YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Yıldırım " Kılıçdaroğlu Beni Anlamıyor"

Gülseli KENARLI -Taner YENER-Erhan TEKTEN/İSTANBUL,(DHA) Başbakan Binali Yıldırım eşi Semiha Yıldırım ile birlikte, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD)'nin Olağan Genel

Gülseli KENARLI -Taner YENER-Erhan TEKTEN/İSTANBUL,(DHA) Başbakan Binali Yıldırım eşi Semiha Yıldırım ile birlikte, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD)'nin Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. İstanbul'daki Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Özlem Zengin, İstanbul Valisi Vasip Şahin, TİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Demsa Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Sabancı Çetindoğan, Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Neşe Kavak, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Semra Gürel Sürmeli, Demirören Holding Yönetim Kurulu üyesi Meltem Demirören Oktay, Gürallar Grubu Yönetim Kurulu Başkan vekili Esin Güral Argat ve avukat Kezban Hatemi katıldı. "KADINLARIN KARŞISINDA KONUŞMAK ZORDUR" "Kadınların karşısında konuşmak zordur. Çocukluğumdan beri kadınlarla konuşurken çok fazla heyecanlanırım. Bu özelliğim bugün de devam ediyor" diyerek konuşmasına başlayan Başbakan Binali Yıldırım, "Kadın erkek hepimizin Cenab-ı mevlanın yarattığı kullarız. Nüfusumuz eşit, fırsatlarımız eşit mi? Değil. Demek ki burada yapmamız gereken bazı işler var. İş hayatında, sosyal hayatta, kültürel hayatımız da, hayatın her yerinde mutlaka kadınlarımızın çok daha etkin olarak yer almasına ihtiyaç var. Bizim bakış açımız böyle. Geçtiğimiz 15 yılda kadına bakışımız; siyasette kadının yeri, iş hayatında kadının yeri, sosyal hayatta kadının yeri, akademik hayatta kadının yeri, hep bizim önceliğimiz oldu. ve bu yönde de adımlar attık. Aslında bugün istatistiklere baktığımızda şunu görüyoruz. Türkiye'de bankacılıkta çalışanların yüzde 51'i kadın. Üniversitede kadın öğretim üyelerinin sayısı yüzde 44. Hukukçularımızın yüzde 41'i kadın. Mimarların yüzde 44'ü kadın. Sağlık sektörünün yüzde 58'i kadınlarımızdan oluşuyor. Okullarımızda çocuklarımızı geleceğe hazırlayan 1 milyon öğretmenimizin yarıdan fazlası, 607 bini kadın. Okul öncesi eğitim veren çocuklarımızı geleceğe hazırlayan kadın öğretmen oranımız yüzde 95" dedi. Türkiye'de birçok şirketi kadınlarımız yönetmeye başladığının altını çizen Başbakan Yıldırım, "724 bin 515 ticari şirketin 205 bini kadınlar tarafından işletiliyor veya yönetiliyor. 251 bin 346 kadın esnafımızın ülke ekonomisine katkısı var. Kadınlara ayrıcalık yapmak, kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak bir yöntemdir. Ama fırsat eşitliği sağlamak daha sağlıklı bir yöntemdir. Yarışta onların erkeklerden geri kalan tarafı olmadığını düşünüyorum. Yeter ki şartlar oluşsun imkanlar sağlansın. Engeller ortadan kalksın" ifadelerini kullandı. "KILIÇDAROĞLU BENİ ANLAMIYOR" Seçmenlerin yarıdan biraz fazlasının kadın, nüfusun yarısının da kadın olduğu ve onun için de siyasette kadınların daha fazla olması gerektiğini belirten Yıldırım, "Kılıçdaroğlu beni anlamıyor. Gerçekten anlamıyor. 18-25 yaşı o kadar çarpıtıyor ki; 18-25 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi, bağladı askerliğe. Diğer yarısı 4,5 milyonu kadın. onlar askere gitmiyor. Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. Askere gitmemek için 18 yaşı seçilme yaşı olarak getirdiğiniz. Bu çok gülünç bir şey. Bir ana muhalefet partisi başkanına yakışmayacak bir şey" dedi. "YOLLARI BÖLERİZ TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ" Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğinin neden yapıldığı ile ilgili olarak, "Burada bir rejim değişikliği yok. Değişilmesi 1923. Bitti. Cumhuriyeti kurduk. Adını koyduk. O cumhuriyet bizlere o sorumluluğu verecek noktaya geldi. Fırsat eşitliğini verdi. Şimdi yapmamız gereken zaman ekonomisini uygulamaktır. Zaman kayıplarını azaltmaktır. Diyebilirsiniz, '15 yıldır iktidardasınız niye yapmadınız'. Yaptık. Bir Türkiye'yi, üç Türkiye yaptık. Türkiye'nin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyi birbirine yakın ettik. Yoları böldük, hayatları kurtardık. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Ama yolları böleriz Türkiye'yi böldürtmeyiz. Bu bizim kırmızı çizgimiz" dedi. "TERÖR ÖRGÜTÜ, NEVRUZ'DA BİLE KİMSEYİ TOPLAYAMAMIŞTIR" Başbakan Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bu milleti kardeşlerini birbirine düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun ne anlama geldiğini analar herkesten iyi bilir. 2015'ten önce dağa çıkan, daha doğrusu çıkarılan genç sayısı Bin 500'leri buluyordu. Bu sene sadece 4. Türkiye nereden nereye geldi. Neden oldu? Bir gelecek tasavvuru veriyoruz. Bir gelecek rüyası anlatıyoruz. Bir gelecek vizyonu veriyoruz. Bu vizyonda ne var genç kardeşimiz ona bakıyor ona göre hareket ediyor. İleriyi göremiyorsa, geleceği hayal edemiyorsa dağı tercih ediyor. Yok, parlak bir gelecek görüyorsa o zaman tercih etmiyor. Bugün bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır, baskısı kalkmıştır. Ne şehirde ne kırsalda terör örgütü; Nevruz'da bile kimseyi toplayamamıştır. Artık terör örgütünün ülkemiz için bölgemiz için büyük bir sorun olduğu gerçeği herkes tarafından, Kürt, Türk bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlarımız tarafından ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. Bu bizim için çok büyük bir imkandır." "İKİ TANE SEÇİLMİŞ VAR. İKİ SEÇİLMİŞLE ÜLKEYİ YÖNETMEK ZOR" 16 Nisan'ın önemli bir tarih olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım "16 Nisan'da ne olacak? Sandığa gideceğiz. Memleketin geleceğine karar vereceğiz. Biz bir değişiklik getirdik. Bu değişiklik Cumhuriyetin kuruluşundan beri yönetim sisteminde var olan bir takım anlaşmazlıkların son bulmasını amaçlayan bir değişikliktir. Bunun aslında ilk adımını 2007'de biz attık. Cumhurbaşkanı'nı seçemediğimiz için mecliste, cumhurbaşkanını artık millet seçsin diye karar verildi. Millet de bu kararı verdi. Ve milletin ilk seçtiği cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şu anda iş başında. İki tane seçilmiş var. İki seçilmişle ülkeyi yönetmek zor. Olmaz. Diyoruz ki milli irade bir yerde toplansın. Ona da sandıkta siz karar verin. Ülkeyi 5 yıllığına kim yönetecek, adını koyun. Daha sonra sizin olurunuz olmadan, onayınız olmadan bir takım oluşumlara fırsat kalmasın. İşte bu sistem onu getiriyor. 'Başkanlık sistemi Amerika'ya benzemiyor, Fransa'ya benzemiyor?'. Evet doğru. Bu milli bir sistem. Yerli bir sistem. Bizim ihtiyaçlarımıza göre belirlenmiş bir sistem. Bunun kararını da bizim milletimiz verecek. Amerika vermeyecek. Almanya vermeyecek. Her ne kadar onlar taraf oldu. 'Hayır' kampanyasında tam gaz gidiyorlar. Terör grupları ile kol kola gidiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar onların oy hakkı yok. Sadece konuşurlar. Vatandaşımız da onların dost mu düşman mı olduğunu çok iyi görüyor. Kararını ona göre verecek." "ZAMAN PARADAN DAHA ÖNEMLİDİR" Anayasa değişikliğinin getireceği en güzel şeyin, zaman ekonomisi olduğunun altını çizen Başbakan Yıldırım "Zaman paradan daha önemlidir. İşte bu yeni sitemde zamanı etkin kullanacağız. Yürüyerek değil, koşar adımlarla hedefimize gideceğiz. Şimdi yasama sınırları belli. İcraat, yürütmenin sınırları belli. Yargının sınırları belli. Herkes kendi alanında uyum içerisinde ülkenin geleceğine yönelik üzerine düşen görevi yapacak. Bu sistemin getireceği şey demokrasi de bir kademe daha üste çıkmaktır. Demokrasimiz daha güçlenecek. İstikrar sürekli olacak. Efendim hükümet kuruldu, kurulamadı. Anlaştılar anlaşamadılar. Zaman kaybı yok" şeklinde konuştu. "HAYIRCI KOROSUNUN TÜRKİYE'NİN VİZYONU İLE İLGİLİ, GELECEK TÜRKİYE'Sİ İLE İLGİLİ HİÇBİR FİKİRLERİ YOK" Başbakan Yıldırım ,. "Hayırcı korosunun Türkiye'nin vizyonu ile ilgili, gelecek Türkiye'si ile ilgili hiçbir fikirleri yok. Olamaz. Çünkü bunlar hayatında tek bir sorumluluk alıp, bir iş üretmiş değiller. Köprü yaparsın, karşı çıkarlar. Havaalanı yaparsın, karşı çıkarlar. Baraj yaparsın, karşı çıkar. Tünel yaparsın, karşı çıkar. Ne kadar hayırlı iş varsa, güzel iş varsa bunlar hep karşısında. Tecrübe ile sahip. Yapıp bitirdikten sonra en önce onlar kullanıyor. Böyle de bir özellikleri var. İş yapmak risk almak demektir. İş yapmak Türkiye için elini değil, başını taşın altına koymak demektir. Biz Avrasya tünelini yaptık. bir çoğu açıldığı zaman farkına vardı. Avrasya tüneli dünyanın en önemli projesidir. Denizin 106 metre altından geçen başka bir tünel yoktur dünyada. En derini al, Amerika'da 44 metre. Bir mühendislik harikasıdır. Kullanmayanların mutlaka kullanmasını öneriyorum. 2 kıtayı 3 dakika da birleştiren bir eserden bahsediyorum. Bunların tadını yaşayamıyoruz maalesef. Dünya'nın en güzel eserlerini, en büyük eserlerini hayata geçiriyoruz. Bunların keyfini doya doya yaşayamıyoruz. Gündem tamamen başka bir tarafa gidiyor. Yazık, günah değil mi bu ülkeye. Türkiye'ye bu kadar yüklenilmesinin arkasında kıskançlık var. Bunu bilin" dedi. TİKAD BAŞKANI BULUT: TÜRKİYE'DE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR Açılış töreninde bir konuşma yapan Türkiye İşkadınları Derneği (TİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut de, "Evet, Türkiye'de sistem değişikliğine ihtiyaç var. İş kadınları olarak önümüzdeki engelleri birebir yaşıyoruz, maalesef yol alamıyoruz. Bu engellerin kaldırılması gerekiyor. O nedenle de Türkiye'deki sistem değişikliğinin yanındayız. Bununla ilgili bütün iş dünyasının da yanında olduğu inancındayız. İstihdam seferberliğinde biz iş kadınları da varız. Kadın yatırımcılara pozitif ayrımcılık rica ediyorum" şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler