Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, son günlerde basına sızan tutanakların karşılıklı oluşturulmuş metin gibi gösterilmesinin gerçeği yansıtmadığını, özellikle bu sürecin her kesim için bir samimiyet testi olduğunu söyledi.
Kars’ta düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de terörle varılacak hiçbir şeyin olmadığını dile getiren Beşir Atalay, “Bölgede insanlarımıza da, vatandaşlarımıza da şunları söylemek istiyoruz. Özellikle teröre evlatlarını veren, işte kaptıran kandırılan ailelere, insanlara Türkiye’de terörle varılacak hiçbir şey yok. Hiçbir mesafe yok terörle alınacak. Türkiye açık konuşulacak şey var ise siyaset ortamında konuşulacak. Herkes çıksın siyasetini yapsın. Ve siyaset bütün sorunların çözüm alanı olsun. Millet çözsün veya meclis çatısı altında milletin temsilcileri çözsün biz buna inanıyoruz. Bizde başta genel başkanımız olmak üzere hepimiz haksızlıkların içinden geldik. Adaletsizliklerden geldik. Olağanüstü dönemlerin mağduriyetlerinden geldik. Ama daima demokrasi içinde mücadele ettik. Ve işte o ‘muhtar bile olamaz’ denilen Tayyip Erdoğan, bugün ülkemizin 11 yıldır Başbakanı. Demokratik mücadele her şeyin çözümüdür. Herkes varsa söyleyeceği bu ortamda söylesin. Arayacağı hak ve hukuk varsa bu ortamda arasın” dedi.
“İNSAN DEVLET İÇİN DEĞİL, DEVLET İNSAN İÇİNDİR DEDİK”
“Esasen biz vatandaşımızın hak ve hukukunu daima hükümetimizin en öncelikli konuları olarak görüyoruz. İnsan hakları ile ilgili özgürlüklerle ilgili hiçbir konuyu hiç kimseyle pazarlık etmedik” diyen Beşir Atalay, “Parti programımızda ön gördüğümüz gibi kendimiz zamanı geldiğinde onun düzenlemesini yaptık. Ve şunu söyledik. Vatandaşlarımıza haksızlıklar yapılmış zamanında, kimi devlet politikası, kimi devlet adına işgüzarlık yapanlar vatandaşlarımıza haksızlık yapmışlar. Her kesimden vatandaşlarımızın hak ve hukuku ihlal edilmiş. Zamanın da zulüm yapılmış. Biz bütün onların karşısında onlarla da mücadele ediyoruz. Zamanında o zulümleri yapanlarla şu anda yargıda hesap soruluyor. Kendi dönemimizde de asla işkence, zulüm, kötü muamele bunlara müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Çünkü biz hep önce insan diyoruz. İnsanı rahat yaşatamıyorsa o devlet güçlü bir devlet değildir. Adil bir devlet değildir. Onun içinde insan devlet için değil, devlet insan içindir dedik. O tezimizi biz sürdürüyoruz” diye konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTÜ ULUSLARARASI ALANDA DESTEK GÖRMEKTEDİR”
Terörün uluslararası destek gördüğünü kaydeden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Süreçle ilgili de şunları söyleyeyim. Bu süreç bütün kesimler için değerli basın mensupları bir samimiyet testidir. Biz daima samimiyiz. Başta da söyledim biz milletimize hiç yalan söylemedik. Hiç kandırmadık. Ve bu süreçte de tam kararlıyız ve sonuna kadar samimiyiz. Bu herkes için bir samimiyet testidir. Tabi böyle süreçler 10 yıldır biz çok şey gördük. Daima provokasyonlara da açıktır. Çünkü terör Türkiye’nin sadece iç meselesi değildir. Terör uluslararası bir sorundur. Ve uluslararası destek görür. Türkiye’ye dönük terör de bölücü terör örgütü de uluslararası alanda destek görmektedir. Onun için biz bu süreci çok dikkatli yürütüyoruz. Stratejik çalışmalarımızı çok doğru kapsamlı yürütüyoruz. İnşallah bu süreci sabotajlara, provokasyonlara yenik düşürmeyeceğiz. O konuda çok dikkatliyiz kararlıyız. Olduğunda da milletimizle bunları paylaşacağız. Ama herkesin tabi bu konuda hassasiyet göstermesi lazım. Dikkat ederseniz biz bu konuda çok konuşan taraf değiliz. Hükümet olarak işlerimizi yürütüyoruz ama önceden çok fazla da konuşmuyoruz. Milletimiz olup biteni hep bilecek. Şeffaflığa özen göstereceğiz. Ama önceden gereksiz spekülasyonlara da meydan vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
“GÜVENİ SARSMAMAK LAZIM”
Yürütülen barış sürecinde herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çizen Beşir Atalay, özetle şunları söyledi:
“Burada herkes bir samimiyet ve güven testinden geçiyor. Eğer güven sarsılırsa süreçleri yürütenler, bu süreçlerde rol alanlar, o rollerini kaybederler. Güven çok önemlidir. Güveni sarsmamak lazım. Şimdi tabi bir siyaset kurumunun burada daha çok rol almasını istiyoruz. Kürt kökenli vatandaşlarımızın kardeşlerimizin temsilcisi oldukları için değil, AK Parti’nin bütün ülkede herkesi en fazla temsil eden ve onların temsilcisi ama biz siyaseti biraz daha bu konuların içine sokmak için tabi BDP’ye burada bir rol yüklüyoruz. Ve istiyoruz ki meclis çatısı altında bunlar yürüsün. Ama bu arkadaşlarımızın da hassasiyetlerin daha fazla olmasını bekleriz. Şimdi gidip İmralı’yla görüştükten sonra hemen gelip televizyonlara tartışma ortamlarına tabi katılmaları bu süreçle ilgili fayda getirmez. Sonra kendileri parti olarak yalanladılar. Biz vermedik dediler. Ama birkaç gündür basında bir konuşma zaptı diye bir metin geziyor. Tabi vatandaşlarımızda yanılıyor sanki bu bir resmi metin, sanki işte karşılıklı görüşülerek oluşturulmuş bir metin gibi falan o değil önce onu düzelteyim değerli basın mensupları; bu söylenen bununla ilgili tabi biz bunu bilmiyoruz. Kendi aralarındaki konuşmanın bir tutanağı gibi yani gittiklerinde orada konuşmalarını sanki kayda alınmış ve onun tutanağı gibi, yani o konuşmaların özeti gibi daha doğrusu tutanakta değil. Kim kanalıyla verildiği de bilinmiyor. Biz onu tespit için çalışıyoruz. Basınımızın da bu konuda hassasiyet göstermesi, yani ülke olarak çok çektiğimiz bu belalardan kurtulmak için herkesin üzerine düşeni iyi yapması, hassasiyet göstermesi gerekiyor. Ve özellikle de burada rol alanlar. Kendileri ne fonksiyon verilenler de burada daha titiz davranmalı. Bu siyasetin içinde günlük malzeme yapılacak şey değil.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz