Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Yozgat'ta

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ergenekon davası kararlarına ilişkin "Tabi bu dava demokrasimiz bakımından önemlidir. Çünkü darbe teşebbüsünde bulundukları iddiasıyla ilk defa bu kadar kapsamlı bir yargılama yapıldı ve sonuçta ilk defa bu anlamda bir mahkumiyet ortaya çıktı. Bu son derece önemli bir durumdur" dedi. Bozdağ, Yozgat'ın Saraykent ilçesinde bir düğün salonunda AK Parti İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, Ergenekon davasıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Ergenekon davasının esasında tarihi bir dava olduğunu ifade eden Bozdağ, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk bakımından tarihi bir sınavdan geçtiğini, bu sınava ilişkin değerlendirmeleri herkesin yapabileceğini söyledi. Mahkemenin kararını beğenenler olabildiği gibi beğenmeyenlerin de olabileceğine dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti: "Her kararda bu söz konusudur. Mahkeme kararıyla ilgili sağlıklı değerlendirmeler, mahkemenin gerekçeli kararını okuduktan sonra yapılması halinde isabetli olabilir. O zaman kime, neden, hangi delile istinaden, hangi cezanın uygun görüldüğünü sağlıklı olarak değerlendirebiliriz. Bu ilk aşamadır. İkinci aşaması Yargıtay'da sürecek olan temyiz aşamasıdır. Sanıkların şimdi temyiz hakları var, onu kullanacaklardır. Yargıtay'da incelenecektir. Tabi Yargıtay, hukuk içerisinde eğer bu davaların görülmesi sırasında kararında bir takım eksiklikler varsa bunları düzeltmek için vardır. Yargıtay, ikinci defa, kararı verenlerin dışında ayrı bir gözle hadiseyi incelemek ve yanlış yapmamak için kurulmuştur. O yüzden Yargıtay süreci de işledikten sonra ancak karar kesinleşmiş olur. O süreç henüz devam ediyor." Yargıtay'dan sonra AİHM sürecinin de olabileceğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti: "Şu anda süreç devam ediyor. Tabi bu dava demokrasimiz bakımından önemlidir. Çünkü darbe teşebbüsünde bulundukları iddiasıyla ilk defa bu kadar kapsamlı bir yargılama yapıldı ve sonuçta ilk defa bu anlamda bir mahkumiyet ortaya çıktı. Bu son derece önemli bir durumdur. Normal bir demokratik zemin ve düzen içerisinde bunun yapılmış olması da son derece önemlidir. Bu açıdan da ben bunu önemli görüyorum." - Lübnan'da kaçırılan pilotlar Bu sabah Lübnan'ın başkenti Beyrut’ta bir pilot ve yardımcısının kaçırıldığı bilgisini aldıklarını ve kurtarılmaları için hem Türk, hem de Lübnan makamlarınca gerekli çalışmaların yapıldığını belirten Bozdağ, bu konuda başka yerlerden de destek alınacağını ve pilotların en kısa sürede kurtarılacağını ifade etti. Bozdağ, "İnşallah yakın bir zamanda pilotlarımızı sağ salim ailelerine kavuşturma imkanı olur. Tabi alınması gereken başka destekler varsa bu destekler de alınarak, pilotlarımızın bulunması için her türlü çalışma yapılmaktadır. Bu konuda kimse endişe etmesin" şeklinde konuştu. - Suriye'de yaşanan olaylar Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Suriye'deki yaşanan olaylara da değinerek, Suriye Devlet Başkanı Esed yönetimiyle çok iyi ilişkiler kurduklarını, ortak parlemento toplantıları yaptıklarını belirterek, "Ancak ne zaman kendi insanını öldürmeye başladı, o zaman ilişkileri askıya alıp dondurduk" dedi. "Kendi insanını öldüren Esed'le dün ilişkilerimiz iyiydi diye bgün onun insanları öldürmesine rıza gösteremeyiz" diyen Bozdağ, "Kılıçdaroğlu zaman zaman diyor ki; ‘siz bir araya gelip oturdunuz, el sıktınız, şunu yaptınız.' Evet doğru, bir araya geldik oturduk ama o zamanki Esed halkını öldürmeyen Esed’di. Biz ne zamanki Esed halkını öldürmeye başladı, o zaman aramızdaki ilişkiyi dondurduk ve tavrımızı koyduk. Ama CHP Esed'le, adamlarıyla ve askerleriyle halkı öldürmeye başladıktan sonra ilişkisini kuvvetlendirdi" diye konuştu. - Çözüm süreci Türkiye’nin çözüm sürecini de iyi yürüttüğünü ifade eden Bozdağ, son 7 aydır terörle mücadele kapsamında şehit olmuş polis ve askerin olmadığını vurguladı. Terör bittiği zaman Türkiye'nin terörle mücadeleye harcadığı kaynakları kendi kalkınması için harcayacağını ve o zaman daha da güçlü bir ülke olacağını belirten Bozdağ, şunları kaydetti: "Terörle mücadele konusunda bugüne kadar resmi makamlar 400 milyar lira harcama yapıldığını gösteriyor. Ama gayri resmi rakamlar daha da büyük harcamalar yapıldığını gösteriyor. Trilyonlarca dolar. Şimdi biz terörle mücadelenin bittiği bir ortamda senede 15-20 milyar doları terörle mücadele yerine Türkiye'nin işinin, aşının çoğalmasına, istihdamın olmasına, ekonominin kalkınmasına, alt yapısına, üst yapısına harcamış olsak Türkiye'yi kimse tutamaz. Şimdi bundan rahatsızlıklar var. Bunu burada bir kez daha söylemek isterim. Terör meselesini çözmek cesaret ister, yiğitlik ister, risk almak ister. Türkiye bu meseleyi bu dönemde çözemezse ikinci bir Tayyip Erdoğan gelene kadar terör konusunu konuşmaya devam eder."