Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugün 150 ülkede projede yaptığını, 58 ülkede 60 koordinasyon merkezi bulunduğunu belirterek, "TİKA ya da Türk tipi kalkınma yardımı modelinin çıkış noktası, gittiği ülkenin hem beşeri hem tabii kaynaklarını kendi adlarına kullanılmasını sağlayacak bir altyapının teşekkülünü sağlamak, iki ülke arasındaki iş birliğini sürekli hale getirmek, insanı merkeze almak, adil bir ortaklığa dayanmak ve samimiyettir." dedi.
Çavuşoğlu, Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi 2. Dönem Açılış Dersi'nde yaptığı konuşmada, Türk tipi kalkınma yardımı modeli ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin 780 bin kilometrekarelik bir haritadan ibaret olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, sadece gönül coğrafyasındaki milletlerin değil Güney Asya'dan Güney Amerika'ya, Pasifikten Ortadoğu'ya birçok insanın yüzünü döndüğü ülkelerin Türkiye'den beklentileri olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin 81 milyona yaklaşan nüfusuyla 30,5 yaş ortalamasına sahip genç ve dinamik bir ülke olduğunu ifade ederek, yaş ortalaması 50 olan, her gün doğum oranı azalan gelişmiş ülkelere nazaran güçlü bir gelecek inşasında bunun çok büyük avantajı olduğunu vurguladı.
Ulaşılan bütün neticelerin siyasi, iktisadi ve sosyal bağlamdan bağımsız olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, bugünü inşa ederken ve değerlendirirken tarihin çok iyi bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.
Kalkınma yardımlarına da değinen Çavuşoğlu, 2016'de dünya genelinde 143 milyarlık bir kalkınma yardımı yapıldığına ancak yapılan yardımların çoğunluğunun ihtiyaç sahası olan yerlere değil daha çok sömürgeciliği devam ettirmek bakımından öngörülen yerlere yapıldığına dikkati çekti.
- Türkiye dünyanın en cömert ülkesi
Afrika'daki ülkelerin 34'ünün az gelişmiş ülke olduğunu, her türlü kaynağa sahip olmasına rağmen insanların günlük geçim kaynağının 2 doların altında bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Yıllardan beri devam ettirilen kalkınma yardımlarının somut göstergesi işte budur. Yardım ve kalkınmaya dönük bir amaç olmadığını bize göstermesi bakımından bir örnek. Bugün Birleşmiş Milletlerdeki 193 ülkenin 47'si az gelişmiş ülke olarak isimlendiriliyor. Bu ülkelerin de günlük geçimi 2 doların altında. Burada ortaya çıkan görüntü maalesef bize yıllardan bu yana kalkınma yardımı olarak ifade edilen amacın karşılıklı olarak iş birliği çerçevesinde ülkelerin kalkınmasını, yaşam standardının daha iyi olmasını sağlamaya yönelik değildir. Açık ve net bir şekilde pazar arayışına yönelik olduğunu görüyoruz. Türkiye bu anlayıştan ayrışan bir kalkınma yardımı özelliğine sahiptir."
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, 2016 yılı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) raporlarına göre, Türkiye'nin yıllık kalkınma yardımı miktarının 6,7 milyar dolar olduğunu belirterek, milli gelirine oranla Türkiye'nin dünyadaki en cömert ülkelerden birisi olduğunun altını çizdi.
TİKA'nın kalkınma yürüyüşünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyonla başka bir boyuta taşındığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye bugün 150 ülkede projede yapıyor. 58 ülkede 60 koordinasyon merkezimiz var. TİKA ya da Türk tipi kalkınma yardımı modelinin çıkış noktası, gittiği ülkenin hem beşeri hem tabii kaynaklarını kendi adlarına kullanılmasını sağlayacak bir altyapının teşekkülünü sağlamak, iki ülke arasındaki iş birliğini sürekli hale getirmek, insanı merkeze almak, adil bir ortaklığa dayanmak ve samimiyettir. Bu noktalardan kalkınma yardımı gerçekleştirmeye başladığımızda gittiğiniz ülkede başka bir şey oluyor. Her şeyden önce diğerinden ayrışıyorsunuz. Ya diğeri hiç yok orada çünkü oradan bir beklentisi, pazarı yok. Gitmişse de oranın kaynaklarını sömürmek amacıyla gidiyor. Esas farkımız burada ortaya çıkıyor."