Ramazan Bayramı'na İstanbul'da giren Cumhurbaşkanı Gül, bayram namazını Emirgan Camisi'nde kıldı.
Camiye oğlu Ahmet Gül'le birlikte gelen Gül'ü, cami önünde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın karşıladı.
Gül, cami çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, bütün vatandaşların bayramını tebrik ettiğini belirterek, Ramazan Bayramının başta bütün vatandaşlar olmak, üzere bölgedeki tüm Müslümanlara ve bütün insanlığa hayırlar, iyilik, barış ve huzur getirmesini temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin, “Ergenekon Davasında karar çıktı. Sizin çalışma arkadaşınız İlker Başbuğ da müebbet hapis cezası aldı. Bildiğimiz kadarıyla sizin bir yorumunuz olmadı. Acaba nedir değerlendirmeniz?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Tabii ki yargı süreci bitmiş değil. Başta söylediğiniz gibi bu uzun bir süreç. Bütün gerek suçlamaların, gerek cezaların kesinleşmesi için Yargıtay safhası, yani temyiz safhası vardır. Ayrıca Türkiye uluslararası hukuku da tanıdığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi vardır. Şüphesiz ki beraber çalıştığımız sayın Genelkurmay Başkanı'yla ilgili üzüntü duyuyorum. Fakat dediğim gibi, kesin değildir bunlar. Kanun yolları hep açıktır. Ümit ediyoruz ki; önümüzdeki dönem içerisinde gerek Yargıtay, gerek diğer safhalarda, varsa bütün yanlışlar bunlar hepsi düzeltilir ve kamuoyunun vicdanını tatmin edecek kararlar çıkar."
'AİLELERİNİN ACISINI PAYLAŞIYORUM'
Cumhurbaşkanı Gül, "Gezi Parkı olaylarıyla biliyorsunuz Eskişehir’de 19 yaşında bir genç rahmetli olmuştu. Görüntülerin silindiği ortaya çıktı. Başsavcılık açıkladı, bir polisin tutuklandığı belirtildi. Acaba yorumunuz var mıdır?" sorusu üzerine ise şunları kaydetti:
"Bütün bu olaylarda hayatını kaybeden herkesten büyük acı duyduk. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerinin hepsinin acısını da paylaşıyorum. Ümit ederim ki bu tip olaylar tekrarlanmaz. Tabii ki hukukun üstün olduğu, demokrasinin geçerli olduğu bir ülkede barışçı bir şekilde insanlar görüşlerini ifade ederler. Gösteri yapma hakkı, itiraz etme hakkı şüphesiz ki vardır ama bunlar kanunlar çerçevesi içerisinde, eğer barışçı bir şekilde yapılırsa, şüphesiz ki bunlar daha çok dikkate alınır ve o zaman etkisi olur. Tekrar söylüyorum; bu ülke hepimizin ülkesidir, hiçbirimizin birbirimize üstünlüğü yoktur. Hepimizin hem ülkemizi güçlü yapmak, hem halkımızı mutlu yapmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstermemiz gerekir. Bunu da gösteriyoruz."