Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Pentagon'un 2019 bütçesinde, SDG adını kullanan terör örgütü PYD/PKK'ya eğit-donat için 300, örgüte kurdurulan sınır güvenlik gücü için de 250 milyon dolar ayırmasına ilişkin, " ABD'nin bu tutumunu devam ettirmesi, bizim açımızdan zaten tanıdığımız, bildiğimiz ama iki ülke arasındaki ilişkileri neredeyse koparacak seviyeye getirecek bir yaklaşım." dedi.
Çavuşoğlu, TRT Haber'de yayınlanan "Basın Kartı" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
AA'nın haberine göre, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çavuşoğlu, hareket sırasında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.
Harekatın, Türkiye'nin istikbaline yönelik bir beka mücadelesi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bir oldu bitti ile değil, yıllardan bu yana devam eden ikazların ardından harekatın başlatıldığını söyledi.
Müttefiklere PYD ve YPG'nin PKK ile aynı örgüt olduğunun her platformda söylendiğini anlatan Çavuşoğlu, "Binlerce tır dolusu silahın bunların kolu olan PYD'ye teslim edilmesi ve '30 bin kişilik sınır ordusu kurma' söylemi bardağı taşıran son damla oldu. Bıçak kemiğe dayandı. Sonuç itibarıyla bu harekat başlamış oldu. Harekat, tamamen sınır güvenliğini tahkim etmek, bölgeyi teröristler ve terör örgütlerinden temizlemek, Afrin dahil, orada soykırıma maruz kalan, asayiş adı altında toplanan, zorla askere alınan sivillerin hayatını kurtarmak hem de Türkiye içinde bulunan Suriyeli mültecilerin tekrardan bölgelerine dönmeleri için gerçekleştiriliyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, harekatın meşru müdafaa kapsamında yapıldığını, Türkiye'ye muhalif olan birçok siyasetçi, ülke ve aktörün de bunu bu kapsamda desteklediğini belirtti.
Bölgenin yıllardan bu yana adeta teröristler ve onlara teslim edilen silahlarla yığınak haline geldiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Harekat ilk andan itibaren planlandığı şekilde devam ediyor, son derece başarılı bir konseptte yürütülüyor. Mehmetçiğimizi, kahramanlarımızı Allah muhafaza etsin. Türkiye için büyük bir mücadele örneği sergiliyorlar. Bugün de Muhammediye köyü ile Amar dağını kurtardılar. Şu ana kadar 51 bölge teröristlerden kurtarıldı. İnşallah sonuca ulaşacak." ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NUN AFRİN AÇIKLAMASI
Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Afrin'in içine girilmemeli" açıklamasının sorulması üzerine, bu açıklamanın çok tehlikeli ve sakıncalı olduğunu vurguladı.
Askerin yapılan planlama içinde oradaki mücadelesini sürdürdüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Kılıçdaroğlu'nun sözlerine baktığımız zaman, sanki Afrin'in etrafında bir savunma tahkimatı yapıyor, kendince. Kimin için, neye konuşuyor? Bu sözlerinden memnuniyet duyacak bir kesim olabilir. O kesim de teröristler ve onun destekçileri. Millet çok büyük bir destekle Afrin'in temizlenmesini istiyor. Bize desteği devam ediyor. Kılıçdaroğlu'nun, askerimizin motivasyonunu bozacak, Türkiye'nin bu harekatla ilgili uluslararası alanda kazandığı desteği izale edecek davranışları ve sözleri söylememesi gerekiyor. Kılıçdaroğlu hangi kritik aşama varsa, hangi noktada Türkiye için önemli bir konu varsa orada çıkıp algı manipülasyonlarına olanak sağlayacak şekilde hareket ediyor. Bir operasyon aparatı gibi davranıyor Kılıçdaroğlu Türkiye'ye."
BYEGM'NİN ÇALIŞMALARI
Çavuşoğlu, "Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) Türkiye'nin uluslararası medyadaki algısını oluşturan, algıyı etkileyen kurumlardan bir tanesi. BYEGM uluslararası medyanın Afrin operasyonuna dönük ilgisini nasıl karşılıyor?" sorusu üzerine, kurumun yurt dışındaki bütün medyayı taradığını, bunlar üzerinden bir analiz yaptığını ifade etti.
Afrin harekatından sonra uluslararası basında çıkan haberler üzerinden her gün iki defa analiz dosyası hazırladığını, bu analizin hükümete ve ilgili diğer kurumlara iletildiğini dile getiren Çavuşoğlu, harekattan önce Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bir basın merkezi kurduklarını, daha sonra ihtiyaç nedeniyle Kilis'te de bir basın merkezi oluşturduklarını aktardı.
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, şu anda bölgede bulunan 509 basın mensubundan 164'ünün yabancı olduğu bilgisini vererek, şöyle konuştu:
"BYEGM faaliyetlerini tam manasıyla yürütüyor. Tabii ki daha da iyisi olabilir. Karşımızda varlık gösteremeyenler psikolojik harp teknikleriyle siviller üzerinden sosyal medyada bir manipülasyon başlattılar. Burada BYEGM bunların gerçeğini ve dezenformasyona uğramış halini tespit ediyor. Bunları basın kuruluşlarıyla paylaşıyor. 'Tuzağa Düşme' adında bir kitapçık ile 8 dilde bu dezenformasyonlar, yalan haberler yayımlanacak. Kitapçığın basımı devam ediyor. Harekatın başladığı günden bu yana arkadaşlarımız 24 saat esaslı çalışıyor."
Çavuşoğlu, ülkelerden gelen harekatı yerinde izleme taleplerine cevap verip vermediklerine ilişkin soru üzerine, gelmek isteyenin kim olduğunun araştırıldığını, akreditasyon işlemi uygulandığını, araştırmalar sonucu akredite etmedikleri basın mensuplarının da olduğunu dile getirdi.
ABD'NİN TERÖR ÖRGÜTÜ PYD/PKK İÇİN BÜTÇE AYIRMASI
Pentagon'un 2019 bütçesinde, SDG adını kullanan PYD/PKK'ya eğit-donat için 300, örgüte kurdurulan sınır güvenlik gücü için de 250 milyon dolar ayırmasına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"ABD'nin Türkiye ile hareket etmesi, terör örgütü olarak gördüğümüz PKK/PYD/YPG'ye karşı Türkiye'nin yanında yer alması gerekir. Amerika'nın bu tutumu devam ediyor. Amerika'nın kendi içinde, bu noktada farklı beyanatların ortaya çıktığını görüyoruz. Yıllardan beri yaptıklarının doğru olmadığını söylüyoruz ama bu noktada bir değişiklik yok. Son günlerde bir diplomasi trafiğinin arttığına şahit oluyoruz. McMaster geldi, Tillerson cuma günü burada olacak. Türkiye açısından durum çok net. ABD, PYD ve PKK ile orada devam ediyor biz de bölgeyi teröristlerden temizleyeceğiz diyoruz. Bu noktadaki tavrımız net. ABD'nin bu tutumunu devam ettirmesi bizim açımızdan zaten tanıdığımız, bildiğimiz ama iki ülke arasındaki ilişkileri neredeyse koparacak seviyeye getirecek bir yaklaşım."
"SAHADAKİ OLDU BİTTİLERLE SURİYE MESELESİNİ ÇÖZMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster'ın birtakım önerilerle, tekliflerle Türkiye'ye gelmelerinin muhtemel olacağını dile getirdi.
Bölgede "Suriye Demokratik Güçleri" adı altında toplanan terör örgütlerinin, Türkiye sınırında tahkimat kurmasına, yerleşmesine fırsat verilmeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada bizim farklı bir yaklaşım benimsememiz her şeyden önce Türkiye'nin bekasıyla ilgili bir meseledir. Amerikalı dostlarımızın da bunu böyle değerlendirmeleri gerekir. Elbette diplomasi çok önemlidir. Şunun bilinmesi lazım, Suriye'de ne olacaksa oldu bittilerle sahadaki kazanımlarla değil, masa başına geldiğinizde her şeyin başı meşruiyet olacaktır. Çünkü savaşı kazanabilirsiniz, bir yeri ele geçirebilirsiniz ama bu masaya geldiğinizde sizin meşruiyet nedeniniz olmaz. Sonuçta burada yapılacak Cenevre görüşmelerinde bu konular masaya yatırılacak ve değerlendirilecek. Onun için sahadaki oldu bittilerle Suriye meselesini çözmek, Suriye'de kalıcı sonuç elde etmek mümkün değildir. Masa başında konuşulacak ve herkes eteğindeki taşı dökecek. O çerçevede nihayete ulaşacak ve bu şekilde meşruiyet kazanacak bu sorun."
ABD'nin Türkiye ile müttefik olmasına rağmen birbiriyle çelişen yaklaşımlarda bulunmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, Amerika'nın DEAŞ'ı bahane kılarak bir başka terör örgütüne sahada zemin hazırlamasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Amerika'nın bu tavrına devam etmesi halinde İncirlik Üssü'nün statüsünün tartışılmasının yanı sıra başka yaptırımların da söz konusu olup olmayacağına ilişkin bir başka soru üzerine de Çavuşoğlu, Amerika ile müttefiklik ilişkisinin çok eskilere dayandığını hatırlattı.
Afrin ve güneyde terör kuşağı oluşturulma projesine karşı Türkiye'nin varoluşsal mücadele verdiğini aktaran Çavuşoğlu, "İncirlik konusuyla ilgili bu aşamada biz diliyoruz ve istiyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri bizim iddialarımızı, taleplerimizi dikkate alsın. Müttefikliğe dönük bir işbirliğine adım atsın. Bizim beklentimiz bu yoksa bir yeri kapatmak bir yeri açmak değil." dedi.
"TÜRKİYE İLE İYİ KOMŞULUK İLİŞKİSİ KURMAK YUNANİSTAN'IN YARARINA"
Çavuşoğlu, bir soruyu yanıtlarken, Yunanistan'ın iyi komşuluk ilişkilerini zedeleyecek yaklaşımlarının iki nedene dayandığını, bunlardan birinin Yunanistan'ın Türkiye'yi iç siyaset konusu yapması, diğerinin ise Yunanistan'ın Türkiye üzerinden kendini acındırarak başka ülkeler nezdinde itibar kazanmaya çalışması olduğunu ifade etti.
Türkiye ile iyi komşuluk ilişkisi kurmanın Yunanistan'ın yararına olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Yunanistan için bir tehdit olmayan Türkiye'nin, hiç kimsenin toprak bütünlüğünde gözü olmayan, iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmeye çalışan bir politika yürüttüğünü kaydetti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afrin'e odaklandığı bu süreçte, Yunanistan'ın baş çıkarmasının doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi.
Türkiye, Rusya ve İran devlet başkanlarının, ilkini Soçi'de gerçekleştirdiği liderler zirvesinin ikincisinin İstanbul'da yapılacağının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, zirvede Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı üzerine birtakım değerlendirmeler olacağını ancak öncelikli olarak Soçi'deki kararların liderler tarafından değerlendirilerek Cenevre sürecine bu şekilde devam edilmesinin konuşulacağını bildirdi.
AK Parti-MHP Milli Mutabakat Komisyonu'nun seçim ittifakı konusundaki çalışmalarının liderlere henüz sunulmamasının nedeninin sorulduğu Çavuşoğlu, çalışmaların bu hafta sonlanma olasılığının bulunduğunu, görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini söyledi.
Sudan'ın kuzeydoğusunda, Kızıldeniz kıyısında bir liman kenti olan Sevakin Adasına ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'ye tahsis edilen adada, TİKA'nın bir çalışma yaptığını, bazı yerlerin restore edildiğini dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, "Orası bir askeri üs olmayacak. Orası turizme kazandırılacak, cazibe merkezi olacak. Orası Sudan'ın açılan bir kapısı olacak." değerlendirmesinde bulundu.
(AA)