıl hariç geri kalan hepsinin muhalefet döneminde olduğunu söyledi. Partilerinin kapatıldığını, davalar açıldığını, başlarının dertten derde, beladan belaya uğradığını aktaran Arınç, "Ama hamdolsun düşe kalka hep dosdoğru gittik ve bugüne kadar yaptığımız her şeyin hesabını şerefle verdik, çizgiyi bozmadık. Çizgide sebat etmek, çizgiden ayrılmamak erdemliliktir. Karşımıza geçebilirsin, kazanabilirsin de ama kaybettiklerini bir hesaplasan, kar nerede, kazanç nerede? Göreceksin. Hepimize yer var AK Parti'de. Bugün belediyle başkanı adayı olamadığım diye üzülen, gözleri yaş bile doğan kardeşimizin 2015'te milletvekili olmayacağını kim temin edebilir?" diye konuştu. Arınç, AK Parti hakkında birçok dedikodunun, iftiranın gelişi güzel yapıldığını, sistemli bir yıpratma kampanyasının olduğu günleri yaşadıklarını belirterek, şöyle dedi: "Kurulduğu günden bu yana AK Parti, bakanlarımız, Başbakanımız, hükümetimiz hakkında birtakım çevreler müthiş bir kötülük peşindeler. Yanlış iş yapıyorlar, tehlikeli iş yapıyorlar, ama görüyoruz ki onların bütün niyetleri bu hükümeti yıpratmaktır, seçime giderken tökezletmektir. Seçimde başarısız bir sonuç olursa AK Parti'yi tarih sahnesinden silmektir. Ama bugün bu varlığımız, bu kötülük yapanların ne kadar başarısız olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bir başka parti veya başka bir hükümet hakkında böylesine dedikodular, iftiralar olsaydı bu salonda 20 kişiyi bulamazdınız. Ama binlerce insan bu dedikodu ve iftiraların hiçbirisine inanmamış. Bunu yapanların ne maksatla yaptığını çok iyi biliyor, hükümetine sahip çıkıyor, Başbakanına sahip çıkıyor. Hamdolsun ki Türkiye'ye sahip çıkıyor." - "Darbecilerin, cuntacıların hesapları..." Kendisinin AK Parti'nin kurucuları arasında yer aldığını, o günden bugüne partiyi yıkmak için herşeyin yapıldığını dile getiren Arınç, "Darbecilerin, cuntacıların hesapları oldu. Unutmayın, biz Recep Tayyip Erdoğan başkanımızla seçimlere giderken, seçimlere 2 ay kala yüksek yargı onun adaylığını iptal etti ve Tayyip bey milletvekili olamadı. Bu bir tökezletmeydi. 'Başı koparılmış bir siyasi parti bu seçimlerde başarılı olamaz, daha birinci seçimlerde yere kapaklanır' diye düşündüler. Ama Allah'ın takdirinden öteye gidiş yok. Biz yüzde 35 oy aldık. Ama parlamentodaki 7 parti parlamento dışında kaldı. Allah bize 365 milletvekili verdi. Yeter ki Allah istesin. Allah bir şeyi takdir etti mi onu güçle, silahla önleyemezsiniz. Bir ışık ki onu Allah yakmıştır, onu üflemekle söndüremezsiniz" diye konuştu. Arınç, milletten aldıkları emaneti milletten başkasına vermeyeceklerini söylediklerine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben Meclis başkanıyım. Bizim başımıza getirdikleri, Başbakanımızın başına getirmek istedikleri karanlık odaklar, fitne ve fesat yuvaları hamdolsun biz bu partiyi kurarken, geçmişte yaşadığımız bütün tecrübeleri bildiğimiz için 'biz ilkeli olacağız, kararlı olacağız, cesur olacağız' dedik. Çünkü geçmişteki güçsüz partiler ve liderleri öksürmeyle bile iktidardan uzaklaştılar. Kimisi şapkasını almaya bile fırsat bulamadı. 'Biz öyle olmayacağız' dedik. Sonra partiyi kapatmak istediler. Başka neler yaptılar? İçimizden birilerini çıkarıp, 'sen aslında Cumhurbaşkanı olacak adamsın, ama senin kıymetini bilmediler. Hadi bir parti kur da seni destekleyelim, iktidara getirelim' dediler. 'Türkiyem' diye koca koca partiler kurdular. 3 ay sonra iflas ettiler. Allah nerede, bize karşı bir hareket olduysa, milletin halis duasıyla, bizim cesaret ve kararlığımızla hepsini toprağın altına gömdü. Çok şükür biz ayakta kaldık."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler