Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Şah Fırat operasyonu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Operasyonun her anı Türkiye Devleti’nin izzetini, azametini, varlığını, egemenliğini ortaya koyacak şekilde yapılmıştır. Bir defa toprak kaybetmedik. Süleyman Şah Saygı Karalokulu’nun bulunduğu arazi kadar yine Suriye toprakları içerisinde geçmişte de birkaç defa nakil yaşandığı için bir arazi üzerinde bu gerçekleştirilmiştir. İkincisi operasyonun her anı kameralarla tespit edilmiştir. Dini merasim yapılmıştır. Nakledilecek kabrin nasıl alınacağı, nasıl nakledileceği her anı ile tespit edilmiştir. Bizim inancımızda dikilen bayrak bir daha asla inmez. O yüzden Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda bulunan bayrağımız inmeden naklin gerçekleştirileceği yerde dikilmiştir. Saygı duruşunda bulunulmuştur. Askerlerimiz görevlerini yapmıştır” dedi.Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yıldırım Belediyesi, araç filosu teslim ve 300 amatör sporcuya spor malzemesi dağıtım töreni öncesi Şah Fırat operasyonu ile ilgili açıklamalar yaptı. Operasyon ile ilgili bilgiler veren Arınç, “Dün akşam önemli bir gelişme yaşandı. Sayın Başbakanımız da, Sayın Genelkurmay Başkanımız da, Milli Savunma Bakanımızla birlikte sabah saatlerinde gelişmenin detaylarını halkımıza takdim etti. Ben de Bursa’dayım ancak, böyle bir gelişmenin yaşanacağını biliyordum. Çünkü her hafta yaptığımız güvenlik toplantısında Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun geçici olarak nakledilmesi konusu gündemimizdeydi. Hükümetimizin kararlılığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verilen görev başarıyla sonuçlanmıştır. Bundan dolayı sevinçliyim” açıklamasında bulundu.“BUGÜN KONUM İTİBARİYLE TÜRKİYE’YE 30-40 KİLOMETRE UZAKLIKTADIR”Türkiye ile Fransa arasında imzalanan anlaşma gereğince birkaç defa yer değiştirildiğini ifade eden Arınç, “Süleyman Şah Türbesi Suriye sınırlarında Türkiye toprağı kabul edilmektedir. Bugün konum itibariyle Türkiye’ye 30-40 kilometre uzaklıktadır. Bugüne kadarda orada bir askeri birliğimiz nöbet tutmakta ve zaman zaman değişmekte, bu türbe gelenler tarafından ziyaret edilmekteydi. Suriye’de feci olaylar yaşanıyor. Bir taraftan rejimin kendi halkına yönelttiği silahlarla, birkaç yüz bin kişi hayatını kaybetti. Şehirler tahrip edildi. Bir taraftan da aşırı unsurlar Suriye’de maalesef hareket kazandılar” diye konuştu.“TEHDİTLER CİDDİYET KAZANINCA TÜRKİYE’NİN BİR ŞEYLER YAPMASI GEREKİYORDU”“Irak ve Suriye topraklarında faaliyet gösteren acımasız eylemler yapan, başta DAİŞ olmak üzere bir takım radikal unsurlar insanları vahşice katlediyorlar” diye sözlerine devam eden Arınç, şunları söyledi:“Savaş açıyorlar, acılar yaşatıyorlar. Bursa’dan bulunduğum bir zaman içerisinde Musul’daki konsolosluk görevlilerimiz 101 gününün ardından bir operasyon ile kurtarılmıştı. Onları Ankara’da büyük bir sevinçle karşılamıştık. 46 tane Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir alıkonulma ve esaret diyebileceğimiz süreçten sonra bir tanesinin bile burnu kanamadan kurtarılmıştı. Bu seferde IŞİD kuşatılması altında bulunan Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yönelik tehditlerin arttığını biliyorduk. Bu tehditler ciddiyet kazanınca elbette Türkiye’nin bir şeyler yapması gerekiyordu. Yine Suriye topraklarında kalmak üzere geçici olarak Süleyman Şah Türbesi’ne yeni kabir yapılacak ve nakledilmesi yönünde yine Suriye topraklarında ama Türkiye sınırlarına çok yakın bir yere nakil edilecekti. Bütün bunlar yapılırken bütün incelikler, detaylar dikkate alındı. Çok ince bir planlama yapıldı. O yüzden sözlerimin başında hükümetimizin bu direktifini, bu talimatını başarıyla uygulayan ve sonuçlandıran Türk Silahlı Kuvvetlerini, başta Genelkurmay Başkanımız olmak üzere harekatı bizzat yöneten Kara Kuvvetleri Komutanımız ve ona bağlı unsurlar olmak üzere bütün askerlerimizi, komutanlarımızı tebrik ediyorum. Milletim adına kendilerine teşekkür borcumuz var.”“BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ”Operasyon sırasında bir başçavuşun şehit olduğunu belirten Arınç, “Bu operasyon sırasında başçavuş olduğu biliniyor, hareket sırasında kaza sonucu hayatını kaybetmiş olmasından elbette büyük üzüntü duyuyoruz. Şehidimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Kalanlarımıza inşallah daha uzun yıllar ülkemize hayırlı hizmetler yapmasını temenni ediyoruz. Ailesine de başsağlığı diliyorum” açıklamasını yaptı.“TEHDİTLER ARTTIĞI İÇİN BU MÜDAHALEYİ EN YAKINIMIZDA KARŞILAMAMIZ GEREKTİĞİ KONUSU DÜŞÜNÜLDÜ”Dikkat edilecek konular hakkında bilgiler veren Arınç, şu ifadeleri kullandı:“Bu hususta dikkat edilecek konu şudur. Bir, nakli kubur geçici olarak yapılıyor. Anlaşma gereğince bunun Suriye topraklarında olması gerekiyordu. Bize ait bir topraktı, ona yapılacak tecavüz, bize yapılacak tecavüz olurdu. Buna anında karşılık vermek zorundaydık. Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu korumak ve kollamak üzere her bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığım gibi en son ekim ayında yaptığım için söylüyorum, hava kuvvetlerimiz, helikopterlerimiz, tanklarımız başta olmak üzere en kısa sürede müdahale edebilecek şekilde konuşlanmıştı. 2 savaş uçağımız sürekli bölge üzerinde devriye uçuşu yapıyordu. Helikopterlerimiz hazırlanmış, hareket emri bekliyordu. Tanklarımız da Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yapılacak tecavüzü bertaraf etmek üzere yarım saat içerisinde müdahale edecek şekilde konuşlanmıştı. Ancak bu tehditler arttığı için bu müdahaleyi en yakınımızda karşılamamız gerektiği konusu düşünüldü.”“ONLARIN MENZİLİ İÇERİSİNDEYDİK, BİR DELİLİK YAPABİLİRLERDİ”DAİŞ terör örgütünün, özellikle camilere, türbelere karşı amansız düşmanlık gösterdiğini anlatan Arınç, “Irak ve Suriye topraklarında da kutsal mekanların hepsini bugüne kadar havaya uçurdu. Bize böyle bir şey yapması Türkiye adına affedilemez ve kabul edilemez bir davranış olurdu. Çünkü onların menzili içerisindeydik, bir delilik yapabilirlerdi. O yüzden birinci şartımız bu oldu. İkincisi DAİŞ’in çemberinin darıldığını ve başka unsurların da devreye girdiğini ve Türkiye’nin egemenlik hakkı bulunan bu yer üzerindeki müdahalesinin zaman içerisinde mümkün olamayabileceği düşünüldü. Her türlü ince hesaplar dikkate alınıldı. Bu çalışmaların bir kısmından güvenlik toplantılarına katıldığım için haberdardım. Düğmeye basıldığı anda da azami 8 saat içerisinde bu işlemlerin gerçekleştirilmesi bütün titizlikle hazırlandı. Bu bir taktik meselesiydi. Kara Kuvvetleri, harekat planlama komutanlarımız bu konuda çok ciddi bir çalışma yapmışlardı. Nereden girilecek, nerede hangi tedbirler alınacak ve Suriye nakledilecek kabrin şablonunun hazırlanması da dikkate alınmıştı” ifadelerini kullandı.“OPERASYONUN HER ANI TÜRKİYE DEVLETİ’NİN İZZETİNİ, AZAMETİNİ, VARLIĞINI, EGEMENLİĞİNİ ORTAYA KOYACAK ŞEKİLDE YAPILMIŞTIR”Operasyonun herkesi gururlandıracağını dile getiren Arınç, şöyle devam etti:“Başarıyla tamamlanmıştır. Ama ne varki, sorumsuz, sadece muhalefet yaptıklarını zanneden birileri toprak kaybettiğimizi söyleyebilirler. Biz de doğrusu bunları düşündük. Türkiye’deki muhalefetin kalitesi az çok belli olduğu için, böyle operasyondan sonra acaba ne söylerler, iç politikada ne yaparlar diye endişe etmiştik. Çok şükür operasyonun her anı Türkiye Devleti’nin izzetini, azametini, varlığını, egemenliğini ortaya koyacak şekilde yapılmıştır. Bir defa toprak kaybetmedik. Süleyman Şah Saygı Karalokulu’nun bulunduğu arazi kadar yine Suriye toprakları içerisinde geçmişte de birkaç defa nakil yaşandığı için bir arazi üzerinde bu gerçekleştirilmiştir. İkincisi operasyonun her anı kameralarla tespit edilmiştir. Dini merasim yapılmıştır. Nakledilecek kabrin nasıl alınacağı, nasıl nakledileceği her anı ile tespit edilmiştir. Bizim inancımızda dikilen bayrak bir daha asla inmez. O yüzden Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda bulunan bayrağımız inmeden naklin gerçekleştirileceği yerde dikilmiştir. Saygı duruşunda bulunulmuştur. Askerlerimiz görevlerini yapmıştır.”“ORADAKİ BİNANIN VE BAYRAK DİREĞİNİN TAHRİP EDİLMESİ BİZİM KARARIMIZDIR”Oradaki binanın ve bayrak direğinin tahrip edilmesi ile ilgili konuşan Arınç, “Bu bizim kararımızdır. Çünkü biz oradan ayrıldıktan sonra DAİŞ’in burayı ele geçirmesi, oraya kendi bayrağını asması ve o binada başka gösteriler yapması mümkündü. Onların eline enkazdan başka bir şey geçmemesi için bu yapılmıştır. Buradan muhalefete sesleniyorum. Sizler önemli görev yapıyorsunuz. Ama bu operasyonun amaçlarını Sayın Başbakanımız kısaca bahsetti. Zaman içerisinde herkes duyacak ve bilecek. Bunun bir askeri gereklilik olduğunu herkesin bilmesi lazım. Hükümetimizin talimatı sıfır noksanla, sıfır hatayla gerçekleşmiştir. Ne varki 500’den fazla askerin katıldığı bir operasyonda bir kaza sonucu çok değerli bir kardeşimiz hayatını kaybetmiştir. Bu operasyonlar bu tür zayiatların yaşanması tabidir. İnanıyorum ki çok kısa zamanda yeni yerinde yine aziz hatırasını yaşatacağı, Türk bayrağı dalgalanacak ve bundan sonraki ziyaretlerimiz burada yapılacaktır” dedi.“TOPRAK KAYBETMEDİK, BAYRAĞIMIZ DALGALANIYOR”Eğit-donat anlaşmasının imzalandığını vurgulayan Arınç, “Suriye’de yerel unsurların, muhaliflerin ABD bir koalisyonun bir parçası olarak eğitim donatılmaları konusu imza altına alınmıştır. Bundan sonra koalisyonun hareketlerde takip edilecektir. Türkiye Suriye’deki bu trajedinin bir an önce sonuçlanmasını ve Suriye’de demokratik bir yönetimin iş başına gelmesini arzu ediyor. Mesele anlattığım gibidir. Muhalefet toprak kaybedildi, çekildi diye bunların arkasına saklanmasın. Bunlarla siyaset yapmasın. Türk halkı bugün olan ve yapılanla gurur duyacak noktadadır. Toprak kaybetmedik, bayrağımız dalgalanıyor ve Süleyman Şah’ın mukaddes emaneti de elimizde geçici olarak bulunuyor. İnşallah en kısa zamanda yerine götürülecektir. Bu harekatta bulunanlara şükranlarımı sunuyorum. Türk milletine de başının dik olmasını bu operasyonla Türkiye’nin gücünü kanıtladığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz