Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam ATV’de, gazeteciler Mehmet Barlas, Erdoğan Aktaş, Erdal Şafak ve Dr. Süleyman Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
LİBYA OLAYLARI: Tunus’la başlayan bu süreci Mısır devam ettirdi. Temenni ederiz ki iki halkın da arzuladığı yönetime ulaşılsın. Bu dalga Körfez ülkelerine de sarmış bulunuyor. Biz de bu süreci takip ediyoruz. Libya bizim için önemli. Orada resmi kayıtlara göre 30 bin Türk bulunuyor. Aldıkları işlerin toplam tutarı 30 milyar dolar civarında. Oradan bir tahliye başlattık. Şu ana kadar 7 bin 352 vatandaşımız gelmiş durumda. Hala resmen Kaddafi ile irtibatımızı kesmedik. 3 kez kendisiyle görüştüm. Muhalif kanatla da irtibatımızı sürdürüyoruz. Mısır ile Libya arasında benzerlik görmüyorum.
BOP YÜRÜMEDİ: Büyük Ortadoğu Projesi konusunu Türkiye’de tanımlamak noktasında ciddi bir celişki var. Bu nedir diye sorduğunuzda ben doğru tanımlayanı görmedim. Bunun eş başkanı üç ülke vardı. İtalya, Türkiye yemen. Bu doğuşta yürümedi. Türkiye kadın haklarıyla ilgili ve demokrasi noktasında önemli bir görev üstlenecekti. Ama bu doğuşta yürümedi.
HASDAL’I BİLİYORUM: Genelkurmay Başkanımızla, Cumhurbaşkanı resepsiyonuna katılmama, kanaatlerimi paylaştım. Kendisine ‘Yaptığınız bu iş doğru değil’ dedim, ‘Yanlış yapıyorsunuz çünkü burası cumhurun başıdır’ dedim. ‘Sizin alternatif kutlama yapmanız bir defa çok ciddi bir tersleşmeye gidiştir, bu milletle sizi koparır.’ ‘Bugüne kadar olan gelişmeler, bizim alışkanlıklarımız ve malum konular’ dedi. Malum konuları da anlıyorsunuz, başörtü meselesi. Bu hakikaten şık olmadı.
Şık olmadığı kadar da ciddi eleştiriler geldi. Tabii bu milleti huzursuz etti. Hasdal tamamiyle askere bağlıdır. Gidişlerinden şahsen benim bilgim var. Günübirlik, aynı gün kendilerinden bilgi aldım. Kendileri açısında bir psikolojik süreç olması bakımından oraya gitme durumları olduğunu bildirdiler. Ben de doğrusu normal baktım olaya ‘İnsanidir’ dedim Genelkurmay Başkanı’nın, kuvvet komutanlarının böyle bir insani görevi böyle bir anda yerine getirmelerine... (‘Bu olayı bir protesto olarak yorumlamadınız açılan davaya karşı?’ sorusu üzerine) Hayır... Hayır...
1. OLMAZSAK ÇEKİLİRİM: Ben seçim için oran vermiyorum, eğer partim 1. parti olmazsa genel başkanlıktan çekiliyorum, Anadolu’yu dolaşacağım. Ama Kılıçdaroğlu sen parti olarak birinci olmazsan bırakıp gidecek misin? Aynı şekilde Bahçeli... BDP zaten bağımsız girecek. Zaten onların Türkiye’nin tümüne hitabetmek gibi bir derdi yok. Bir etkin unsura hitap ediyorlar. Benim oran koyma imkanım yok çünkü ben yıldızları bugüne kadar hiç saymadım. Onlar kendi yetkisinde olmayan bir şeyi konuşuyor.
SARKOZY’Yİ UYARDIK: Biz kendisini çok uyardık. ‘Türkiye’ye bu yaklaşım tarzınız doğru değil’ dedik. Birand’la yaptığı görüşmeyi okumadım ama bunu da kendisine sorarım. Biz buralarda kalıcı değiliz, sizde öyle. Bize AB müktesabatı kuralları içinde hareket edin. Oyun içinde kural değiştirmeyin. AB’nin Türkiye’ye Türkiye’nin de AB’ye ihtiyacı var. Çıkıp açıklayın, bizi almıyoruz diye. Biz birçok AB ülkesinden çok ilerideyiz. Onlar herhalde bizim terk etmemizi istiyorlar. Biz de bunu istemiyoruz.
"BEDELLİ ASKERLİK DEĞERLENDİRİLİYOR"
Bedelli askerlik konusunun da değerlendirilmekte olduğunu dile getiren Erdoğan, sözleşmeli personelin kadro konusundaki tepkisini anlamakta zorlandığını belirtti. Onların zaten kadrolu, sadece sözleşmeli olduğunu vurguladı. Erdoğan, her alanda istihdamın olduğunu ancak bazı alanlardaki istihdamın çok sınırlı olduğunu sıkıntının da bundan kaynaklandığını dile getirdi.
SÖZDE AİLE SİGORTASI BİZİM YILLIK YATIRIMIMIZA EŞİT
Erdoğan sözlerine şöyle de vam etti: Biz vatandaşı hiçbir zaman yapmayacağımız sözlerle aldatan yapıda olmayacağız. Bakın sözde aile sigortası olarak ortaya konanı geçenlerde açıkladım. Burada ne kadar büyük bir hesap yanlışı var tekrar açıklamakta fayda var.
Yardım yapılacak hane sayısı 3 milyondan fazla. Her haneye aylık 600 TL yardım yapılırsa 1 milyar 968 bin lira yapıyor. Yıllık maliyeti 24 milyar TL. Her haneye 925 lira verilirse ailesi sigortasının bütçeye yıllık maliyeti 36 milyar TL.
Sadece bu vereceğin sözde aile sigortası ücreti. Bu geçen yıl itibariyle bizim yatırıma yaptığımız yatırıma eşit. Buna inanmak kabullenmek mümkün mü.
Biz farklı sekilerde sosyal devlet olmanın gereklerini yapıyoruz. Fakir fukaraya erzak desteği sosyal yardımlaşmadan maddi destek veriyoruz. İleriye gidiyoruz engelliler için bakım ücreti veriyoruz ancak bu kadar değil. Ders kitaplarını ücretsiz veriyoruz.
Mısır Tunus Libya’da olanlar için net istihbarat bilgisinin gelmesine gerek yok. Ancak takdir edersiniz ki bunlar ülkeler arasındaki ilişkiler gereği açıklanacak şeyler değil. Bazı şeyler hissedilir ancak susulur.
Biz bugün bundan sonraki ilişkiler için neler yapabileceğimizi görüştük. Varsa orda vatandaşlarımız onları nasıl tahliye edeceğiz bunları değerlendirdik.
Başbakan “Castro hakkında kimse konuşmuyor kimse ondan bahsetmiyor sorusu üzerine”, “Neden bahsetsinler orada petrol yok” dedi.
"CHP'NİN DEMOKRASİ ANLAYIŞINI BELGELERLE AÇIKLAYACAĞIM"
Erdoğan, Sayın Kılıçdaroğlu Dersim arşivinin açıklanmasını istedi. O arşivde ne var sorusuna, “O konuda yanlış anlaşılma var. Başbakanlık arşive her zaman herkese açıktır. Eğer benden Dersim ile ilgili bilgi almak istiyorsa bundan önce açıkladığımız bazı belgeler gibi onu da açıklarız. Ancak biz CHP’nin demokrasi anlayışını belgelerle açıklayacağız “ cevabını verdi.
İstanbul ile ilgili “Çılgın Proje” çalışmalarının sorulması üzerine Başbakan zamanı gelince haritalarla belgelerle açıklayacağız dedi.
Hangi proje ile anılmak isteyeceği konusuna değinen Erdoğan, Türkiye'nin sağlık, eğitim ulaşım gibi alanlarda önemli adımlar attıklarını bundan sonraki dönemde özellikle ulaşımda hızlı tren, havayolu taşımacılığı, ARGE konusunda bugüne kadar hiç tartışılmadığını bu konuyu ciddi olarak ele aldıklarını, "Yerli helikopter, kendi jetimizi uçuracağız" dedi ve "Milletim böyle bir başbakanım var Allah razı olsun desin" yeter.