HABER

Başbakan Yıldırım: Diyanet Akademisi kuruyoruz

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Başbakan Binali Yıldırım, 'Diyanet Akademisi kuruyoruz. Tarikatların işi irşat etmektir. Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir, vatandaşın dini duygularını istismar ederek kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir. Bunun bedelini bu ülke 15 Temmuz'da ödedi' diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım İl Müftüleri Toplantısı'nda konuştu. "Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir" diyen Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle: Üzülerek söylemek isterim ki bazı tartışmalar, gözümüzün ışığı gibi korumamız gereken Diyanet İşleri Başkanlığı'na gölge düşürüyor. Tartışmalar, hakikatın bulunmasına hizmet ettiği zaman hiçbir sorun yok ama kafa karıştırmaya, kaos çıkarmaya dönük olduğu zaman gerçeklere gölge düşmüş oluyor. Elbette hepimizin, her Müslümanın görevi hakikate ulaşmak. Zira İslam, ebedi hayatımızın bir güvencesidir. Herkesten ve tüm vatandaşlardan beklentimiz, Diyanetin tartışmalar dışında, tartışmaların üstünde tutulmasına hassasiyet göstermesidir. Tarikatların işi irşat etmektir. Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir, vatandaşın dini duygularını istismar ederek kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir. Bunun bedelini bu ülke 15 Temmuz'da ödedi. Yüce dinimiz İslam kıyamete kadar bütün hurafelerden, tahrifattan uzak tutulmalıdır. Diyanet teşkilatımızın bırakacağı her boşlukta merdiven altı din tüccarları, istismarcılar, üfürükçüler, hurafeciler insanların itikadını bozan, yalan yanlış işler yapacaktır. Bunlar tabiatıyla esas değil istisnadır, azdır ama yine de mide bulandırmaktadır.

DİYANET AKADEMİSİ KURUYORUZ...

Hükümetimiz yeni bir adım atarak Diyanet Akademisinin kurulmasına karar verdi. Her şeyin akademisi var. Siyasetin akademisi var. Diyanetin akademisi en önce olması gerekirken maalesef en sona kalmış durumda. Geç olsun güç olmasın ama Diyanet Akademisi çok güzel hizmetlere vesile olacak, buna inanıyoruz. Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz.

Diyanetin bütün birimleri ile madde bağımlılığı, şiddet ve ırkçı davranışlara karşı gençleri uyarması gerekiyor. Din görevlilerimiz, müftülerimiz bu konuda kuşatıcı, kucaklayıcı, herkese hitap eden bir tavırla konuşmalısınız. Camiler herkesindir, sosyal hayatımızın merkezidir, kalbidir. Uzaklaştırıcı üsluptan uzak olmalıyız. Diyanet orta yoldur. Büyük camilerimizde kütüphaneler oluşturmamız şart. Ayrıca camilerimizin çevresi insanları cezbedecek şekilde yeşillendirilmeli, park gibi olmalıdır. Oradaki ortamın cami dışında da devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Üniversiteye girişteki kısıtlamayı, kat sayı engellerini kaldırdık. Kamuda kılık kıyafet adı altındaki engellemeyi kaldırdık. Kuran kurslarına 12 yaş altının gitmesini yasaklayan düzenlemeyi kaldırdık. Bu yasağın asıl amacı Kuranın öğrenilmesini yasaklamaktı. Belirli bir yaştayken hafızlığa gitti, hak kaybına uğramıyor, kaldığı yerden devam ediyor. Cemevleri ile ilgili kısıtlamalara son verdik. Din kitaplarının içine Alevilikle ilgili kısımlar ekleyerek, Alevi kardeşlerimizin isteklerini yerine getirdik. 2007'den bu yana Muharrem ayında Avrupa'daki vatandaşlarımızın taleplerini karşılamak üzere Alevi kanaat önderlerini Diyanet İşleri Başkanlığı'mız Avrupa'ya yönlendiriyor. Batı içine kapandıkça eski hastalıkları nüksediyor. Irkçı, çatışmacı, nefret tutumları ortaya çıkıyor. İslam güzellikler dinidir. İslam belli bir kültürel yerin değil, tüm yeryüzünün dinidir. İnsanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için lüzumsuz tartışmalardan kaçırmalıyız.

En Çok Aranan Haberler