AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, Ak Parti Elazığ İl Danışma Meclis Toplantısına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ak Parti Elazığ İl Danışma Meclis Toplantısına AK Parti Elazığ milletvekilleri Zülfü Demirbağ, Şuay Alpay, Sermin Balık, Faruk Septioğlu, Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu ve partililer katıldı.
Toplantının devamında konuşma AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, The Times gazetesinde yer alan Başbakan Erdoğan ve Türk Hükümetini hedef alan ilana tepki gösterdi.
İpek, partisinin Elazığ İl Danışma Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Gezi olayları başta olmak üzere ülke ve dünya gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İpek, Ak Parti’nin politikaları sonucu Türkiye’nin 10,5 yıldır her gün ilerlediğini, 10 yıl öncesine göre çok daha özgür bir ülke olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ilerlemesini, bölgesinde bir güç haline gelmesini istemeyen birtakım çevrelerin bunu hazmetmediğini belirten İpek, “Türkiye büyüyüp, bölgesinde büyük bir güç olmasına başlamışından sonra birileri rahatsız oldu. Gezi olaylarının sebebi de budur. Bugüne kadar 10,5 yıl boyunca tüm seçimlerden başarıyla çıkmış bir iktidar, geleceğini çok düzgün ve doğru planlayan bir iktidar ve arkasından son seçimde almış olduğu yüzde 50'nin daha üzerinde bir oy oranıyla yeni seçimlere hazırlanan bir iktidarı hazmedemediler. Henüz olaylar başlamadan 10 gün önce bir kısım yabancı ajanslar canlı yayın araçları kiralamışlar. Olaylar başladıktan yarım saat sonra Uluslararası Af örgütü gezi olaylarıyla ilgili hemen rapor düzenlemiş. Şuanda Suriyeyle ilgili niye düzenlemiyorsunuz. Yüz bin insan öldü. Mısırda insanlar katlediliyor, dünyanın gözü önünde. Neye bir rapor düzenlemiyorsunuz. Orda birkaç ağaç alındı başka bir yere taşındı diye göstermelik ortaya çıkarılan bir olayı sanki Türkiye’de çok büyük bir kargaşa varmışçasına işadamlarımızı, Türkiye’yi etkilemeye yönelik sahte bir girişimde bulundular: Hiçbir işe yaramadı. Gezi olayları demokrasimize tahammülü olmayanların, Ak partiye olan desteğe tahammülü olmayanların düzenledikleri bir saldırıydı, geçti, gitti. Ama bu hepimize çok büyük dersler de vermiş oldu.” diye konuştu.
“HİÇBİR ŞEKİLDE DİKTATÖR OLAMAZ”
Gezi olaylarından sonra beklediği sonucu yakalayamayanların dağılıp gittiğini belirten İpek, “Rahat durmuyorlar. Birkaç gün önce TheTimes’ta bir sayfa kiralamışlar. Türkiye’den bihaber, Türkiye’yi hiç tanımayan birkaç tane artiste imza attırmışlar. Türkiye’nin aleyhine bir şeyler yazmaya çalışmışlar. Şimdi o imzayı atanlara açık ve net söylüyorum; insanlıkla zerre kadar ilişkiniz varsa neden Suriye'de katledilen, ölen insanlarla ilgili o The Times gazetesinde yer ayırtıp altına imza atmıyorsunuz? Mısır'da bir sürü insan katledilip ölürken onları görmezden gelip The Times’ın sayfalarında yazı yazmıyorsunuz ve Türkiye'de yüzde 50 oy almış bir partiye karşı böyle saygısızca fütursuzca yer alıyorsunuz? Şuradan çok açık ve net söylüyorum, şiir yazdığı için, şiir okuduğu için, hizmetleriyle İstanbul halkının gönlünü kazanmış, arkasında halk desteği olan bir insanın sırf şiir yazdığı için hapse girmiş bir insandan, o kelimeyi kullanmak bile istemiyorum, hiçbir zaman, hiçbir şekilde diktatör olmaz. Bu cümleyi kullanmaları siyasi edebe de uymamaktadır."
“SEÇİMLER BATIYA GÖRE ÇAK DAHA SAĞLIKLI YAPILIYOR”
Türkiye’de seçimlerin batılı ülkelerin birçoğundan çok daha sağlıklı bir şekilde yapıldığına dikkat çeken İpek, şöyle konuştu. “Ak Parti almış olduğu oyların tamamını alnının akıyla ve hakkıyla almaktadır. Ve hizmet ürettiği için almaktadır. 10 yıldır Ak parti iktidarına gönül verenler destek verenler daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve özgürlük için mücadele etmiştir. Bugün Türkiye 10 yıl öncesine göre çok daha özgür bir ülkedir. O imzayı atanlara söylüyorum. Türkiye çok daha özgür bir ülkedir. Çok daha geleceğine doğru hesaplayan bir ülkedir. Türkiye’yi tanımayan o artistlere de sesleniyorum. Ona yer ayıranlara da sesleniyorum. Önce gelin Türkiye’yi tanıyın, insanları tanıyın, insanların demokrasi mücadelesi için neler yaptığını bir görün, gelin sandıkta nasıl mücadele edilir onu öğrenin.”
MISIRDAKİ OLAYLAR
İpek, Mısır’da yaşanan olaylara tepki gösterdi. Mısır’da yüzde 52 oy alan bir cumhurbaşkanının yönetimden uzaklaştırıldığını ve cumhurbaşkanına destek verenlerin katledildiğini belirten İpek, “Mısıra demokrasi gelmesini isteyenler mısırdaki demokrasinin sonucundan memnun olmadılar: sonucundan memnun olmayacaktın peki niye seçim niye yaptın. Seçim sonuçlarına katlanamıyordun madem o zaman halkın önüne niye sandık kurdun. Demokrasi dünyanın her yerinde batılılara sesleniyorum, siz kendiniz için kendinize layık gördüğünüz demokrasiyi, sandığı, seçimi, insan haklarını neden mısıra çok görüyorsunuz. Orada haksız bir yönetime çok daha f1azla dik bir şekilde karşı durmanız gerekirken neden sessiz kalıyorsunuz, görmezden geliyorsunuz.
Eskiden gezi olaylarından önce sandıktan muhalefet korkuyordu. CHP korkuyordu, MHP korkuyordu, BDP korkuyordu sandıktan. Sandıktan şimdi batı da korkmaya başladı. Türlü türlü şeyler yapmaya başladılar. Batı Türkiye’ye çifte standart uyguluyor. Türkiye’nin demokrasi gelişimi Türkiye’yi bölgesel bir güç yapıyor. Elimizdeki tek imkan sandık ve seçimlerdir. Sandık ve seçimler Türkiye’yi güçlendiriyor ve büyütüyor. Türkiye güçlenip büyüdükçe bölgesel bir güç oldukça Ortadoğu’da söz sahibi olan en büyük güç olacak. Bu bizim kaderimiz. Bu kaderden ne biz kaçabiliriz. Ne de bizi batı engelleyebilir.” Şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan İpek, şöyle devam etti: “Biz partimizi kurduğumuzda programımıza bütün bunların hepsini yazdık. Dedik ki olağanüstü hal olmak üzere başta, bunu geldiğimiz gün kaldıracağız ve bütün demokratik adımları atacağız. Yapmış olduğumuz bütün demokratik adımdan o gün iktidara geldiğimiz ilk gün başlamıştı. Yani insanların insan olmasından kaynaklanan bütün haklarıyla ilgili şuan yapmış olduğumuz bugün çözüm süreci denilen o önceki yapılanların devamıdır. Bundan sonra da Türkiye’de yaşayan bütün insanlarımız için demokratik haklardan yararlanması adına bunu cesaretle atabilecektir. Çünkü bugün parlamentodan üçte iki bir çoğunluğumuz var. Çok önemli bir millet desteğimiz var: Bu adımları atabilecek bir liderimiz var. Çözüm sürecinde başından itibaren cesaretle adım atığımız özellikle bölgemizde o sıkıntıları çeken insanlarımızın huzur içinde yaşaması için attığımız çok önemli adımlardır. Hiçbir şekilde istismara müsaade etmedik. Bununla ilgili güvenlik zaafiyeti oluşmasına da izin vermeyiz: Biz demokratik adımları atarız ama güvenlikle ilgili tedbirlerimizi sonuna kadar atarız.”
YENİ ANAYASA
İpek, yeni anayasayı öyle yada böyle yapacaklarını kaydetti. Bu milletin yeni bir anayasa istediğini vurgulayan İpek, şunları söyledi: “Anayasalar haklar bildirisidir. Dünyada hakları bildirisi şeklinde yayınlanan anayasalar 60 ihtilalinden sonra hakları vermeyen ülkeyi demokrasiyle yönetmeyen, Türkiye’ye vesayet rejimleriyle dizayn eden son sözü milletin seçtiklerine değil, anayasa mahkemesine, Danıştay’a verdiren bir sistemdir. Böyle bir anayasa yapmışlar. Hem 31 anayasası hem 8 anayasası ülkemizde insanımızın kullanması gereken, batıdaki diğer demokrasilerde var olan ama bizim insanımızın kullanamadığı hakları anayasalara yazılmadığı metinlerdir. Biz son 26 maddeyi hatırlarsanız Referandumla el birliği ile geçirdik bu 26 maddelik anayasayı değiştirdik ve işin rengi değişti. Vesayet rejiminin en önemli ayakları yıkıldı. Ama yeterli değildi. Biz iktidara geldiğimiz günden buyana muhalefete şunu söyledik. Gelin birlikte anayasa yapalım dedik. CHP dedi ki biz sizinle anayasanın A’sını bile konuşmayız. Muhalefet bizimle anayasa yapmaya yanaşmadı. Biz kendimiz 26 maddelik anayasa değişikliğini hazırladık, ve 2007 seçimlerinden sonra 2011 seçimlerinden önce biz bu sözümüzü yerine getirdik ve bugün Türkiye çok daha demokratik ve özgür bir ülke haline geldi. Ama buna rağmen biz diyoruz ki gelin anayasayı birlikte yapalım. işi uzatıyorlar da uzatıyorlar. Açık ve net söylüyorum. TBMM’de milletvekillerinin elinde anayasayı değiştirme yetkisi vardır: anayasa uzlaşma komisyonu milletvekillerinin sahip olduğu kurucuyu iradeyi kullanma yetkisini engelleyen, önleyen, uzatan o nu zamana yayarak anayasa yapmayı engelleyen bir komisyona d7önüşmemelirdir: bunu önlemek için genel başkanımız gelin anlaştığımız, uzlaştığımız maddeleri çıkaralım demiştir, bundan da kaçınmışlardır. Niye, hepsi o 82 anayasasına o kadar sahiptirler ki o üç parti. O anayasanın değişmesinden çok korkuyorlar. Kim talimat veriyorsa. Sayın Şandır çıktı biz MHP olarak 48 maddenin çıkmasına hazırız dedi, kim kulaklarını çektiyse bir gün sonra Bahçeli caydı. Ama ne olursa olsun. Artık bu millet yeni bir anayasa istiyor ve bunu başaracağız. Öyle yada böyle, hep birlikte başaracağız.”
İpek ile beraberindekiler, toplantının ardından AK Parti Elazığ İl Teşkilatınca düzenlenen iftara katıldı.
Muhabir/Arzu Akın
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz