Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Halk, eğer bu küfürleri, duyduklarını veya bu sözleri kabul etseydi biz burada, bu kadar kişiyle toplanamazdık. Denizli meydanı son mitinge göre 4 misli kalabalık, Kırklareli meydanı, son mitinge göre 10 misli kalabalık. Bu halkımızın AK Parti'ye olan güvenini, Başbakanımıza olan sevgisini gösteriyor" dedi. Arınç, AK Parti'nin Yenişehir seçim bürosunun açılış töreninde yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta yerel seçimlerin yapılacağını anımsatarak, seçimlerin Türkiye için, millet için hayırlı olmasını diledi. Yerel seçimlere hazırlanma amacıyla belediye başkan adaylarının yapacakları hizmetleri, projeleri vatandaşlara anlattığını belirten Arınç, "Biz de hükümet üyesi bakan arkadaşlarınız olarak hükümet nezdinde bugüne kadar ne yaptığımızı, bugünden sonra ne yapacağımızı konuşmaya çalışıyoruz. İşimiz fikirdir, işimiz hizmettir. Gücümüzü milletten alıyoruz, önümüze bakıyoruz, 'Durmak yok, yola devam' diyoruz" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Bursa'da Gökdere Meydanı'nda miting düzenlediğini hatırlatan Arınç, Yenişehir'in Gökdere'den daha kalabalık göründüğünü, bunun seçim bereketi olduğunu ifade etti. "Dün çok üzücü bir olay oldu. Ben bunu 35-40 yıla yaklaşan siyasi hayatımda kimseden görmedim, kimseden duymadım" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiçbir siyasetçiye de yakıştıramadım. Kusura bakmasınlar. Dün Sayın Kılıçdaroğlu bir saatlik zamanının hemen hemen 55 dakikasını Sayın Başbakanımıza küfretmekle geçirdi, hakaret etmekle geçirdi. İçim yandığı için söylüyorum. Türkiye'de siyasetçiler birbirini çok sevmeyebilir, birbirlerine rakip gösterilebilir, birbirlerini alt etmek için çalışabilir de bu kadar belden aşağı hakareti kimse başaramamıştı. Doğrusu iktidara gelmeye namzet anamuhalefet partisi liderinin bir başbakan hakkında söylediği sözleri, ben edebim müsaade etmediği için tekrarlamayacağım. Çok yanlış bir şey." - "Siyasette çizgi kırıklığına tahammülüm yoktur" Arınç, belediyecilik konusunda başkalarından örnek alacak durumda olmadıklarını, bir eksiklikleri olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Gönlüm isterdi ki bir anamuhalefet partisi lideri Bursa'ya gelmişken ve bir seçim mitingi yapıyorken hakareti, küfürü bir kenara bıraksın, iktidar oldukları zaman ne yapacaklarını ve mahalli seçimlerde nasıl başarı elde edeceklerini düşünsünler. Ama CHP bu seçimlerde yine farklı bir şey yapıyor. Mesela Necati Şahin bey CHP'li değildir. Bugüne kadar Bursa'da kimse onu CHP kimliğiyle tanımamıştır. DYP geleneğinden gelen AK Parti ile dost olan bir arkadaş olarak bilinmiştir. Allah eksikliğini göstermesin. CHP bu seçimlerde, bu ve buna benzer adayları bularak halkın karşısına çıkıyor. Hatay'da Sadullah Ergin'in karşısına Hatay'da şu anda AK Parti'nin belediye başkanı olan birisini çıkartıyorlar. Yetmedi Ankara'da hiç kendilerinden, bir solcu, demokratik solcu, sosyal demokrat, sosyalist, ulusalcı, Atatürkçü, Kemalist, laik bulamadılar. MHP'nin eski adayını buldular. Siz 80-90 yıllık partinizden kendi partinizin görüşlerinde uygun adaylar bulamayıp da MHP'nin, AK Parti'nin eskisini bulup çıkarıyorsanız, bunun anlamı şudur, sizde halktan oy alacak, belediye başkanı seçilecek insan yok da siz bizim eskilerimize bakıyorsunuz. Bir parti böyle mi seçime girer?" Yenişehir'de AK Parti'den belediye başkan aday adayı olmuş birinin, aday olamayınca "başka bir partiye kapak attığını" söyleyen Arınç, "Hiç tarzım değil. Siyasette çizgi kırıklığına tahammülüm yoktur" dedi. Siyasette küfür, gerçeğe aykırı suçlama, belden aşağı vurma olmayacağını, terbiye hudutlarının aşılmayacağını belirten Arınç, "Halk, eğer bu küfürleri, duyduklarını veya bu sözleri kabul etseydi biz burada, bu kadar kişiyle toplanamazdık. Denizli meydanı son mitinge göre 4 misli kalabalık, Kırklareli meydanı, son mitinge göre 10 misli kalabalık. Bu halkımızın AK Parti'ye olan güvenini, Başbakanımıza olan sevgisini gösteriyor" diye konuştu. Arınç, yapılan kanunsuz dinlemelerin her gün belli internet sitelerinde yayınlandığını dile getirerek, "Peki bu diyelim ki dinlendi peki içindeki konuşmalar gerçek mi? Üç rapor almışlar, üçünde de bunların montaj olduğu söyleniyor. Yani daha bir soruşturma bile açılmamış iddianame bile tanzim edilmemiş ortada dava yok" ifadelerini kullandı. Yirmi senedir mecliste olduğunu, bu sürede yaklaşık 3 bin dokunulmazlık dosyası geldiğini anlatan Arınç, şöyle devam etti: "İçlerinde bugüne kadar bir tek suçlama yoktu ama bu dönem oldu. O da cinsel taciz davasından dolayı bir milletvekili hakkında dokunulmazlığın kaldırılması isteniyor. Bu ayıp, CHP'ye ait. Çünkü Yalova Milletvekili Muharrem İnce hakkındaki cinsel taciz iddiasıyla dokunulmazlık kaldırılması istenen son 50 yılın parlamento tarihinde bir ilk. Şimdi ben Gökdere'deki insanlardan biri olsaydım şunu düşünürdüm, 'Sen bu kadar ağır hakaretler ediyorsun Başbakan'a. Hakkında hiçbir dava yok, iddianame yok, fezleke, soruşturma iddiası yok. Sen bunu söylüyorsun. O yanındaki adam iki seneden beri cinsel taciz iddiasıyla hakkında fezleke tanzim edilmiş, dokunulmazlığı kaldırılması isteniyor'. Peki ben karşıda olsaydım, onu gördükten sonra 'Yuh, ırz düşmanı' diye bağırsaydım, hoşuna gider miydi? Aslında bunu yapabilirdim ama bunu yapmak kadar ayıp bir şey olabilir mi?" Arınç, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'nun 2-3 gün önce yere yuvarlandığını belirterek, "Geçen dönemden kalan 11 dosyası var. Sırf dokunulmazlığı kalkmasın da yargılanmasın diye bu dönem onu liste birincisi yaptılar, adamı kurtardılar. Peki yarın seçim bitti, dokunulmazlık kalktı, bu beyefendi de milletvekili olamadı, tam 11 dosyanın konusu da dolandırıcılık. Dolandırıcılıktan bu adam yargılanacak. Şimdi ben bunu her mecliste, oturduğu yerde gördüğümde, 'Yuh, dolandırıcı' diye bağırıyor muyum? Bağırmıyorum. Sen ne diye benim Başbakanıma hakaret ediyorsun? Utanmıyor musun" diye konuştu. Hükümet olarak mutlu, huzurlu geleceğinden güven duyan, herkesin işinin olduğu, çiftçinin mahsulünün para ettiği bir Türkiye hedeflediklerini, bunun için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Arınç, şunları kaydetti: "Türkiye'nin meseleleri bitmiyor. Dünya bizi takip ediyor. Şimdi Ukrayna'da büyük bir felaket var. Oradaki Kırım-Tatar Türkleri bizi ilgilendiriyor. Soydaşlarımızın zulüm görmesini istemiyoruz. İki gündür Dışişleri Bakanımız haklarımızı korumak için orada. Bosna Hersek'te de büyük olaylar oldu. Hepimiz oraya koştuk, 'Aman ne olursunuz, buradaki kardeşlerimiz zarar görmesin, Bosna Hersek bölünmesin, parçalanması' diye koştuk. Güneyimizde zaten bir ateş var. Suriye, felaket içinde. Irak bölgesi öyle ama bunun dışında da biz dünyada ne kadar mazlum, mazbut, hasta, fakir, yoksul varsa onları da düşünüyoruz. Türkiye, önemli bir yerde. Her yerde kavga, silah, gözyaşı var ama hamdolsun Türkiye'de huzur, barış var. Ayrımcılığı kaldırdık. İnsanların inançlarıyla, huzur içinde yaşamalarının yolunu açtık daha da devam edeceğiz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz