Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 1982 Anayasası'nın 'korkak bir anayasa' olduğunu belirterek bu anayasanın her kelimesine, cümlesine, fıkrasına, maddesine, hatta noktasına ve virgülüne hâkim olan ruh ve anlayışın, darbeci ruh ve anlayışı olduğunu söyledi. Bozdağ, bu anayasanın darbecilerin ruhunu taşıdığını ve darbecilerinin ideolojik düzenini kurduğunu ifade etti.
Yeni Türkiye dergisinin 'Yeni Anayasa Özel Sayısı' için bir yazı kaleme alan Bekir Bozdağ, Türkiye'de anayasaların hepsinin olağanüstü dönemler ve şartlar altında yapıldığını belirtti. 1982 Anayasası'nın da demokratik usullere riayet edilerek hazırlanmadığına dikkat çeken Bozdağ, 'milletin sözleşmesi değil, bizzat darbecilerin sözleşmesi' olduğunu vurguladı.
"Anayasanın; darbecilerin hizmetkarlarından oluşan Danışma Meclisi'nce hazırlanması, bazı darbe bilginlerinin bu süreçte danışmalık yapması ve halk oylamasıyla kabul edilmesi, bu anayasanın darbecilerin sözleşmesi olma vasfını değiştirmez." diyen Bozdağ, hazırlanışı demokratik olmayan 1982 Anayasası'nın, muhtevasının da demokratik olmadığını kaydetti.
Anayasanın muhtemel ve muhayyel korkular üzerine inşa edildiğini anlatan Bozdağ, "Bu anayasa; insan hak ve hürriyetleri, yasama, yürütme, yargı ve hatta milletten korkan, daha da ilerisi bunları devlet ve anayasal düzen için potansiyel tehdit ve tehlike olarak kabul eden ve bütün hükümlerini de bu muhtemel ve muhayyel tehlike ve tehditleri bertaraf etmek maksadı üzerine bina eden bir anayasadır." dedi.
"1982 ANAYASASI RESMİ İDEOLOJİYİ KORUYOR"
1982 Anayasası'nın resmi bir ideoloji ortaya koyduğuna işaret eden Bozdağ, resmi ideolojiyi korumak ve yaymak için birçok hüküm içerdiğini belirtti. Türkiye'nin ideolojik bir anayasaya değil, insan haklarına dayanan, hürriyet, adalet, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve demokrasi üzerine bina edilmiş bir anayasaya ihtiyacı olduğunun altını çizen Bozdağ, "Yeni anayasa, temel hak ve hürriyetlerin, nasıl sınırlanacağının, nasıl kısıtlanacağının veya nasıl yok edilebileceğinin usulünü ve yolunu gösteren değil; aksine insan hak ve hürriyetlerinin teminatlarını, bu hakların özgürce kullanılmasının nasıl mümkün kılınacağını, bu hakları kısıtlamak, sınırlamak veya yok etmek isteyenler ile bu hakların kullanımını engellemek isteyenlerin nasıl engelleneceğini ve her şartta insanların temel hak ve hürriyetlerden nasıl istifade edebileceğini ve bu konuda devletin görev ve sorumluluklarını göstermelidir. Devlet, insan hak ve hürriyetlerinin teminatı, müdafii ve koruyucusu olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Anayasanın iki ayrı yargı kurması, iki ayrı yargıçlar ve savcılar grubu, iki ayrı mevzuat ve iki ayrı yargılama usulünü doğurduğunu anlatan Bozdağ, yargıdaki ve yargılamadaki iki başlılığın demokrasiye, eşitlik ilkesine, adalete, hakkaniyete ve hukuk devletine aykırı olduğuna dikkat çekti.
Cumhuriyetin hukuk devleti niteliğini gerçek anlamda hayata geçirebilmek için hak aramanın önündeki bütün engelleri kaldırmak ve her anlamda yargı birliğini tesis etmenin şart olduğunu vurgulayan Bozdağ, bu başarılamadığı sürece Cumhuriyetin hukuk devleti niteliğinin sadece anayasada yazılı kalacağını, gerçek anlamda hayata geçemeyeceğini vurguladı.
"YENİ TÜRKİYE İÇİN YENİ ANAYASA"
1982 Anayasası'nın korkak bir anayasa olduğunu savunan Bozdağ, insan hak ve hürriyetlerine dayanmadığını ifade etti. Mevcut anayasanın millete, milletin iradesine, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, bakanlara, yasamaya, yargıya, çalışana, kısaca hiç kimseye güvenmediğine dikkat çeken Bozdağ, aksine herkesten, her kesimden ve her organdan korktuğunu söyledi.
"Gizemi çok, hikmeti hükümeti çok bir anayasadır." diyen Bozdağ, "Anayasayı değiştire değiştire bu hedefleri gerçekleştirmek mümkün değildir. Çünkü bu anayasanın her kelimesine, her cümlesine, her fıkrasına, her maddesine, hatta her noktasına ve her virgülüne hâkim olan ruh ve anlayış, darbeci ruh ve anlayıştır. Bu anayasa, darbecilerin ruhunu taşımakta ve darbecilerinin ideolojik düzenini kurmaktadır. İnsan hak ve hürriyetlerine dayanan; içinde millet ve milletin talebi olan; millete, milli iradeye, yasamaya, yürütmeye, yargıya, çalışana, herkese ve her kesime güvenen; demokrasi, eşitlik, hürriyet, adalet, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü üzerine bina edilmiş; milletin seçtiği temsilcilerinin hiçbir korku, hiç bir tehdit ve hiçbir baskıya maruz kalmadan, herkesin ve her kesimin kendisini hür hissettiği ve tam bir hürriyet içinde müzakere edip kabul ettiği ve nihayetinde de milletin onayladığı bir millet sözleşmesi, bir yeni anayasa yapmaya mecbur ve mahkûmuz. Bilmeliyiz ki yeni anayasa olmadan yeni Türkiye olmaz. Yeni Türkiye ancak yeni anayasa ile kurulur ve hayat bulur." görüşlerine yer verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz