HABER

Başbakan Yıldırım'dan kritik Anayasa değişikliği açıklaması

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Başbakan Yıldırım, AK Partili milletvekillerinin Anayasa değişikliği hususunda kafasını karıştıran 1-2 hususun bulunduğunu ve bazı düzenlemelerde mahsur olması durumunda ısrar etmeyeceklerini söyledi.

Yıldırım AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısındaki konuşmasında, El Bab saldırısında şehit olan 14 Türk askeri için "Türkiye, büyük bir mücadele içerisinde. Terörle mücadelemiz hem kendi topraklarımızda hem de sınırlarımızın ötesinde bütün şiddetiyle devam ediyor. Bu nedenle zaman zaman şehitlerimiz oluyor. Dün Fırat Kalkanı Operasyonu içerisinde El Bab’ı kuşatan, hakim yerleri ele geçiren kahraman askerlerimize pusu ve intihar saldırısında 14 kahraman evladımızı şehit verdik. Yaralılarımız var" diye konuştu.

"ANAYASA SORUNUNU ÇÖZMEK BİZE NASİP OLACAK"

Başbakan Yıldırım, 1982 Anayasası'nın bir darbe anayasası olduğunu altını çizerek AK Parti ile MHP'nin üzerinde uzlaştığı anayasa değişikliğine ilişkin "Anayasa sorununu çözmek bize nasip olacak" değerlendirmesinde bulundu.

"KAFA KARIŞTIRAN BİR-İKİ HUSUS"

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülmekte olan başkanlık sistemini öngören anayasa değişiklik teklifiyle ilgili AK Partili milletvekillerinin kafasını karıştıran bir-iki hususun bulunduğunu, bazı düzenlemelerde mahsur olması durumunda ısrar etmeyeceklerini dile getirirken, ancak teklifle ilgili kendilerini mutlu eden şeyin MHP'yi mutlu etmemesi durumunda uzlaşma sağlanamayacağını söyledi.

"1923'TE BEDEL ÖDEDİK; REJİMİ DEĞİŞTİRDİK"

Yıldırım, sistem değişikliği tartışmalarına değinerek, "Sayın Kılıçdaroğlu bir türlü anlamak istemiyor, Kemal Bey, Türkiye’nin rejimi belli, Cumhuriyet. 1923’te bedel ödedik, İstiklal Harbi’ni kazandık, rejimi değiştirdik, adını Cumhuriyet koyduk. Bu tarihte kaldı, o mesele 1923’te bitti. Şimdi artık yönetim ihtiyaçlarımızı karşılayacak, istikrarı esas alan hükümet sisteminden bahsediyoruz. Bizimki Cumhurbaşkanlığı sistemi, sistemin adı Cumhurbaşkanlığı sistemidir, nokta" dedi.

Yıldırım, terörün ve şiddettin Türkiye'yi vesayet altına almasına izin vermeyeceklerini belirterek " Millet olarak birlike ve beraberliğimizi koruyacağız" diye konuştu. Yıldırım, Irak ve Suriye'ye yerleşen terör örgütlerinin sadece Türkiye'yi tehdit etmediğini belirtip Almanya'da Noel pazarına düzenlenen saldırıyı hatırlatarak "Bu konudaki ikircikli tavır bırakılmalıdır. Türkiye terör örgütleriyle mücadelede işbirliğine hazır" yorumunu yaptı.

HALEP'TEKİ TAHLİYELER: 40 BİN SİVİL TAHLİYE EDİLDİ

Başbakan Yıldırım ayrıca, Suriye'de rejim güçlerinin kontrolüne geçen Halep'ten 40 bin sivilin tahliye edildiğini de söyledi. Yıldırım tahliye işleminin henüz bitmediğini ifade ederek tahliyelerin süreceğini söyledi.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Dünyanın baş belası terör insanlığa karşı işlenen suçtur. Terörle mücadele Türkiye’nin varlık mücadelesidir. Birlik ve bütünlüğümüzü her zaman muhafaza edeceğiz. Terörün Türkiye’yi vesayet altına almasına asla müsaade etmeyeceği. Terör karşısında millet olarak birlik ve beraberliğimizi sonuna kadar koruyacağız.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz, gazilerimize acil şifalar mevlamdan niyaz ediyoruz. Üzerine basarak ifade etmek isterim ki, dünyanın baş belası terör, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Terörle mücadele Türkiye'nin beka mücadelesidir.

Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin daim olması adına verilen büyük bir savaştır. Birlik ve bütünlüğümüzü her zaman muhafaza edeceğiz, Türkiye'yi vesayet altına almasına izin vermeyeceğiz. Terör ve şiddet Türkiye'yi, demokrasimizi ve hukuk yolundaki kararlılığımızdan asla vazgeçiremeyecek.

2016'nın son genişletilmiş il başkanları toplantısını gerçekleştiriyoruz, bugün 81 il teşkilatımızın bütün yönetim kademeleriyle, il başkanları, il kadın kolu başkanları, il gençlik kolu başkanları, il belediye başkanları olmak üzere 114. kez bir araya gelmiş olmamız bize, AK Parti'de istikrarın, hizmetin, sürekliliğin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Sizlerle birlikte olmak, aslında 80 milyon vatandaşımızla beraber olmak anlamına geliyor. Bütün belediyelerimizle, köylerimizle birlikte olmak anlamına geliyor. AK Parti siyasetinin ülkemize, vatandaşlarımıza kazandırdıklarını sizler iyi biliyorsunuz.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SADECE TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETTİĞİNİ İNANANLAR YANILIRLAR"

Biz AK Parti olarak bu millete olan borcunu hizmet üreterek ödemek durumunda olan bir kadroyuz. AK Parti'nin siyasi ilkelerini yerine getiren bu muhteşem kadro, Türkiye'nin yüzünü ağartan bir kadrodur. AK Parti hareketi birlik ve beraberliğimizin güvencesidir. AK Parti 79 milyon Türkiyemizin partisidir. Her şehrin, her vatandaşın partisi olduk, derdiyle dertlendik. Hiçbir AK Partili kardeşim, hiçbir şekilde ayrımcılık yapmadı, yapmayacaktır.

Her türlü ayrımcılığı reddettik, daima millet dedik. Ülkemiz baştan başa bayındır oldu, vatandaşlarımızın beklediği hizmetler birer birer gerçeğe döndü. Bu heyecanı koruduğumuz için bugün milletin duası ve desteğiyle bu emaneti yine bizler taşıyoruz. Bu emanete sadakat göstermek bizim en şerefli görevidir.

"TERÖR DÜNYANIN ORTAK SORUNUDUR"

Değerli kardeşlerim, özellikle son dönemde terör örgütleri canları yandıkça, asimetrik eylemlere başladılar. İstanbul ve Kayseri'de yaşanan saldırıların arkasından son olarak Rus Büyükelçi'ye yapılan alçakça suikast, tüm dünya olarak terörü doğru bir zeminde değerlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor. Teröre karşı hiçbir ülke biz güvendeyiz diyemez. Türkiye'nin maruz kaldığı terör saldırılarını, sadece Türkiye'nin meselesi olarak görmek fahiş bir hatadır. Irak ve Suriye'ye yerleşmiş olan terör örgütlerinin sadece Türkiye'yi tehdit ettiğine inananlar yanılırlar.

Terör dünyanın ortak sorunudur, uluslararası toplum terör karşısında ikircikli söylemi bir kenara bırakmadı, tamamen aynı tavırı almalıdır. Başarının önemli şartlarından bir tanesi budur. Sizin teröristiniz kötü, benimki iyi anlayışı maalesef terörü bitirmeye değil, terörün daha da azmasına neden olmaktadır. Terörle mücadele hassasiyetini gözeten herkesle işbirliği yapmaya hazırız. Demokrasi, hukuk ve insanlık mücadelemizi hiçbir terör örgütü, hiçbir cinayet şebekesi durduramayacak. Unutmayalım ki, teröre karşı en büyük gücümüz ve sermayemiz birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimizdir. Birlik ve kardeşlik ruhuyla bu mücadelede mutlaka ve mutlaka zaferle sonuçlanacaktır. Güney sınırlarımızda maalesef ciddi bir kaos var. Ciddi bir otorite boşluğu var.

HALEP'TEN 40 BİN KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

Adeta hükümet yok, yanıbaşımızda Halep'te yaşanan insanlık dramı bütün dünyanın gözünde cereyan ediyor, dünya yine sessiz, yine sağır yine dilsiz. Ancak Türkiye şartta, her zorluğa rağmen her zaman olduğu gibi bu insanlık dramına, bu vahşete sessiz kalmadı, kayıtsız kalmadı. Türk milletinin gönlünü, kalbini, vicdanını harekete geçiren sivil toplum örgütlerimiz, AFAD yetkililerimiz hemen gecikmeden oradaki mazlum, masum insanlara yardım ellerini ulaştırdılar.

Yine parti teşkilatlarımız, sizler seferber oldunuz. Hükümet olarak, başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere biz de muhataplarımızla, Rusya ile İran ile çok yoğun bir diplomasi görüşmeleri yaptık ve ateşkesin gerçekleşmesini sağladık. Ve sivillerin Halep'ten tahliyesini başlattık. Bugüne kadar 40 bin civarında sivil, ateşin içinden alınarak emniyetli bölgelere gönderilmiştir.

Barışa kurşun sıkmak için gereken her türlü çabayı gösterdiler, buna rağmen muhataplarımız üzerindeki yoğun diplomatik baskımızla bu insanların imdadına yetişmeyi başardık. Tahliyelerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için çalışmalar bitmiş değil.

Masumların yarasını sarmak, onların can güvenliğini sağlamak için Türkiye olarak başından beri her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Bize "Aferin" diyenlerin methiyesine ihtiyacımız yok, biz inancımızın, insanlığın gereğini yapıyoruz. Değerli kardeşlerim, AK Parti siyaseti, evrensel değerlerin siyasetidir.

Türkiye'nin 61 il ve bütün renkleri bizim siyasetimizde kendini bulur, kendini görür. AK Parti ayrıştıran değil, kaynaştıran bir partidir. 14 yılda büyük eserler kazandırdık, daha evvelsi gün dünyanın en önemli, mühendislik açısından en zor projesini yaptık.

İki kıtayı denizin altından bir tünelle birbirine birleştirdik. Bu proje daha bitmeden kendi alanında beş tane uluslararası ödül kazandı. Dünyada yaprak kımıldamazken, krizden yatırımlar durmuşken, Türkiye bir yıl içerisine ardı ardına, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli'ni hizmete aldık. "

En Çok Aranan Haberler