Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, çözüm sürecinin ilerlediğini belirterek, “Bu süreç içerisinde, 'Silahlar sussun' denildi, silahlar sustu. 4 aya yakındır şehit yok. Kötü mü oldu? Kaçırılmış kamu görevlileri serbest bırakıldı, kötü mü oldu? Akil insanlar ülkemizin değişik illerinde görev yapıyorlar. Bunların hepsi birbirinden kıymetli insanlar. Türkiye ne kaybetti?” dedi.

İncelemelerde bulunmak ve temel atma törenine katılmak için Yozgat’a gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, partisinin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda düzenlenen Nisan Ayı İl İstişare Toplantısı'na katıldı. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, burada yaptığı konuşmada yürütülen çözüm süreci hakkında partililerine bilgi verdi.

Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'nin okullarda Kuran’ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hayatının seçmeli ders olarak okutulmasını Anayasa'ya aykırı bulmadığını söyleyerek, “Ortaöğretim kurumlarında Kuran’ı Kerim ve Hz. Peygamber Efendimizin hayatının seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin yasal düzenleme yaptık. Cumhuriyet Halk Partisi bunu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Anayasa Mahkemesi de dün gerekçeli kararını açıkladı. Yapılan düzenlemeyi Anayasa'ya uygun bulduğunu açıkladı. Anayasa Mahkemesi, bu kararıyla bugüne kadar yaptığı değerlendirmelerden farklı bir değerlendirme yapmıştır. Laikliğin bireylerin değil, devletin bir niteliği olduğunu ifade etmiştir, ki doğrudur. Zira bizim Anayasa'mıza göre Türkiye bir cumhuriyettir, cumhuriyetin niteliklerinden bir tanesi de laikliktir. Yine Anayasa'mızın laiklikle ilgili maddesinin gerekçeleri çok açık. Bugüne kadar Anayasa Mahkemesi verdiği kararlarla bu gerekçeleri görmezden gelmişti ama bu kararında Anayasa'mızın hem 2. hem 24’üncü maddesini hem diğer maddelerini hem de bu maddelerin gerekçelerini esas alan uygun bir karar vermiştir. O yüzden de Kuran’ı Kerim okutmanın ve Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmenin Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdi. Esasında CHP bunun laikliğe aykırılığından öte, seçmeli de olsa bu milletin okullarında bu derslerin verilmesine karşı olduğu için Anayasa Mahkemesi'ne gitmiştir” diye konuştu.

Çözüm sürecine ilişkin Türkiye’de ciddi adımlar atıldığını ifade eden Bozdağ, "Önemli bir sorunu, biz memleketimizde 30 yılı aşkındır devam eden bir terör sorununu halletmek için önemli kararlar aldık, tarihi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Ben buradan soruyorum. Terör bitsin mi? Kan dursun mu? Gözyaşı dinsin mi? Analar ağlamasın, bir daha hiçbir Mehmetçiğimizi, polisimizi veya kamu görevlimizin terörde şehit olmadığı bir Türkiye olsun istemiyor muyuz? Hep beraber biz bunu istiyoruz. Bu terörü bitirin talimatı kimin talimatıdır. Bu milletin talimatıdır, Yozgatlının, Edirnelinin, Ispartalının, Kırıkkalelinin, 81 ilde yaşayan 76 milyon insanımızın bu ülkeyi yöneten, yönetimine talip olan herkese ortak talimatıdır. Bundan hiç kimsenin şüphesi var mı yok. Bu talimat CHP’ye MHP’ye, DYP’ye, Refah’a, DSP’ye ANAP’a yapıldı mı? Bütün bugüne kadar iktidar olmuş, olmamış partilere yapıldı mı.? Yapıldı doğru mu? Milletimiz bu meselenin çözümünde bizimle beraberdir. Anketler yüzde 60’lardan fazla destek gösteriyor. Bakın CHP’de bir vekil, 'Bizim tabanımız da destek veriyor' diyor ve partisinden genel başkanın isteği üzerine istifa etmek zorunda kaldığını açıklıyor" ifadelerini kullandı.

MHP'ye oy veren bazı seçmenlerin çözüm sürecine destek verdiğini söyleyen Bozdağ, "Kanın durduğu, terörün bittiği, gözyaşının dindiği bir Türkiye bugünkünden daha güçlü, daha kudretli bir Türkiye olacak da onun için çözüm istiyor bu insanlar. Buradan bir kez daha söylüyorum muhalefet partilerine, eğer çözüm başarıya ulaşırsa bundan 76 milyon insanımız kazanacağı gibi destek olduğu takdirde CHP’de MHP’de bu taşın altına elini, gövdesini kim koyuyorsa milletimiz kadirşinastır, ona gereken değeri verir. Ama eğer diyelim ki pompalanan korkular gerçek olduğu zaman da faturayı ödeyecek bellidir. İktidar ne diyor? Bu işi ben yürütüyorum, taşın altına elimi değil, gövdemi koydum, Türkiye kazansın benim kazancım önemli değil, Türkiye kazansın ben kaybedeyim hiç önemli değil, her türlü bedeli ödemeye ben hazırım yeter ki bir tane Mehmetçiğimiz bundan sonra terörle mücadele de şehit olmasın, yeter ki tek bir ananın gözyaşı akmasın" açıklamasını yaptı.

Hükümetin terörü bitirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Bozdağ, "Terör bitsin diyor hükümet, kan dursun, gözyaşı dinsin, kardeşliğimiz daha büyük olsun, ülkemizde birlik, bütünlük sağlansın diyoruz. Onlar hain diyorlar, onlar bölücü diyorlar, onlar iş birlikçi diyorlar. Yahu ben kan dursun diyorum, bunun neresi hainlikle irtibatlandırılabilir. 'Gözyaşı dinsin' diyorum, bunun neresi hainliktir? 'Terör bitsin' diyorum, bunun neresi iş birlikçiliktir? 'Anneler ağlamasın' diyoruz, bunun neresinde kötülük var? Bunun neresinde yanlış olan bir şey vardır. Bizim söylediklerimiz ortada. Söylediklerimizden hangi cümle veya kelime yanlıştır, buyursun söylesinler. Tutturmuşlar bir ihanet türküsü, tutturmuşlar bir iftira kampanyası gidiyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Onun için diyoruz ki, iftiracıların sözlerine değil, bizim yaptıklarımıza bakın. Çözüm süreci ilerliyor. Neler oldu diye baktığımızda silahlar sussun denildi, silahlar sustu. 4 aya yakındır şehit yok, kötü mü oldu? Kaçırılmış kamu görevlileri serbest bırakıldı, kötü mü oldu. Akil insanlar ülkemizin değişik illerinde görev yapıyor. Bunların hepsi birbirinden kıymetli insanlar. Türkiye ne kaybetti? Meclis'te komisyon çalışacak, Türkiye ne kaybedecek?" açıklamasında bulundu.