ANKARA (ANKA) - Toprak yaptığı yazılı açıklamada, bir ülkede bir başbakanın gündelik yaşamın bütün detaylarına karışmaya ve yaşamı kendi zihniyetince şekillendirmeye başlamışsa orada demokratik hiçbir değerden ya da yönetim anlayışından bahsedilemeyeceğini savunan Toprak, "Başbakan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisi için kanal yönetimini kınaması ve savcıları göreve çağırması vahim, otoriter ve sağlıksız bir yaklaşımdır" dedi. Daha önce de yargıya talimat verdiği söyleyen Başbakan'ın yine yargıya talimat vermeye kalktığını ifade eden Toprak şöyle devam etti:
"Hani yargı bağımsızdı Sayın Başbakan? Demokratik ülkelerde yargı talimat almaz. Yargının talimat aldığı yerde demokrasi ve güçler ayrılığı olmaz. Bu yaklaşım farklı açılardan analiz edilebilir; Başbakan'ın diziye müdahalesi rol çalma ve gündem değiştirme çabasıdır. Ancak vahim olan Başbakan'ın kendisinde her şeye karışma hakkını görebilmesi ve bunu doğal algılamasıdır. Dünyada otoriter ve totaliter rejimler bireyin gündelik hayatına müdahale ederler. Bir Başbakan bir halkın kaç çocuk yapacağına, ne izleyeceğine, ne okuyacağına, gazetelerin ve köşe yazarlarının ne yazacağına ve yurttaşların ne izleyeceğine kadar her şeye karışma hakkını kendinde görüyorsa orada demokratik yönetim ve zihniyet ortadan kalkmıştır demektir."
-"BİRİLERİ BAŞBAKAN'A DİZİNİN KURMACA OLDUĞUNU ANLATMALI"
Toprak, her alanda sıkışan ve çözüm üretme becerisini yitiren AK Parti'nin, şimdi gündelik manevralarla kendisini gündemde tutmaya ve gündem belirlemeye çalıştığını ileri sürerek, "Birileri Sayın Başbakan'a dizinin kurmaca olduğunu ve kurmacanın da ne olduğunu anlatmalıdır. Bir belgeselden değil bir filmden söz ederken onun niteliklerini de bilmek gerekir. Ancak Sayın Başbakan, "Ben kurmaca olana da karışırım' diyorsa o zaman başbakanlığı bırakıp senaryo yazmaya başlasın. Belki böylesi herkes için daha hayırlı olur" dedi.