Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun okullarda Kuran'ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatının okullarda seçmeli ders olarak konulmasından rahatsız olduğunu söyleyerek, "Kimse zorla Kuran'ı Kerim dersini veya Peygamber Efendimizin hayatını okumayacaktır. Kimseyi zorlayan bir düzenleme yoktur. Milletin gözünün içine baka baka çarpıtıyor" dedi.
Partisinin Yozgat İl Kongresine katılan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yaptığı konuşmada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun Bosna Hersek'te konuşup, oradan değerlendirmeler yaptığını belirten Bozdağ, "Burada yaptığı çarpıtmayı bir kez daha yapıyor. Kuran'ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı için 'zorunlu seçmeli ders olur mu' diyor. Bir defa seçmeli ders zorunlu olmaz. Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran'ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını öğreten dersin seçilmesi zorunlu bir ders değil, sadece seçilecek dersler arasından kanunen konulmuş derslerdir. Sen seçmeyebilirsin senin zorlayacak kimse yok. Torunların okula gidiyor onlar seçmeyebilirler, Sayın Kılıçdaroğlu'nun torunlarına zorunlu seçecek diye bir şey yok, o dersleri zorla aldıracak bir düzenleme yok. Ama maalesef çarpıtma yapıyor, çünkü Sayın Kılıçdaroğlu esasında CHP zihniyeti okullarda Kuran'ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatının seçmeli dersler arasında olsa bile onların okutulmasından rahatsızdır. Bütün bu rahatsızlığını kamufle etmek için Fatih Projesi'ni gündeme getiriyorlar, bütün bu rahatsızlığı kamufle etmek için konuyu çarpıtıyorlar. Onun için hiç çarpıtmayın, konu neyse bu millet biliyor. Kimse zorla Kuran'ı Kerim dersini veya Peygamber Efendimizin hayatını okumayacaktır. Kimseyi zorlayan bir düzenleme yoktur. Milletin gözünün içine baka baka çarpıtıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun 2 gündür başka bir konuyu konuştuğuna değinen Bozdağ, "Başbakanlıktan yazılan bir cevabı gündeme getirerek, 'başbakanlık beni fişlemiştir, AK Parti beni fişlemiştir' diye konuşmalar yapıyor. Ayıptır yahu, AK Parti seni ne zaman fişlemiş. Bizim bütün mücadelemiz hukuk dışı olan her şeyi ortadan kaldırmakla ilgilidir. Seni fişleyen AK Parti değil, seninle ilgili bu işlemleri yaptıranlar şuanda başlayan yargılama süreciyle intikam alıyorlar diye yargıyı itham edip öte yandan yargılanmasınlar diye canhıraş destek verdiğin 28 Şubat sürecinin aktörleridir. Bu kadar olmaz. Genel başkansınız, milletin huzurundasınız bu bir iftiradır, çarpıtmadan öte başka bir şey değildir. 28 Şubat süreciyle ilgili yargılama devam ediyor. Devam etmesini bütün millet istiyor, sadece biz değil CHP de istiyor, MHP de istiyor. Şimdi yargılama süreci başlayınca herkes başka frekanstan konuşmaya başladı. Sayın Kılıçdaroğlu ben mağdurum diyor bu konuda. Kılıçdaroğlu bu sürecin mağduru değil, o sürecin talimatlarını hayata geçiren hükümetler vardı. O dönemin hükümetleri onu taltif etti genel müdür yaptı. Esas mağdurları ise sayın Kılıçdaroğlu oluşturdu. Refahyol iktidarında işe alındılar diye işe alınan insanların ekmeklerini elinden aldı" diye konuştu.
"27 NİSAN E-MUHTIRASINDA ŞAPKAMIZI ALIP GİTMEDİK"
27 Nisan e-muhtırasını değerlendiren Bozdağ, şunları söyledi:
"27 Nisan tarihi bir gün, 27 Nisan e-muhtırasının verildiği gündür. Cumhurbaşkanı seçilme süreci vardı, o süreç başlamadan Danıştay saldırısı başladı. O süreç başlamadan cumhuriyet mitingleri, o sürecinin öncesinde Malatya Zirve Yayın Evinde insanlar doğrandı. O sürecin öncesine bakıldığında Hrant Dink İstanbul'da öldürüldü, pek çok hadise oldu. Ama hiçbir şey bizim bu noktada milletimizin iradesine sahip çıkmaktan bizi vazgeçirmedi. Çünkü biz milletin emanetini alıp Anakara'ya gidince milleti unutan bir siyaseti kendimize şiar edinmedik. Anakara'ya gittik emanete sahip çıktık. Anayasada ne yapacaksa onu yapacağız dedik. O dönemde Sayın Baykal bir sürü şart saydı, eşi başörtülü olmayacak, imam hatip mezunu olmayacak, ailesinde sakallı olmayacak, bir sürü şartlar saydı. Eminim Baykal bu saydığı şartlarda Türkiye'de adam arasa CHP Seçmenleri arasında dahi Baykal'ın aradığı özellikte birini bulamaz. Çünkü CHP'lilerin ailesinde de başörtülü olanlar var, imam hatip lisesine gidenler var. Ama onlar öyle yaptılar.
Biz millet ne derse o olacak dedik. Milletin emanetine sahip çıktık. O zaman 367 çıktı, Anayasa Mahkemesine konuyu CHP taşıdı, mahkeme görüşme sürecini devam ettirirken arkasından 27 Nisan'da bir bildiri yayınlandı, buna e-muhtıra denildi. Biz herkes görevinin yetki ve sınırını bilecek dedik, yırtıp o bildiriyi çöpe attık, şapkayı alıp gitmedik. Çünkü bizim şapkamız yok."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz