Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, terörle mücadele konusunda hukuk dışına çıkmayacaklarının altını çizerek, şu anda Türkiye’de ‘sıkıyönetim’ veya ‘olağanüstü hal’ gerektirecek bir durum olmadığını vurguladı. Arınç, “Eğer olağanüstü hal iyi bir şey olsaydı, 20 yıl sonra AK Parti bunu kaldırmazdı” dedi.

Terörle mücadele konusunda muhalefetin kendilerini eleştirmesinin doğal olduğunu vurgulayan Arınç, ancak söz konusu eleştirilerde terörle mücadele konusunda hükümet olarak şu ana kadar yaptıklarının dışında farklı bir mücadele yöntemi, daha başarılı olacaklarına inandıkları bir usul veya yöntem bilmeleri halinde, muhalefetin kendilerine katkı sunması çağrısında bulundu. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “Terörle mücadele konusunda başarısız bir hükümet var” sözünü hatırlatan Arınç, onlara göre sorunun ‘sıkıyönetim’ ilan edilip, ‘olağanüstü hal’ durumunun uygulanması ile çözüleceği görüşünün savunulduğunu dile getirdi.

“SIKIYÖNETİM UYGULAMAK İÇİN HİÇBİR ZEMİN MÜSAİT DEĞİL”

“Başka bildikleri bir şey yok. Aslında düşündüklerini söylüyorlar. ‘Kafalarını kırın, onları yok edin. Terörlü mücadele böyle olur’ diyorlar” diyen Arınç, “Hukuk dışına çıkamayız bir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hal, anayasada yazılı durumlar olmasına rağmen, şu anda bunları uygulamak için hiçbir zemin müsait değil. Biz olağanüstü hal ve sıkıyönetim olmadan meşru hükümetin güvenlik güçleri ile terörle mücadele edilebileceğini ve halkımızın hükümete olan güveninin de tam olduğuna inanıyoruz. Eğer olağanüstü hal iyi bir şey olsaydı, 20 yıl sonra AK Parti bunu kaldırmazdı. Olağanüstü hal döneminde Türkiye’de ve özellikle bölgede yaşananları hepimiz biliyoruz. İnsanlar üzülmüş, korkutulmuş, sindirilmiş, bir ret, inkar ve asimilasyon inancı hakim olmuştur. O karanlık dünyadan Türkiye’yi kurtaran da AK Parti Hükümeti ve onun icraatları olmuştur” diye konuştu.

“ŞU ANDA TÜRKİYE’DE BİR DARBE DÖNEMİ Mİ VAR?”

‘Sıkıyönetim geriyor’ denilmesinin, aslında konuşulması bile doğru olmayan bir olgu olduğunu savunan Arınç, konuşmasını da şöyle sürdürdü:

“Şu anda Türkiye’de bir darbe dönemi mi var? Olağanüstü hal, onun da ötesinde sıkıyönetim gerektirecek bir durum mu var? Terör eylemi varsa, karşılığı da var. Bugüne kadar önlediğimiz eylemler, meydana gelenlerden belki on misli daha fazla. Dolayısıyla meşru şartlar içinde hükümetimiz, elindeki bütün imkanları terörle mücadele noktasında kararlılıkla kullanırken, diğer taraftan da ülkenin yönetimini başarılı bir şekilde sürdürüyor.”

“CHP’NİN TERÖR KONUSUNDA BİR STRATEJİSİ YOK”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Arınç, “Sayın Kılıçdaroğlu, anamuhalefet lideri olarak bize ne tavsiye ediyor? Yani; ‘Siz şunları yapıyorsunuz, aslında bunları yapmanız gerekir’ diye bir metot ya da bir strateji ortaya koydu mu? Hayır. Söylediği tek şey şuydu; ‘Bu mesele önemlidir, hepimizin ortak sorunudur. Gelin bütün partiler bu konuyu birlikte düşünelim.’ Kendisine ilk randevu veren AK Parti oldu. Sayın Genel Başkanımız, ‘Ben bu talebi çok uygun buldum, terörle mücadelede siz neyi vaat ediyor, neyi tavsiye ediyorsunuz?’ diye sorduğunda; ‘Biz, size bir şey tavsiye etmiyoruz. Konuşalım ondan sonra görelim’ demeye başladılar. Şu ana kadar CHP’den terörle mücadele konusunda; ‘Madde madde şunlar yapılmalıdır’ diye bir önerisine ben rastlamadım. Siz rastladıysanız beni de haber edin” ifadesini kullandı.

“OSLO ÜZERİNDEN TARTIŞMA YAPILMASI ARTIK BAYATLAMIŞ BİR KONU”

Oslo üzerinden kendilerinin eleştirilmesine de değinen Arınç, “Bu çok bayatladı. Bunlar üzerinde konuşuldu. AK Parti, seçimlerden yüzde 50 oy alarak çıktı. Yani böyle bir suçlama karşısında milletimiz AK Parti’ye olan güvenini kaybetmiş olsaydı biz yüzde 50 oy alamazdık. Dolayısıyla bayatlamış işlerle değil, orijinal, taze, haklı, makul fikirler ile karşımıza gelirlerse biz bundan sadece istifade ederiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, benim açıklamalarına karşılık; ‘Eğer bu görüşmeler faydalı ise yeniden yapılabilir’ şeklindeki bir açıklamasını duydum. Ortam böyle ise, o zaman Haluk Koç’u yanında getirsin, ‘Benim fikrim bu, senin fikrin başka türlü olamaz’ desin ve gerçek düşüncesini genel başkan seviyesinde ortaya koysun. Terör hiç kimseye rant sağlamaz siyasette. Bu çok zor meseledir. Bu zor meseleyi hükümetimiz yüklendi götürüyor. Ancak, bu yükü paylaşacak, başarılı ve doğru fikirleri uyguladığımız zaman iyi neticeler aldığımızda da bunun şerefini, bu fikrin sahiplerine verebiliriz” dedi.