YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Yardımcısı Arınç, Çanakkale'de

ÇANAKKALE (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz AK Parti olarak 14 Ağustos 2001 yılında yola çıktık. Tam 11 yıl

ÇANAKKALE (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz AK Parti olarak 14 Ağustos 2001 yılında yola çıktık. Tam 11 yıl geçti üstünden. 11 yılın içinde olan bir partinin her günü, her sayfası çok şükür zaferlerle, başarılarla dolu" dedi.

Arınç, partisinin il başkanlığında yaptığı konuşmada, 2001 yılında kurulan AK Parti'nin 2002 yılının sonunda hükümeti kurduğunu ve 10 yıldan fazla süredir aralıksız ülkeyi yönettiğini söyledi.

"Allah bu partiyi kuranlara, ona gönül verip destek olanlara her zaman başarı nasip etti" diyen Arınç, şunları söyledi:

"Biz AK Parti olarak 14 Ağustos 2001 yılında yola çıktık. Tam 11 yıl geçti üstünden. 11 yılın içinde olan bir partinin her günü, her sayfası çok şükür zaferlerle, başarılarla dolu. Başka hiçbir parti yoktur ki siyasi hayatının 11 yılına bu kadar büyük başarıları koyabilmiş olsun. Bunun için Allah'a hamd ederiz. Şükran duyuyoruz ki aziz milletimiz de bizi yüzde 50 oyla destekledi, bizi tek başına iktidara getirdi. Düşünün ki 10 yılın içerisinde 3 tane milletvekili seçimi var, 2 tane mahalli seçim var, 2 tane de referandum var. Yani biz neredeyse her bir yılda veya 1,5 yılda bir seçime gitmişiz. Bu seçimlerde yüzümüz kara çıkmamış, utanmamışız, mahcup olmamışız, mahzun da olmamışız. Allah her defasında ibreyi yukarıya doğru bize kazandırmış."

Arınç, AK Parti'nin 2002 yılında daha 15 aylık bir partiyken yüzde 35-36 oy alarak iktidara geldiğini, 2007 temmuz ayındaki seçimde ise bu kez oy oranlarını yüzde 47'ye çıkardıklarını, 12 Haziran 2011 seçimlerinde ise bu kez yüzde 50'lik oy oranıyla tek başına iktidara geldiklerini ifade ederek, "35, 47, 50 Hamdolsun hepsinde yukarıya doğru bir seyir var" değerlendirmesinde bulundu.

Mahalli seçimlerin de 2004 ve 2009 yıllarında yapıldığını, birinden yüzde 40-41, birinde de yüzde 39-40 oy oranına ulaştıklarını anlatan Arınç, mahalli seçimlerde kazandıkları başarılara da değinerek, "Yani milletvekili seçimleriyle birlikte mahalli seçimlerde de biz hamdolsun bütün belediyelerin neredeyse yüzde 65'ini kazanmış olduk. İki referandum yapıldı, birisi ekim 2007'de yüzde 67,5 ile 'evet' oldu. Birisi 12 Eylül 2010'da yüzde 58 ile yine AK Parti'nin dediğine millet 'evet' dedi. Yani attığımız zaman 12'den vurduk, hiç boşa karavana yok. Hepsini de kazandık" diye konuştu.

Arınç, 3 dönem oyunu arttırarak iktidar olan başka bir parti bulunmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Adalet Partisi 2 dönem, Anavatan Partisi 2 dönem, Demokrat Parti 3 dönem; sonu darbe ve ihtilal... Onlardan önce de koalisyonlar 3'lü partili, 4'lü partili, 5'li partili koalisyonlar. Demokrat Parti 3 dönem geldi ama 3'üncü dönem oylarını büyük ölçüde kaybetti. 50-54'deki başarısını tekrarlayamadı. Adalet Partisi 65-69'da geldi ama oyları düşerek geldi, 70'te de bölündü. 83-87'de rahmetli Özal geldi ama 87'den sonra oyları bölündü 89'u bile göremedi. Biz her seçimde oyumuzu arttırıyoruz ve tek başına iktidara geliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, onu başka bir yere koymak lazım. Millet ona 1950'de 'git' dedi, aradan 62 sene geçti hala 'gel' demiyor. CHP 62 senedir iktidar yüzü göremiyor. Bunun da bir sebebi vardır mutlaka. Çanakkaleli CHP'liler de biliyordur mutlaka. 62 senedir gelmedi kardeşim. En yüksek oyunu 77'de rahmetli Ecevit ile birlikte yüzde 40'ı geçer bir oyla aldı. Ama şimdi yüzde 25'i bulduklarında zaman 'Yarabbi şükür' diyorlar."

-"Kılıçdaroğlu bir AK Partili adaya oy vermek zorunda kalacak"-

Son seçimde AK Parti'nin yüzde 50 oy aldığına dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:

"Hatta Allah'ın hikmeti geçenlerde olağanüstü bir olay gerçekleşti. Bakınız yüzde 50 ile biz son seçimlerde tekrar iktidar olunca... Yüzde 50 demek, iki kişi sandığa giderse 1'i, 4 kişi giderse 2'si 10 kişi giderse 5'i 20'si 10'u 50 ise 25'i... Biz iki kişiden 1'inin oyunu almışız. Kitaplar yazılır, filmler çevrilir, araştırmalar yapılır, tezler hazırlanır ama hiçbirisi şu yapılan karikatür kadar etkili değildir. O günlerde bir karikatür; Tayyip bey her zamanki haliyle, işte o boyuyla posuyla mağrur, kazanmış güçlü iktidarı temsil ediyor. Karşısında iki kişi var ama süslüm püklüm yere bakıyorlar, biraz mahcup ve utangaç durumdalar. Tayyip bey onlara diyor ki; 'söyleyin bakayım içinizden hangisi bana oy verdi...' Bu kadarla bitmiyor, bu Tayyip bey ya iki kişi, birisi Bahçeli, birisi Kılıçdaroğlu... 'Sizin ikinizden biri bana oy verdi söyleyin kim-' Şimdi buna gülüp geçebilirsiniz. Ama kimse bu ikisinin AK Parti'ye oy vereceğini düşünmez değil mi- Ama bakın geçenlerde ne oldu. Televizyonda Kılıçdaroğlu'na sordular; 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan veya Abdullah Gül aday olsa siz hangisine oy verirsiniz-' Allah söyletiyor. Garibim dedi ki; 'biz Abdullah Gül'e oy veririz. Ne var bunda diyeceksiniz. Ben de o zaman dedim ki işte o karikatürdeki gerçek ortaya çıktı. Demek ki Allah Kılıçdaroğlu'na yine AK Partili bir adaya oy vermeyi nasip eder. Demek ki sandığa giderken de verebilecek ki 'iki adaydan şu olursa ona da verebilirim' diyor. Ama şunu söylüyor halkımız; 'yani sen başka bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaramayacaksın öyle mi- Yine AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanı olacak öyle mi- Onlardan birisi de şu olacak, ona oy vereceksin öyle mi-' Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor demiştim, şimdi bu gerçek ortaya çıktı. Demek ki eninde sonunda, Kılıçdaroğlu bir AK Partili adaya oy vermek zorunda kalacak. Ama ilave ettim ekledim dedim ki; 'mademki böyle bir insana oy verebileceğinizi söylüyorsunuz da niye ona bu kadar saygısızlık ediyorsunuz.' TBMM'ye Portekiz Cumhurbaşkanı gelse hop ayağa fırlayıp alkışla onu karşılıyorsunuz. Bu, 'oy vereceğim' dediğiniz kişi tam 7 defa meclise geldi, konuşma yaptı, ne ayağa kalktınız, ne alkışladınız hatta arkanızı döndünüz. Her ağzınızı açtığınızda bu adama hakaretler yağdırıyorsunuz, utanmıyor musunuz- Bu yaptığınız mı doğru yarın 'oy veririm' derken yapacağınız mı doğru- Şunu söylemek istiyorum AK Parti o kadar güçlü ki, AK Parti'nin temsil ettiği kitle o kadar güçlü ki bundan sonra da değil 3 dönem Allah kısmet ederse, Rabbim şaşırtmazsa, bizi birbirimize düşürmezse, tufan kopmazsa dün akşam kopmadığı gibi kıyamet de kopmazsa daha 13 dönem buradayız inşallah. Birilerinin kıyameti kopmuştur, bilmiyorum ama çok şükür biz ayaktayız. Allah'ın takdir ettiği güne kadar da elimizdeki işi hiçbir tarafa koymadan yolumuza devam edeceğiz. Hazreti Peygamber (SAV) ne diyor; 'kıyametin kopacağını bilsen elimde de bir fidan olsa dik' buyuruyor. Bizim işimiz bu. Kıyamet 10 dakika sonra kopacak, neyse elimizdeki görev onu yapacağız.

-"Milli geliri 2023'te 25 bin dolara çıkaracağız"-

Başbakan Yardımcısı Arınç, istikrarın sürmesini, ekonominin gelişmesini, herkesin iş sahibi olmasını, herkesinin gelirinin daha çok artmasını istediklerini söyledi. 12 Haziran seçimlerine girerken diğer partilerin seçimlerden sonraki günü düşünerek vaatler yaptığını, birinin maaş bağladığını, kimisinin atıp tutuğunu belirten Arınç, hayatlarında bir gün iktidar olmanın, hükümet etmenin ne olduğunu bilmeyenlerin satıp savurduğunu ancak AK Parti olarak kendilerinin seçimden sonraki pazartesiyi değil cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'ü düşündüklerini anlattı.

Arınç, seçime giderken vatandaşlara, 'Bakın biz 10 sene şunları yaptık. 10 sene sonra da Türkiye bu noktaya gelecek" dediklerini hatırlatan Arınç, "Ne olacak. Biz 2 bin dolar olan milli geliri 10 bin 500 dolara çıkardık amenna. Rakamlar bunu gösteriyor. Türkiye yüzde 8-9'larda büyüdü. İhracat şuradan, şuraya geldi. Ama biz 2023'te daha fazlasını yapacağız. 10 bin 500 olan milli geliri 2023'te 25 bin dolara çıkaracağız. Yani şurada bulunan herkesin cebine doğrudan veya dolaylı ayda 25 bin dolar gibi bir gelir girecek" görüşünü iletti.

-"Siyasi istikrar, ekonomik istikrarı da getirdi"-

İstikrarın sürmesini, ekonominin gelişmesini, herkesin iş sahibi olmasını, herkesin gelirinin daha çok artmasını istediklerini dile getiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün ihracat 150 milyar dolar, 500 milyar dolara çıkaracağız. Bugünkü büyüme şu, 2023'te şunu yapacağız. Yüksek hızlı trenlerle Türkiye'yi bir uçtan bir uca ulaştıracağız. Otobanlar, otoyollar yapacağız. Denizin altına gireceğiz, daha çok kazanacağız, daha çok iş sahası açacağız. İşsizliği yüzde 3-4'lere indireceğiz. 'Millet buna inanır mı-' diye alay ettiler. Millet onlara cevabını yüzde 50 ile verdi. Onlar barajı zor aştı biz yüzde 50 aldık. Neden- Millet güveniyor, millet arkamızı sıvazlıyor bizim. 'Yeter ki bu yolda devam edin biz size güveniyoruz' diyor. Bütün bu başarıların temelinde ne var. Siyasi istikrar var. Tek başına iktidar, her söylediğini yapabilecek güçte. Ekonomiyi de iyi yönetiyor, toplumsal barışı da kuruyor. Eskiden böyle miydi- Hayır. 3 partili, 4 partili, 5 partili koalisyonlar vardı. Hepsi bir tarafa çekerdi. Yolsuzluk iddiaları, birbirinin kuyusunu kazmalar vesaire... Şimdi yok tek başına iktidarız. 25-26 bakanlı bir hükümetle, 330'a yakın milletvekiliyle parlamentoda güçlü bir grubuz. Siyasi istikrar, ekonomik istikrarı da getirdi. Çok şükür en büyük yatırımları yapan firmalar var Türkiye'de ve unutmayın ben eskiyi de çok iyi biliyorum. Eskiden borsa endeksi 1000'den 1100'e çıktığında bayram ederlerdi. Sonrası kriz dönemleri geldi, borsa tepetaklak oldu. Unutmayalım bunlar 3 sene iktidarda kaldılar, DSP, MHP, ANAP. Dolar 350 bin liraydı, 1 milyon 300 bin liraya çıktı. Türk lirası 4 misli değer kaybetmişti bunların zamanında. Gecelik faizler yüzde 7 bin 500'leri yüzde 10 binleri bulmuştu. Çok şükür biz şimdi yüzde 0'larla devam ediyoruz. Türk parasının 6 sıfırını da attık, paramız gerçek kıymetini kazandı ve hamdolsun Türkiye'de ekonomik bir istikrar var. Bunların bozulmaması için istikrarın devam etmesi lazım."

-"Biz Türkiye'nin her yerinde varız"-

Arınç, bundan sonraki dönemde her yıl bir seçim olacağını, 2013 yılının boş geçeceğini ancak 2014 mart ayındaki mahalli seçimlerin hazırlıklarını bu süreçte yapacaklarını belirtti.

Allah kısmet ederse Çanakkale için hedeflerinin önce il belediye başkanlığını kazanmak olduğunu kaydeden Arınç, Türkiye'nin her yerinde seçim kazanmanın kendileri için bir iddia olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Tunceli Belediye Başkanlığı'nı kazanmak bizim için ne kadar iddialı ise Türkiye'nin her yerinde seçim kazanmak bizim için iddiadır. Bir zamanlar Baykal derdi ki; 'mahalli seçimlerde İzmir'i kaptırmasak bize yeter.' O sadece orayı kaptırmamayı düşünüyordu. Biz her yeri kazanmayı düşünüyoruz. Biz Türkiye'nin her yerinde varız. Bizim il, ilçe, belde teşkilatlarımızda kayıtlı yönetim kurulu üyesi, asil yedek toplam ne biliyor musunuz; 1,5 milyon kişi. 1,5 milyon sadece sizin gibi sahada çalışanımız var. Kayıtlı üyemiz 8 milyonu buldu. Bunun hamdolsun 3 milyona yakın üyesi kadın üyedir. 1,5 milyona yakın genç üyedir."

Arınç, 2014 yılında yerel seçimin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu anımsatarak, "Haziranda Allah kısmet ederse halkımız oylarıyla Cumhurbaşkanımızı seçecek ve Türk siyasi tarihinde ilk defa halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanına kavuşmuş olacağız. O da mutlaka çok iyi çok güzel bir insan olacak. İsmini merak ediyorsanız sonra kulağınıza bir şekilde söylerim" dedi.

Bu sırada partili bir kadın, "O içimizde" diye bağırdı. Bülent Arınç, kadına dönerek, "O zaman sen bana söyle bakalım adını" diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine partili kadın, "başbakanımız" yanıtını verdi.

2015 yılındaki genel seçimlere de değinen Arınç, "Sonra 2015'te de bize Allah'a ısmarladık. Yeni milletvekillerimiz seçilecek. İnşallah yeni milletvekillilerimiz, yeni bir dönem, yeni bir iktidara yelken açacağız Allah'ın izniyle. Ve yolumuza devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Fikriye Susam Uyar / Vedat Yücebaş

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler