Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinin bir al-ver süreci olmadığını belirterek "İçinden geçtiğimiz süreç, bir galibiyet mağlubiyet süreci değildir. İçinden geçtiğimiz süreç taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir. Bu süreç şiddetin bir yöntem olmadığının fark edildiği, şiddetin terk edildiği, fikrin ve siyasetin egemenlik ilan ettiği bir süreçtir." dedi. TBMM Plan ve Bütçe görüşmeleri başladı. Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Sayıştay, Kamu Denetçiliği'nin bütçelerinin ardından Başbakanlık ile bağlı kuruluşların bütçesinin görüşmelerine geçildi. Açılışta bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 12. bütçenin de diğer bütçeler gibi 2023 Türkiye vizyonuna uyumlu bir bütçe olduğuna dikkat çekti. Mali disipline titizlikle devam edeceklerini kaydetti.İçinden geçtiğimiz çözüm sürecinin bir al-ver süreci olmadığının altını çizen Atalay, "İçinden geçtiğimiz süreç, bir galibiyet, mağlubiyet süreci değildir. İçinden geçtiğimiz süreç taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir. Bu süreç şiddetin bir yöntem olmadığının fark edildiği, şiddetin terk edildiği, fikrin ve siyasetin egemenlik ilan ettiği bir süreçtir. Bu süreçte birlikte Cumhuriyetimiz daha da güçlenecek, Cumhuriyet çınarımızın kökleri çok daha derinlere, dalları ve yaprakları ise çok daha yükseklere erişecektir. Sorunlarımızı çözerek kardeşliğimizi daha da güçlendirerek birbirimize saygı içinde hoşgörü içinde birbirimizin hukukuna riayet ederek geleceğe ilerlemeye devam edeceğiz. Farklılığımızı bir zenginlik olarak görecek, farklılıklara değil ortak değerlerimize vurgu yapacak istikbalimizi de ortak değerlerimiz üzerinden inşa edeceğiz. Hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin ötelenmediği, kimsenin kendisini ikinci sınıf vatandaş hissetmediği yaşam tarzlarına saygı gösterilen fikirlere, inançlara, milli ve manevi değerlerimize hoşgörü gösterilen bir Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz; bunu kararlılıkla sürdüreceğiz." diye konuştu.AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana ileri demokrasi anlayışını yansıtan, mümkün olan en geniş mutabakatla ve demokratik yöntemle hazırlanan toplumun bütün kesimlerinin sahipleneceği yeni bir anayasa yapma azim ve kararlılığında olduğunun altını çizen Atalay, dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, yasakçı değil özgürleştirici, aynılaştıran değil çeşitlilikte birliği savunan, çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasa hazırlamanın mücadelesini verdiğini kaydetti. Türkiye'nin yeni anayasa sürecini tamamlamak zorunda olduğunu vurgulayan Atalay, yeni anayasanın tarihi bir zaruret olduğunu ve hiç kimsenin, hiçbir siyasi partinin bu zaruretten ve tarihi sorumluluktan kaçamayacağını belirtti. Atalay, şöyle devam etti: "Dünya değişmiş, Türkiye değişmiş, millet iradesine ve hakimiyet hakkına sahip çıkmanın idrakine bütünüyle varmış, darbelerin getirdiği vesayetçi anayasa anlayışının dayandığı siyaset tarzı iflas etmiştir. Mevcut anayasanın sahip olduğu anlayış, devletin milleti anlayışıdır. Yeni anayasa bu anlayışı tersine çevirmek zorundadır. Yeni anayasa süreci devletin milleti anlayışından milletin devleti anlayışına geçiş sürecidir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz