YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Yardımcısı Bozdağ Kırıkkale’de

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin başarısız kişileri siyasetin dışına iten bir yönü olduğunu ve...

Başbakan Yardımcısı Bozdağ Kırıkkale’de

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin başarısız kişileri siyasetin dışına iten bir yönü olduğunu ve bu yüzden siyasette başarısız olanların başkanlık sistemini istemediklerini söyledi.

Biz dizi ziyaret ve toplantıya katılmak üzere Kırıkkale’ye gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozbağ, Kırıkkale Valiliği’ni ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bozdağ, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü ile ilgili bir gazete yer alan iddialarla ilgili olarak resmi bir açıklama olmadığını, resmi açıklamanın resmi raporun iletildiği ilgili cumhuriyet savcılığınca yapılacağını, kesin olmayan husus üzerinde değerlendirme yapmayı uygun bulmadığını söyledi.

Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasına ilişkin soru üzerine de Bozdağ, Genelkurmay’ın yeni anayasada Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasının önemli ve tarihi bir adım olduğunu ifade etti. Bozdağ, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını devam ettiriyor. Her parti çalışmalarını komisyona iletiyor. Son olarak yasama bölümüne ilişkin çalışmalar yapıldı, yürütme bölümüne ilişkin çalışmalar devam ediyor. AK Parti’den komisyon üyesi arkadaşlarımızın gurubumuz adına hazırladıkları taslak, metin içerisinde bildiğim kadarı ile Genelkurmay’ın yeni anayasada Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması önerisi vardır. Demokrasimiz adına bu önemli ve tarihi bir adımdır. Umarız diğer partiler de bu noktada olumlu yaklaşım gösterirler” dedi.

“Valilerin seçimle işbaşına gelmesi tartışılmalıdır” sözlerine siyasilerden gelen farklı tepkilerle ilgili olarak ise Bozdağ, “Türkiye’de bazı konuları tartışmadan ‘retçiler’ var, bazı konuları tartışmadan ‘kabulcüler’ var. Esasında tartışmadan, müzakere etmeden reddetmek de, kabul etmek de fevkalade yanlış olur. Biz Türkiye’de her konunun tartışılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın başka ülkelerinde halkın seçtiği valiler olduğu gibi Türkiye uygulamasında olduğu gibi hükümetlerin atadığı valiler de var. İki uygulamayı da biz görüyoruz dünyada. Dolayısıyla bu iki uygulamanın da faydalarını, zararlarını birlikte değerlendirerek Türkiye için hangisi daha iyi olur, hangisi daha kötü olur bunun değerlendirmelerini yapmakta fayda var. Sayın Başbakanımızın açıklaması da bunun tartışılması üzerinedir. Tartışmakta yarar görüyoruz” şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK’nın silah bırakması halinde örgüt yöneticilerinin bir başka ülkede yaşayabileceklerine yönelik sözleri ile ilgili olarak ise Bozdağ, “Türkiye 30 yıla yakın süredir terörle mücadele ediyor. Terörle mücadele edenlerin temel hedefi terörün bitmesidir, terörizmin sona erdirilmesidir, terör örgütünün etkisiz hale getirilmesidir. Bizim temel hedefimiz budur. Sayın Başbakanımızın söylediği de terörün silahları bırakması halinde gündeme gelebilecek bir konu. Bugün terör örgütü ben silahları bırakıyorum, terör yapmaktan vazgeçtim dediği zaman elbette bu konuda değerlendirmeler yapılabilir, bu konuda ona göre adımlar atılabilir. Bizim derdimiz terörün bitmesi, silahların bırakılması, artık yeni şehitlerin gelmemesi, kanın durması, gözyaşının dinmesi. O zaman bunu sağlayacak nedir, silahların bırakılmasıdır. Elbette sonuca göre yeni adımlar atılabilir. Sayın Başbakanımızın söylediği de terör örgütünden bazı kişilerin başka ülkelere gitmesi mümkün olabilir şeklinde bir değerlendirmesi var. Terör örgütü silahları bırakıp teslim ederse bu değerlendirmeye, bu adımın atılmasından sonra böyle yapalım demeye Türk halkının neredeyse yüzde yüzü Başbakanımızın bu dediğine, bu adımı atın biz de sizi destekliyoruz der. Ama ideolojik siyaset yapan partiler hariç” dedi.

Başkanlık sisteminin başarısız kişileri siyasetin dışına iten bir yönü olduğunu ve bu yüzden siyasette başarısız olanların başkanlık sistemini istemediklerini söyleyen Bozdağ, şöyle konuştu:

“Başkanlık sistemi Türkiye’nin gündeminde. Türkiye bir gün başkanlık sistemine mutlaka geçecek. Ama biz istiyoruz ki başkanlık sistemine doğru zamanda ve gecikmeksizin Türkiye’nin geçmesidir. Başkanlık sistemi Türkiye’de siyasi istikrarın, güçlü iktidarın oluşması için şarttır. Biz bunu söylüyoruz. Ancak muhalefet partileri başkanlık sistemine karşılar. Karşı olmalarının gerekçesi ise bu sistemin Türkiye’ye zararı, kötülüğü, hayrına olmayışıyla ilgili değil, tamamıyla şahsi menfaatleriyle ilgilidir. Çünkü başkanlık sisteminde başkan olabilmek için halkın yüzde 51’inin asgari oyunu almak gerekiyor. Yüzde 51 oy alabilmek için halkın gönlüne girmek, halktan destek almak ve onlarla bütünleşmek gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkla bütünleşme gibi bir derdi var mı? Adında halk partisi var ama halkla alakası olmayan oligarşik bir parti. Kendisini halkın üstünde görüyor, her seçimde başarısızlığını halkın cehaletine bağlıyor, halkı itham ediyor. Böyle bir parti başkanlık sistemini ister mi?”

Bozdağ, “Öte yandan ırkçı partiler başkanlık sistemini istemiyorlar. Çünkü Kürtçülük yapan, Türkçülük yapan partilerin de başkanlık sisteminde iktidara gelme şansları yok. Çünkü yüzde 51’i ancak merkezde olan, ideolojik olmayan, radikal olmayan, ötekileştirmeyen, kucaklayan siyaset anlayışları alabilir. O nedenle uçta olan partilerin tamamı buna karşı çıkıyorlar. Sebebi belli. Başkanlık sistemine geçilirse bizden bir başkan seçilme ihtimali asla yok diye düşünüyorlar. MHP de öyle düşünüyor, BDP de öyle düşünüyor. Onlardan başkan seçilemeyeceğine göre diğer marjinal gruplardan düşünün yüzde 1 bile değil, binde 1 bile değil. Böyle olunca ağızbirliğiyle başkanlık sitemini karalama kampanyası yapıyorlar. Toplumu korkutuyorlar. Türkiye bölünecek, Türkiye parça parça olacak, diktatörlük olacak diye büyük korkular pompalıyorlar ve bunu bilerek yapıyorlar maalesef. Ben başkanlık sistemini bilmediklerini düşünemiyorum. Bilmiyorlarsa zaten bu daha büyük bir ayıp. Ama ben bildiklerini, iktidar yolunun başkanlık sisteminde kendilerine kapalı olduğu için istemediklerini düşünüyorum” diye konuştu.

Siyasette başarısız olanların başkanlık sistemini istemediklerini söyleyen Bozdağ, “28 Şubat gibi hukuk dışı muhtıralar olduğu zaman biz onların yerine gireriz veya ortada bir takım karanlık, puslu havalar olduğunda iktidarın bir tarafından tutarız beklentisi içerisinde olan muhalefet, kendilerine iktidar yolunu kapatan başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Başkanlık sistemi güçlü lider ister. Başkanlık sisteminde zayıf liderler toplumda kabul görmezler. Amerika’da seçim oldu, Obama kazandı, Romney kaybetti. Obama güçlü bir lider. Ama şimdi Kılıçtaroğlu, Bahçeli bakıyor, başkanlık sistemi olsa halk beni mi seçer, Tayyip Erdoğan’ı mı seçer. Diğerleri bakıyorlar kendilerini kıyas ediyorlar, kantara koyuyorlar. Ölçüyorlar biçiyorlar tartıyorlar, bakıyorlar ki kendilerini seçmezler. Öyle ise zayıf, güçsüz olan liderlerde başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Türkiye başkanlık sistemine geçerse CHP Kılıçtaroğlu’ndan başka bir aday göstermek gibi bir durum ortaya çıkabilir. Bahçeli’den başka bir aday gösterme durumu çıkabilir. Onun için diyorlar ki, nasıl olsa biz kongrelerle yolumuza devam edebiliriz. Ama başkanlık sisteminde bir seçim kaybettiğinizde siyasetten silinip gidiyorsunuz. Parlamenter sistemin başarısız siyasetçileri baş tacı eden bir yönü vardır. Onun için adam muhalefette başarısız, Baykal hesap edin kaset operasyonuna kadar kaldı. Parlamenter sistemin başarısız kişileri değişmez kılan bir sistem olma özelliği var. Ama başkanlık sistemi başarısız kişileri hemen siyasetin dışına iten bir yönü var. Onun için siyasette başarısız olanlar başkanlık sistemini istemiyorlar” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler