ANKARA (ANKA) - Kılıçdaroğlu, "Terör konusunda duyarlı olan bir siyasi iktidar, hükümet programına terörle ilgili bir cümle yazar. Hükümet programı okunuyor, parlamentoda oylanıyor, Allah rızası için terörle ilgili bir cümle yok. Terör konusunda duyarlı olan tek bir parti var o da biziz, Cumhuriyet Halk Partisi" dedi.
Kılıçdaroğlu, terör ve Kürt sorunu konusundaki kritik randevusu öncesinde Başbakan Erdoğan'la Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 19. Olağan Genel Kurulu'nda bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, kendisinden önce kürsüye gelen Başbakan'ın terör konusundaki sözlerine yanıt verdi. Türkiye'de 30-35 yıldır terör sorunu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan "terör konusunda çok duyarlıyız, vesaire, vesaire' dedi. İnanmıyorum arkadaşlar, kimse kursa bakmasın. "Niye inanmıyorsun' diye bana sorabilirsiniz, haklı olarak. Terör konusunda duyarlı olan bir siyasi iktidar, hükümet programına terörle ilgili bir cümle yazar. Hükümet programı okunuyor, parlamentoda oylanıyor, Allah rızası için terörle ilgili bir cümle yok. Terör konusunda duyarlı olan tek bir parti var o da biziz, Cumhuriyet Halk Partisi. Bunu kıvançla, övünçle her yerde söylüyoruz. Bu konuda duyarlıyız" dedi. Bu konuyu siyaset malzemesi yapmamaya da özen gösterdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnsan hayatı siyaset malzemesi olmaz" diye konuştu.
Terörün 30-35 yıldır çözülmemesinin sorumlusunun siyaset kurumu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ilk Eruh baskını olduğunda o dönemin siyasetçilerinin "iki tane baldırı çıplak' dediğini ifade ederek, "Ne iki baldırı çıplağı, geldiğimiz noktaya bakın. Siyaset kurumu çözüm üretmedi, kaçtı. Türkiye'nin en temel sorunundan kaçtı" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, partisinin çözüm modelini anlatırken, bu çözümde hiçbir dayatmanın olmadığını belirterek, "Biz bir yol haritası öneriyoruz. Biz yeni bir açılım modeli önermiyoruz" dedi. Çözüm önerilerinin içini, görüşleri olmasına rağmen doldurmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Anayasa'da da bizim görüşümüz var, her siyasi partinin var ama bir araya gelelim, görüşlerimizi uygarca tartışalım. Bir çözüm yolu üretebiliriz, o çözüm yolunu ürettiğimiz zaman da terör belasını bu ülkenin yakasından alıp çöp sepetine atarız" dedi.
-"O DÖNEM SÖYLEDİĞİ KADAR MASUM BİR DÖNEM DEĞİLDİ"
Başbakan Erdoğan'ın 2009 yılında her partiden randevu istedikleri, ancak bu konuda yalnız kaldıkları yönündeki eleştirisine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "O dönem söylediği kadar masum bir dönem değildi, kimse kusura bakmasın. Biz o dönemin görüntülerini, daha henüz toplumun hafızasından da sildiremedik, kazınmış o dönemin görüntüleri. Devlet dediğiniz kurum, meşru zeminde sorunlara çözüm arar. Devlet dediğiniz kurum, yargı ile terörü bir araya getirmez. Kimse kusura bakmasın, devlet farklı bir organdır, organlar bütünüdür, meşru zeminde çözüm üretir, meşru zeminde çalışır, meşru zeminde görüşme yapabilir. Bizim amacımız budur" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, siyasi parti liderlerine seslenirken, "Bizim önerimiz eksik olabilir, bizim önerimizi yanlış da bulabilirsiniz. O zaman siz önerinizi getirin biz size destek verelim. Amaç bu sorunu çözmek değil mi, amaç Türkiye'nin gündeminden terörü sonlandırmak, söküp atmak değil mi? Biz iyi niyetle yol çıkıyoruz, önyargısız yola çıkıyoruz" dedi.
-YUNANİSTAN POLEMİĞİ-
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ekonominin iyi yönetilmediğini belirtirken, Başbakan Erdoğan'ın kendisi için, "Bakınız Sayın Genel Başkan geçtiğimiz hafta bir televizyon programında çıktı. Yunanistan ekonomisinin Türkiye ekonomisinden daha iyi olduğunu iddia etti" şeklindeki sözlerine de yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan Yunanistan'la ilgili söylediğim bir sözden içerlemiş öyle anlaşılıyor. Benim söylediğimi de tam kavrayamamış, kusura bakmasın. Benim söylediğim; Batı'daki kriz bizim 2001'de yaşadığımız kriz değildir. Batıdaki kriz, finans kapitalin krizidir, üreten sermayenin değil. Batıdaki krizi doğuran temel unsur, Çin ve Hindistan'dır. Dünya dengeleri değişiyor. Yunanistan'daki kriz farklı, bu kriz yoksulları krizi değil, bu krizi zenginlerin krizidir. Zenginlerin krizi olduğu içindir ki, çözümü zordur. Yoksulun krizini çözmek kolaydır. Yunanistan'da kişi başına gelir 20-25 bin dolardır. Onun için zordur oradaki krizi çözmek, elbette ki o kriz bütün Avrupa'yı etkiliyor" dedi.
Dünyada üretim merkezlerinin değiştiğini, üretim merkezlerinin Doğu'ya, Hindistan'a, Çin'e kaydığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu gerçekleri görmeden siz Türkiye'de ekonomiyi sağlıklı tahlil edemezsiniz, önce dünyayı göreceksiniz" dedi. Yunanistan'la Türkiye ekonomisinin, nüfusunun, büyüklüklerinin kıyaslanamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, Yunanistan'ın çok farklı, Türkiye'nin çok farklı bir ülke olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye için dünyanın en büyük 18. ekonomisi olduğunun söylendiğini, ancak Türkiye'nin 1998 yılında 20 büyük ülke arasından 15. sırada olduğunu kaydetti. Daha sonraki yıllarda Türkiye'nin 16., 17. ve 18. sıraya düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Arkamızda iki ülke kaldı, onlar da bir hamle yapıp geçerlerse ilk 20'nin altına düşeceğiz. Niye bu gerçekleri görmüyoruz? Türkiye evet büyüyor, kimse büyümüyor demedi ki. Ama benimle beraber yola çıkan, benden daha hızlı büyüyorsa Türkiye küçülüyor demektir. Ben, 1998 yılında ilk 15'teysem, 2012'de 18'e düşüyorsam birileri benden daha hızlı koşuyor demektir, benim ağırıma giden o, söylemek istediğim o, hükümete anlatmak istediğim o, senden daha hızlı gelişen var bunu söylüyoruz" diye konuştu.